"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali ve kayyım tayini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; gerekli nisabın üzerinde bir delege sayısıyla olağanüstü genel kurul talep eden delegelerin "Bilindiği üzere Tüm Yerel Sen Merkez Yönetim Kurulu 03.12.2021 tarihinde olağanüstü genel kurul gündemi ile toplanmış ve 1169 sayılı kararı ile olağanüstü genel kurul kararı almıştır.
1- MYK oy birliği ile aldığı olağanüstü genel kurul kararını uygulamayarak 4688 sayılı sendika kanununa ve tüzüğe aykırı davranmıştır. 2- 4688 sayılı kanunun 10. Maddesine göre; MYK olağanüstü kararından itibaren 60 ... içinde sendikanın genel kurula götürülmesini sağlamakla görevli iken bu görevini yerine getirmemiş ve kanun gereği sendikaya kayyım atanması suretiyle seçime gidilmesini dahi göze almıştır. 3- Sendikamız tüzüğünde 7-8 Mart 2020 tarihindeki 3. Olağan Genel Kurulda yapılan değişiklikler kabul edilen şekliyle değil, tüzük üzerinde tahrifat yapılarak ilgili makama gönderilmiştir. 4- 1 yılda 2 kez genel ... değişmiş, 3. yapılan genel ... değişikliğinden sonra da karar alınmış olmasına rağmen karar defterinin üzeri çizilerek vazgeçilmiştir. 5- MYK üyeleri birbirlerini mali harcamalar konusunda usulsüzlük yapıldığı iddiaları ile suçlayarak sendikamızın en üst temsil makamı olan MYK’yı itibarsızlaştırmıştır. 6- Bu itibarsızlık içinde; MYK, karar ve uygulamaları ile saygınlığını yitirmiş, denetleme ve disiplin kurullarını işlemez hale getirmiş, örgütü yönetme vasfı ve hakimiyetini kaybetmiş hatta şubeleri birbirlerine karşı provoke ederek, huzursuzluğu örgüte yaymaya devam etmektedir. 7- Denetleme kurulu bu çağrıda bulunan gerekçelerle göreve davet edilmiş ancak 12-13-14.01.2022 tarihinde olağanüstü toplanan merkez denetleme kurulumuz ilgili MYK üyeleri hakkında gereğini yapmaktan kaçınarak, yapılanlara ortak olmuş ve bu konuda üye ve delegelerce başvuru yapılan yüzlerce dilekçeye de sendikal mevzuata dayandırmaksızın gelişi ... bir denetimle cevap vererek, hukuksuzluğa ve sorumluluğa ortak olmuştur. 8- Sonuç olarak; tüzüğe, hukuka, mevzuata ve sendikal ahlaka aykırı hareket eden MYK, suç işlemektedir. Temsiliyetini ve meşruiyetini kaybetmiştir. Sendika Merkez Denetleme ve Disiplin kurulları da görevini yerine getirmemiştir." şeklinde haklı ve objektif durumları ortaya koyduğunu, haklı ve objektif nedenlerle olağanüstü genel kurul isteyen delegelerin, bu beklentilerini daha önce karşılayan Merkez Yönetim Kurulunun (MYK) bölünerek istikrarsızlaşması üzerine, bir iç denetim imkânı olarak Denetleme Kuruluna başvurduklarını, Denetleme Kurulunun yaptığı inceleme sonucunda verdiği cevabi yazıda mali usulsüzlüğe de işaret ettiğini, olağanüstü genel kurul kararının geri alınması işleminin bu ve benzeri usulsüzlükleri gizleme, Sendika içinde demokratik yollarla tartışılmasını engelleme amacı taşıdığını, Sendikanın kurumsal kimliği mali usulsüzlükler ve çeşitli gerekçelerle meşruiyetini kaybettiğini, davalı Sendika Yönetim Kurulu üyelerinin, bir diğer ve çok önemli usulsüzlüğü tüzükte tahrifat yaparak, genel kurulda yapılan tüzük değişikliğini Bakanlığa bildirirken bir maddeyi gizleyerek bildirdiklerini, böylece davalı Sendika MYK'nın esasen sahtecilik suçu niteliğindeki eylemi işleyerek, bunu da mevcut başkanın yeniden aday olabilmesini sağlayabilmek düşüncesiyle gerçekleştirdiğini, İstanbul 2 No.lu Şubenin, MYK tarafından kanuna ve Tüzük'e aykırı olarak bölündüğünü ve işlevsiz hâle getirildiğini, İstanbul 5 No.lu Şubenin kurulmasıyla birlikte İstanbul 2 No.lu Şubenin Tüzük'e aykırı olarak bölündüğünü, kadük edildiğini ve şube yönetiminin işlevsiz hâle getirildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle delegelerin olağanüstü genel kurul talebinin reddine ilişkin Sendika MYK kararının iptaline, genel kurulu yapmak üzere kayyım tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sendika MYK'nın olağanüstü genel kurul yapılması kararından yine akabinde MYK kararı ile dönüldüğünü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünden Tüzük'ün Bakanlık sitesindeki hatanın düzeltilmesine ilişkin yazışmaların devam ettiğini, mali harcamaların kanun ve Tüzük ile sair düzenlemelere uygun olduğunu, Sendika Tüzüğü'nde şube açılması için Sendika MYK'ya yetki verildiğini, buna göre üye sayısı 400'ün altına düşen şubelerin genel kurulca ya da yetki verilen yönetim kurulunca kapatılmadığı sürece varlığını devam ettirdiğini, 2023 yılı Mart ayında olağan genel kurulun yapılacağını, tüm bu nedenlerle olağanüstü genel kurul talebinin objektif, haklı ve somut bir gerçekliğe dayanmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay içtihatları gereğince özellikle olağanüstü genel kurulun toplanması için bu yönde objektif ve haklı sebeplerin bulunması ve ayrıca olağanüstü genel kurul isteminin genel kurul dışında başka bir şekilde çözülemeyecek bir sorunu çözmeye yönelik olması gerektiği, somut uyuşmazlıkta delegelerin olağanüstü genel kurul talep dilekçelerinde ileri sürülen gerekçelerin belirtilen nitelikte olmadığı, bu kapsamda olağanüstü genel kurula gidilebilmesi için ispatlanan objektif, haklı ve somut gerekçeler mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; üye ve delegeler tarafından yapılacak olağanüstü genel kurul isteklerinin iyiniyet kuralına uygun haklı veya geçerli bir sebebe dayandırılması hâlinde dayanılan sebepleri değerlendirip olağanüstü genel kurul yapılması hakkında karar verecek birim yönetim kurulu olmakla söz konusu kararı vermeye yetkili olan kurulun alınan karardan da dönebileceğinin değerlendirildiği, davalı tarafça Bakanlıkla Tüzük'le ilgili hatanın düzeltilmesi için değişiklikleri içeren yazışmalar yapıldığının belirtildiği, bu savunmanın aksini ortaya koyacak ya da Tüzük'te ve yine karar defterinde tahrifat yapıldığına dair delil sunulmadığı, davacıların mali konularda usulsüzlük yapıldığı iddiasının da ispat edilmediği, tüm bu tespitler yanında Sendika Tüzüğü'nde genel kurulun 3 yılda bir yapılacağına dair düzenleme yer almakta olup hâlihazırda olağan genel kurulun yapılacağı tarihe kalan süre de nazara alındığında istinaf talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, delegeler tarafından sendikada olağanüstü genel kurul icra edilmesine dair talebin reddine ilişkin sendika yönetim kurulu kararının hukuka aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun "Genel kurulların toplantı zamanı ve karar yeter sayısı" kenar başlıklı 10 uncu maddesi şöyledir:
"Sendika veya konfederasyonun ilk genel kurulu tüzel kişilik kazanmasından başlayarak altı ay içinde yapılır.
(Değişik ikinci fıkra: 4/4/2012-6289/8 md.) Olağan genel kurul toplantıları dört yılı aşmamak üzere tüzüklerde belirtilen sürede yapılır.
(Değişik üçüncü fıkra: 4/4/2012-6289/8 md.) İki genel kurul toplantısı arasındaki döneme ilişkin faaliyet ve hesap raporu, denetleme kurulu veya denetçi raporu ile gelecek döneme ilişkin bütçe önerisi, genel kurula katılacaklara toplantı tarihinden en az onbeş ... önce yazılı veya elektronik ortamda gönderilir ve internet sitesinde ilan edilir.
Olağanüstü genel kurul, yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü durumlarda ya da genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine en geç altmış ... içinde toplanır.
Genel kurula ... yönetim kurulu tarafından yapılır.
Toplantı yeter sayısı üye ya da delege tamsayısının salt çoğunluğudur. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa, ikinci toplantı en çok onbeş ... sonraya bırakılabilir. Bu toplantıda salt çoğunluk aranmaz.
Karar yeter sayısı toplantıya katılan üye veya delege sayısının salt çoğunluğudur.
Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden sendika şubesi, sendika veya konfederasyon yönetim kuruluna; üyelerinden birinin veya durumu tespit eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının başvurusu üzerine, iş davalarına bakmakla görevli mahkeme kararı ile işten el çektirilir. Bu takdirde görevli mahkeme, genel kurulu kanun ve tüzük hükümleri gereğince altmış günü geçmemek kaydıyla en kısa zamanda toplamak ve ... yönetim kurulu seçilinceye kadar cari işleri yürütmekle görevli olmak üzere Medenî Kanun hükümleri gereğince bir veya üç kayyım tayin eder."
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Kamu görevlileri sendikalarında olağanüstü genel kurulun toplanmasına dair esasların açıklandığı Dairemizin 15.10.2020 tarihli ve 2020/5925 Esas, 2020/12197 Karar sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir:
"...
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 3 üncü maddesinde sendikalar “Kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 51 ... maddesi de aynı doğrultudadır. Aynı maddenin son fıkrasında ise sendikaların yönetim ve işleyişlerinin demokrasi esaslarına aykırı olamayacağı vurgulanmıştır.
4688 sayılı Kanun'un 8 ... maddesinde, genel kurulun, sendika ve şubelerin zorunlu organlarından olduğu belirtilmiştir. Genel kurulun görev ve yetkileri, 4688 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre, sendika organlarının seçimi yetkisi de genel kuruldadır. Bu itibarla, sendikanın yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerinin belirlendiği genel kurulların, demokratik esaslar doğrultusunda icra edilmesi, sendika içi demokrasinin gerçekleşmesi yönünden son derece önemlidir. Bu cümleden olarak, bir sendikanın demokratik yapıya sahip olup olmadığına ilişkin en somut ölçüler genel kurulun yapısı ve işleyişinde aranmalıdır (Şahlanan, ...: Sendikaların İşleyişinin Demokratik İlkelere Uygunluğu, İstanbul, 1980, s.119).
Genel kurul sendikaların iradesini yansıtan nihai karar organıdır. Genel kurullar bakımından asıl olan ise olağan genel kuruldur. Olağan genel kurul, kanunda ve daha kısa bir süre belirlenmesi koşuluyla tüzükte öngörülen sürelerde düzenli şekilde yapılmak zorunda olunan ve yapılması için herhangi bir sebebin ortaya çıkması gerekli olmayan genel kuruldur.
4688 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ise “Olağanüstü genel kurul, yönetim kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü durumlarda ya da genel kurul üye veya delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine en geç altmış ... içinde toplanır” şeklindedir.
Olağanüstü genel kurul, ancak genel kurulun olağanüstü şekilde toplanmasını gerektirir nitelikte objektif ve haklı sebeplerin bulunması halinde söz konusu olan istisnai nitelikteki genel kuruldur. Bu husus 4688 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi atfı ile uygulama alanı bulan 6356 sayılı Kanun’un 12 nci maddesinin gerekçesinde “Uygulamada seçimi kaybeden grubun beşte bir delege imzasını toplayıp hiçbir gerekçe göstermeden olağanüstü genel kurul talebinde bulunması her zaman karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle üye ve delegeler tarafından yapılacak olağanüstü genel kurul isteklerinin “iyi niyet kuralına” uygun haklı veya geçerli bir sebebe dayandırılması veya olağanüstü genel kurul isteminin olağan genel kurul ile çözülemeyecek bir sorunu çözmeye yönelik olması aranmıştır” şeklinde ifade edilmiştir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Olağanüstü genel kurulun toplanması için bu yönde objektif ve haklı sebeplerin bulunması ve ayrıca olağanüstü genel kurul isteminin genel kurul dışında başka bir şekilde çözülemeyecek bir sorunu çözmeye yönelik olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ise delegelerin olağanüstü genel kurul talep dilekçelerinde ileri sürülen gerekçelerin belirtilen nitelikte olmadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.