"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2486 E., 2022/2135 K.
KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/92 E., 2022/59 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamada, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bankada 11.01.1988-07.07.2014 tarihleri arasında çalıştığını, en son şube müdürü ünvanı ile çalışırken performansı gerekçe gösterilerek ... sözleşmesinin feshedildiğini, işe iade talepli açılan davada davanın kabulüne karar verildiğini ve bu kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, süresi içerisinde işe iade için başvuruda bulunulmasına rağmen davalı tarafça müvekkilinin işe başlatılmadığını ve kendisine bir kısım ödeme yapıldığını, ancak yapılan ödemenin eksik olduğunu; diğer yandan müvekkilinin kendi aracını işe özgülediğini, kendi aracını kullanması nedeni ile aracın yıpranma, eskime ile araç bakımlarının davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, davacının ... sözleşmesi sendikal sebeple feshedildiğinden sendikal tazminata hak kazandığını, davalı işyerinde sistematik bir şekilde sadece müvekkiline uygulanan psikolojik baskı (mobbing) nedeni ile müvekkilinin manevi tazminat alacaklısı olduğunu, emsallerine göre müvekkili davacıya daha az ücret artışı yapılması nedeni ile davacının bakiye ücret artış alacağına ve ücret konusunda yapılan ayrımcı davranış nedeniyle ayrımcılık tazminatına da hak kazandığını ileri sürerek fark boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret artışı alacağı, ayrımcılık tazminatı, araç bakım masrafı, fazla çalışma ücreti, 2014 yılı Eylül ayı ikramiye alacağı, sendikal tazminat ile psikolojik baskı nedeniyle manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ... güvencesi tazminatı ile sendikal tazminat alacaklarının birlikte talep edilemeyeceğini, davacının işe iadeye ilişkin davasında ... sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini ileri sürmediğini, sendikal tazminat talebinde bulunmadığını, ... sözleşmesinin performans düşüklüğü nedeniyle feshedildiğini, işe iade davası sonucunda davacının tazminatları hesaplanırken her türlü işçilik alacağının göz önünde tutulduğunu, davacının şube müdürü olması sebebiyle fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağını, ayrıca kapsam dışı personel olması sebebiyle de toplu ... sözleşmesine dayanan taleplerinin reddi gerektiğini, davacının ayrımcılığa ve psikolojik baskıya maruz kaldığı iddialarının da gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında kesinleşen işe iade dosyası ile feshin geçerli nedene dayalı olmadığının sabit hâle geldiği, davacının süresinde başvuruda bulunmasına rağmen işe başlatılmadığı, dosya kapsamında yer alan 22.08.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının fark kıdem ve fark ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretine hak kazandığı; ancak kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti yönünden 23.12.2021 tarihli ikinci kez yapılan ıslahın dikkate alınamayacağı; davacının işe başlatılmadığı tarih ve boşta geçen süre dikkate alındığında davacının bakiye işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine ilişkin taleplerinin de yerinde olduğu; fakat şube müdürü olan davacının fazla çalışma ücretine hak kazanmadığı, davacının emsallerine oranla kendisine daha az zam yapıldığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, davacı ve davalı Banka arasında davacıya ait aracın Banka hizmetlerinde kullanılmasına yönelik herhangi bir kira sözleşmesi ya da davacının şahsi aracının davacı tarafından kullanılması durumunda yıllık 1.000 litrelik yakıt dışında aracın her türlü masrafının davalı Banka tarafından karşılanacağı yönünde taahhüdün mevcut olmaması karşısında söz konusu harcamaların davalıdan talep hakkının bulunmadığı, boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar adı altında hak kazanılan ödeme içerisinde ikramiye alacağı da bulunduğundan söz konusu talebin mükerrer nitelikte bulunduğu, işe iade davasında davacının ... sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğine ilişkin iddiası bulunmadığı gibi söz konusu iddianın soyut nitelik taşıdığı, dinlenen davacı tanıklarının feshe yönelik görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davacı ile aynı şubede görev yapan şahıslardan da olmadığı dikkate alındığında davalı işveren tarafından davacıya psikolojik baskı ya da ayrımcılık uygulandığı hususunun da yasal delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, bakiye işe başlatmama tazminatı ile bakiye boşta geçen süre ücretine ilişkin taleplerinin kabulüne; diğer taleplerin ise reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ücret artış farkı, ikramiye alacağı taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, müvekkilinin cumartesi günü çalıştığı e-posta içerikleri ve tanık anlatımları ile sabitken fazla çalışma ücreti alacağının reddinin hatalı olduğunu, araç tazminatına ilişkin taleplerinin kabulü gerektiğini, ... sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği sabit olduğundan sendikal tazminat alacağının hüküm altına alınması gerektiğini, ihbar önelinin işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak 11 hafta olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili davacının diğer çalışanlara göre ücretinin düşük tutulması, müfettiş tarafından müvekkiline yönelik yapılan baskı ve yine dosya kapsamında ve dava dilekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde ayrımcılık ve mobbing uygulaması sabit olmasına rağmen ilgili taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, 23.12.2021 tarihli ıslah dilekçesine değer verilerek alacakların bakiye kısımlarının da hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra esas alınacak giydirilmiş ücretin tespitinde fiili çalışma karşılığı olan yemek yardımı ve ikramiye alacaklarının da ücret tespitine dâhil edilmesinin hatalı olduğunu, ikramiye hesabının da kıstelyevm usulü dikkate alınmaksızın hatalı yapıldığını, ücret belirlenirken asgari geçim indiriminin de dâhil edilmesinin hatalı olduğunu, yıllık izin ücretinin hatalı hesaplandığını, işe iade davası sonucunda davacıya tüm alacakları eksiksiz ödendiğinden fark alacakların reddi gerektiğini, tarafları lehine hükmedilen vekâlet ücretinin de yerinde olmadığını savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde; davacının aylık ücretinin artırılacağına dair herhangi bir sözleşme hükmü olmadığı gibi kapsam dışı personel olmasından dolayı toplu ... sözleşmesinden faydalandırılmamasında da bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının çalıştığı şubede ... müdür olmasından dolayı davacıya emsal teşkil edecek bir çalışanın bulunmadığı, başka banka şubelerinin şartlarının davacının çalıştığı banka şubesi ile birebir aynı olmadığı gibi her bir banka şubesinin durumu farklılık arz etmekle emsali işçiye göre daha az ücret artışı yapıldığına dair iddianın kabulünün mümkün olmadığı, işe iade kararı sonrası boşta geçen süre ücreti alacağı belirlenirken ücretin eklerinin de hesaba esas alındığı açık olmakla ayrıca ikramiye alacağının hüküm altına alınmasının mümkün olmadığı, şube müdürü olan davacının emsal Yargıtay kararları da dikkate alındığında fazla çalışma ücreti alacağına hak kazanamayacağı, gerek ... sözleşmesinde gerekse işverenin iç mevzuatında davacı pozisyonundaki çalışanlara davalı Banka tarafından araç tahsis edileceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığından buna yönelik alacak talebinin reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediği, davacı taraf kendisinin işten çıktığı tarihten sonra Bankanın kendisinin çalıştığı seviyedeki şubelere de araç tahsisine karar verildiğini ifade etmiş ise de davacıdan sonraki işyeri uygulamasının önceye sirayet etmeyeceği, aynı sebepten dolayı hem işe başlatmama tazminatı hem de sendikal tazminat talep edilmesi mümkün olmadığından bu yöndeki İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediği, davacının kapsam dışı personel olmasından dolayı toplu ... sözleşmesinden faydalanması mümkün olmadığından toplu ... sözleşmesinde kararlaştırılan ihbar önelinden faydalanmasının mümkün olmadığı, ıslahla dava türü değiştirilemeyeceğinden kısmi davanın belirsiz alacak davasına dönüştürüldüğüne dair davacı talebi de yersiz olmakla ikinci ıslaha değer verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı ayrımcılık yapıldığını ispat edemediğinden buna yönelik tazminat talebinin reddinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde; davalının istinaf başvurusunda açıkça ifade edildiği üzere davalı işverenin yemek uygulaması bulunduğu gibi davacının giydirilmiş ücretinin belirlenmesinde yemek bedelinin emsal bir dosyaya göre belirlenmesinin isabetsiz olduğu ifade edilmiş ise de ilk hükme davalı tarafın bu yönde bir istinaf başvurusunun bulunmadığı anlaşıldığından yemek ücreti yönünden kabul edilen miktarının davalı açısından kesinleştiği, boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların hesaplanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı taraf ilk hükümde kullandırılmayan yıllık izin süresine ilişkin açık bir istinaf başvurusunda bulunmadığından kullandırılmayan yıllık izin süresine ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kaldırma kararı öncesindeki ilk hükümdeki kabulün davalı açısından kesinleştiği, son hükümde kullandırılmayan yıllık izin süresinin ilk hükümden daha fazla kabul edildiği, kullandırılan yıllık izin süresinin belirlenmesi konusunda cumartesi günlerinin hafta tatili olarak belirlendiğine dair taraflar arasında bir ... sözleşmesi hükmü veya işverenin ... sözleşmesine eklediği bir genel personel hak ve sorumlulukları düzenlemesinin bulunmadığı dikkate alındığında cumartesi günlerinin hafta tatili olarak belirlenmediği kabul edilip yıllık izin kullanılırken yıllık izin süresinden düşülmesi gerekeceği, buna göre davacının 347,5 gün kullandırılmayan yıllık izin süresinin kaldığı, fesih tarihindeki brüt günlük ücrete göre davacının 87.278,10 TL brüt yıllık izin ücreti alacaklısı olduğu, davalı tarafça ödenen 20.792,40 TL brüt miktar düşüldüğünde 66.485,57 TL alacağı bulunduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağı miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı, dört aylık boşta geçen sürenin kıdeme eklenerek fark kıdem tazminatı belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak davalı işverence daha önce davacıya ihbar öneline ait ücret peşin ödendiğinden fark ihbar tazminatı alacağının reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle fark kıdem tazminatı, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının kabulüne, diğer alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelerine ilâveten davacının kapsam dışı personel olduğuna bakılmaksızın toplu ... sözleşmesinde kararlaştırılan 11 hafta ihbar öneli üzerinden ihbar tazminatı alacağına hak kazanması gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ücret farkı, ikramiye, fazla çalışma ücreti, araç bakım masrafı, sendikal tazminat, ihbar tazminatı, manevi tazminat, ayrımcılık tazminatı taleplerinin ispatı ve hesaplanması ile davacı tarafça 13.04.2018 tarihli ilk ıslah dilekçesinin ibrazından sonra 23.12.2021 tarihinde sunulan ıslah dilekçesinin dikkate alınıp alınmayacağı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 28.07.2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile 6100 sayılı Kanun'un 177 nci maddesine getirilen ek ikinci fıkra.
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 5, 17, 21, 32, 34, 41, 53, 57 nci maddeleri.
4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 25 inci maddesinin beşinci fıkrası.
5. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 56 ncı ve 417 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.