"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalıya ait işyerinde 11.08.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin ikale yolu ile 30.11.2017 tarihinde karşılıklı olarak sona erdirildiğini, davacının son olarak memur olarak çalıştığını; ancak öncesinde CCTV ve Elektronik Kontrol Şefi olarak görev yapmakta iken 01.07.2014 tarihinde vekâleten Müdürlük görevine atandığını, söz konusu görevin 19.02.2016 tarihinde ... müdür ataması yapılana kadar devam ettiğini, davacının vekâleten müdürlük görevini başarı ile yerine getirdiğini, davalı işveren ile yetkili ...-İş Sendikası arasında imzalanan ve o dönem yürürlükte bulunan 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin "Kadro Pozisyonunda Çalıştırma" başlıklı 50 nci maddesindeki düzenleme uyarınca davalı tarafça vekâleten yürüttüğü göreve ilişkin ücretin ödenmesi gerekirken eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek vekâleten müdürlük yaptığı sürenin 6 ncı ayının sonundan (01.01.2015) vekâleten görev süresi devam ettiği süre boyunca eksik ödenen 13 ay, 19 günlük ücret alacağı farkının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin ikale ile sona erdiğini, davacıya hak etmiş olduğu işçilik alacaklarından ayrıca 6 aylık ücreti tutarında ikramiye ödemesi yapıldığını, davacının herhangi bir alacağı kalmadığını, davacının talebinin vekâlet süresince müdürlük görevi nedeniyle makam tazminatı ödenmesine ilişkin olduğunu, işyerinde yürürlükte bulunan İnsan Kaynaklan Prosedürü'nün 6 ncı maddesine göre davacıya vekâlet ettiği kadronun (müdür) iş tazminatının kendi görevindeki (şef) iş tazminatından fazla olması sebebi ile aradaki farkın vekâlet ücreti olarak 17.02.2016 tarihine kadar toplam 16 ay boyunca ödendiğini, ancak dava konusu talep edilen makam tazminatının sadece asaleten görev yapan yöneticilere ödenmekte olduğundan davacıya ödenmediğini, davacının vekâlet ettiği dönem için makam ücreti ödenmesinin hukuki dayanağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işveren nezdinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, davalı işveren ile yetkili sendika ...-İş Sendikası arasında imzalanan ve talep konusu dönemde yürürlükte olan 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin "Kadro Pozisyonunda Çalıştırma" başlıklı 50 nci maddesinde, "Geçici vekalet durumunda, vekaletin o işyerindeki vekalet edilen kadroya en yakın kadrodaki personel arasından 1 kişiye verilmesini işveren kabul eder. Vekalet süresi, vekalet edilen kadro boş ise hiçbir şekilde altı ayı geçemez. Altı ayın bitiminde, işveren asaleten atama için gereken işlemlere başlar,vekalet süresince işveren vekalet eden personele vekalet ettiği yerin ücreti ile personelin kendi ücreti arasındaki farkı üç ... sonra ücretine ek olarak ödemeyi kabul eder." düzenlemesine yer verildiği dikkate alındığında, davacının vekâleten müdürlük görevini yürütmeye başladığı sürenin 6 ncı ayının dolmasından itibaren görevi süresince toplam 13 ay, 19 günlük ücret farkı alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin ikale yolu ile sona ermiş olması ve davalı işveren ortaklık prosedürleri gereğince davacıya makam tazminatı ödenmesinin söz konusu olmadığını, makam tazminatının sadece asaleten görev yapan yöneticilere ödendiğini, davacının hiçbir zaman asaleten müdür olarak atanmadığının kendi kabulünde de olduğunu, davacıya insan kaynakları prosedürü gereği hak ettiği iş tazminatı alacağının 16 ay boyunca ödendiğini, ödenmeyen herhangi bir alacağının bulunmadığını, bilirkişi raporunda 2016 yılı Ocak ve Şubat ayında ödendiği kabul edilen ücretlerin hatalı olduğunu, ücret alacağının brüt olarak hüküm altına alınmasının da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ücretin performansa dayalı bir alacak olduğu, işçinin işyeri uygulamasında karşılığı bulunan performansa dayalı alacaklara gerekli çalışmayı yapmasıyla hak kazanacağı, yaklaşık 14 ay kadar vekâleten müdürlük görevini yürüten davacının müdür kadrosuna göre fark ücret ve geniş ücret kapsamında başkaca yan ödemeler talep edebileceği, işyerinde yürürlükte olan 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 50 nci maddesine göre münhal kadro için vekâletle görevlendirme yapılacak azami süre olan 6 aylık çalışma dışlanarak hüküm kurulmasında istinaf edenin sıfatına göre hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının vekâleten müdürlük görevini icra ettiği döneme ilişkin olarak ödenmeyen ücret fark alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 ve 34 üncü maddeleri ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36 ve 39 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.