"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2736 E., 2022/1980 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/492 E., 2020/192 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Su ve Kanalizasyon İdaresi (...) Genel Müdürlüğünün alt işverenleri nezdinde 01.02.2016-11.05.2018 tarihleri arasında çalıştığını, ihale sözleşmesinin bitimi nedeni ile ... sözleşmesinin dava dışı alt işveren tarafından sona erdirildiğini, fesih tarihindeki ücretinin net 4.750,00 TL olduğunu, ücrete ek olarak yemek yardımı, yol yardımı ve giyim yardımı ödemelerinden yararlandığını, davalıya ait işyerinde fazla çalışma yapıldığını, ayda iki hafta hafta tatilinde çalışıldığını, dinî bayramların birinci günü hariç ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığını, söz konusu çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, eksik izin ücreti alacağı bulunduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile 2016 yılı Eylül ayından itibaren eksik ödenen ücret, yemek yardımı, yol yardımı ve giyim ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; arabuluculuk dava şartı bakımından araştırma yapılması gerektiğini, davacının davalı İdare çalışanı olmadığını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının dava dışı ... Kanal İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Prodüksiyon İnsan Kaynakları Sosyal Hiz. İnş. Araç Kir. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. nezdinde 2016-2018 yılları arasında işçi olarak çalıştığını, ihalenin sona ermesi üzerine de 2018 yılında ihaleyi yeni alan dava dışı Atilla İnş. Tur. ve Tic. AŞ nezdinde çalışmaya devam ettiğini, davalı İdarenin ihale makamı olması nedeniyle yalnızca 3 aylık ücret alacağından sorumlu olabileceğini, fazla çalışma iddialarının resmî belge ile ispatlanması gerektiğini, davacı tarafça talep edilen faiz oranlarına da itiraz ettiklerini, davanın dava dışı alt işveren şirketlere ihbarını talep ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı ... Genel Müdürlüğü ile dava dışı alt firmalar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında kuka ustası olarak çalıştığı, dava dışı firmalar ile davalı ... Genel Müdürlüğü arasında geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının yeni hizmet alım sözleşmesi imzalayarak işyerini devralan yeni alt işveren nezdinde çalışmaya devam ettiği anlaşıldığından feshe bağlı alacaklara hak kazanmadığı; ancak davacı tarafça ispatlanan ve işveren tarafından ödenmeyen bir kısım ücret alacaklarına hak kazanıldığının sabit olduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin reddine; diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davalı İdarenin ihale makamı konumunda olup davacı işçinin de alt işverenlerde çalıştığını, davalı İdarenin kadrolu işçisi olmadığını, işçilik alacaklarından davalı İdarenin sorumlu olmadığını, davacının çalıştığı dönemlerde alacağı olduğuna dair davalı İdareye başvurusunun bulunmadığını, yükleniciden alacağı olan işçinin işçilik alacağı yönünden davalı İdareye başvurabileceğini, bu tür alacakların 3 aylık tutarından fazlası hakkında İdareye herhangi bir sorumluluk düşmediğini, davacının fazla çalışma yaptığının resmî belge ile ispatlaması gerektiğini, bilirkişi raporunda belirtilen miktarların kesin bilgi ve belgeyle ispatlanmış olmayıp davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık anlatımlarına dayandığını, davanın reddinin gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı İdare ile dava dışı alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin içeriği ve yapılan işin niteliği dikkate alındığında davalının asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu tutulmasının yerinde olduğu; ancak emsal dosyalar da gözetildiğinde giyim yardımının para olarak ödenmediği, yazlık ve kışlık ... elbisesi şeklinde sağlandığı, davacının yaptığı ... dikkate alındığında ... elbisesi kullanılmasının bir gereklilik olduğu, ... kıyafetinin bir kazanç kalemi olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından giyim ücreti alacağı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; davacı tarafça ispat edilen ve karşılığının işverence ödenmediği anlaşılan alacakların hüküm altına alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere ek olarak davacı ...D’nin ... 24. ... Mahkemesinin 2020/346 Esasına kayıtlı davası bulunduğunu, objektif ve tarafsız olması mümkün olmayan tanık beyanlarına dayalı olarak oluşturulan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava türü ile hüküm altına alınan alacakların ispatı ve davalı İdarenin asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2, 32, 34, 37, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Dairemizin belirsiz alacak davasına ilişkin ilkelerinin açıklandığı 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı ilâmı.
4. Dairemizin belirsiz alacak davalarında sürpriz karar yasağına ilişkin 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. İlk Derece Mahkemesince davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve bu nedenle ıslaha karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığı belirtilmiş ise de hüküm altına alınan ücret alacağı, yemek ücreti, yol ücreti, asgari geçim indirimi alacakları bakımından koşulları bulunmadığı hâlde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın esasına girilerek karar verilmesi Dairemizin ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen kararlarında açıklanan ilkeler dikkate alındığında yerinde değildir. Diğer taraftan söz konusu alacaklar bakımından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden, Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada belirtilen husus İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında belirtilen Daire kararları da gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.