"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/738 E., 2022/2694 K. karşı davaların reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. ... Mahkemesi
SAYISI : 2016/215 E., 2020/314 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun asıl dava yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın ve karşı davanın reddine, davalı-karşı davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; davalı-karşı davacı ...'ın ....12.2007 tarihinden ....12.2013 tarihine kadar müvekkili Şirkette genel müdür olarak çalıştığını, yapılan incelemelerde söz konusu kişinin çalıştığı süre boyunca müvekkili Şirkete aktarılması gereken toplam 265.338,92 TL'yi kendi hesabına usulsüz şekilde aktardığının tespit edildiğini ileri sürerek söz konusu alacak miktarının davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin Şirket adına yapmış olduğu harcamaların mevcut olması ve söz konusu harcamaların eldeki veriler ışığında ne kadar olduğunun tespitinin yapılamadığı için fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere 1.000,00 TL alacağın davalı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-karşı davacı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; müvekkilinin yalnızca 03.03.2010-04.11.2013 tarihleri arasında müdür olarak sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkili hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu, davalı-karşı davacının sürekli olarak Şirket adına harcamalar yaptığını, ödemelerin Şirket adına kimlere ne şekilde ödendiğinin cevap dilekçesi içeriğinde sunulan hesaplama tabloları ile ispat edildiğini savunarak asıl davanın reddini istemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekili; karşı davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı Şirkete ait ticari defterler, banka kayıtları üzerinde yapılan incelemeler, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda davacı-karşı davalı Şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun olmadığı, Şirkete ait defterlerde davalı-karşı davacı ...'la ilgili kayıtların ayrı bir hesapta takip edilmediği, davacı-karşı davalı Şirketin yasal defterlerinde davalı-karşı davacı ...'dan ticari alacağının tespit edilemediği; davalı-karşı davacı tarafça yapılan harcamalara ilişkin olarak ise davalı-karşı davacı ...'ın kredi kartı borcunun Şirket tarafından tamamı ödendiği hâlde ekstrede Şirketle ilgili olduğu değerlendirilebilecek bazı giderlerin incelemeye ibraz edilen belgelerde ve yasal defterlerde kaydının bulunmadığı, taraflar arasındaki hesapların 05.11.2013 tarihinde kapatıldığı gerekçesiyle asıl dava ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi tarafından karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine asıl davaya ilişkin olarak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı vekili tarafından karşı davanın reddedilmesi istinaf konusu edilmişse de, istinaf dilekçesinde bu hususta herhangi bir gerekçe belirtilmediği, yasal süre içerisinde istinaf sebeplerini ve gerekçelerini açıkça gösteren dilekçenin verilmemesi karşısında incelemenin kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmasının zorunlu olduğu, buna göre istinaf incelemesine konu kararda kamu düzenine aykırılık teşkil edecek herhangi bir husus bulunmadığı; ancak İlk Derece Mahkemesince maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de dava alacak davası olup maddi ya da manevi tazminat davası olmadığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesi uyarınca nispi vekâlet ücreti takdir olunması gerekirken eksik miktara hükmedilmiş olmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın ve karşı davanın reddine, davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 40.147,45 TL nispi vekâlet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili; işbu davanın davalı-karşı davacının müvekkili Şirkete ait parayı kendi hesabına usulsüzce geçirmesi sebebi ile açılmış olduğunu, işçilik alacağına ilişkin bir dava olmadığını, müvekkili davacı-karşı davalı aleyhine nispi vekâlet ücretine değil maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek ve resen gözetilecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davaya ilişkin olarak davalı-karşı davacı lehine takdir edilecek vekâlet ücretinin miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.