"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2020/593 E., 2022/142 K.
DAVA TARİHİ : 30.10.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde üretim müdür yardımcısı olarak çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi ve aylık ücretinin düşük gösterilmesi sebepleriyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, haklı ve kanuni bir sebep bildirmeksizin devamsızlık yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.01.2016 tarihli ve 2014/532 Esas, 2016/53 Karar sayılı kararı ile davacıya net 3.500,00 TL ücrete ilaveten servis ve yemek yardımı yapıldığı, fesih tarihi itibarıyla davacının ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğunu bu nedenle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.05.2019 tarihli ve 2017/21767 Esas, 2019/10950 Karar sayılı kararıyla davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacının ücretinin aylık net 3.066,00 TL olarak belirlenmesinin dosya kapsamına uygun düşeceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 11.02.2020 tarihli ve 2019/353 Esas, 2020/119 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının 2012 yılı Ağustos ayına ait ücretinin 3.066,00 TL olduğunun kabulüyle bu tarih itibarıyla ücretin asgari ücrete oranı bulunarak çıkan sonuç doğrultusunda davacının 2014 yılı Ağustos ayı ücreti belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.10.2020 tarihli ve 2022/2725 Esas, 2020/13177 Karar sayılı kararıyla davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bozma ilâmında belirtilen ücretin davacının son ücreti olduğunun kabulüyle hesap yapılması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 ve 298 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2. Değerlendirme
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Kanun'un 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi hâlde, yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına ... sarsılmış olacaktır. Nitekim Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
2. Somut uyuşmalıkta Mahkemece 16.03.2022 tarihli celsede taraflara tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm altına alındığı belirtilen miktarlar tamamen farklı olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Ayrıca Mahkeme gerekçesinde tespit edilen miktarlar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm altına alınan miktarlar da birbirinden farklıdır. Bu şekilde gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında da çelişki oluşturulmuştur. Bu hususlar başlı başına bozma sebebidir.
3. Diğer yandan 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinde Mahkemece verilecek hükmün kapsamı belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın gerekçeli karar başlığında "uzmanlar" adı altında bilirkişi bilgilerine yer verilmesi de hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.