"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1136 E., 2023/265 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın usulden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/1 E., 2020/259 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 05.01.1998-20.11.2005 tarihleri arasında ... Ticaret ve Sanayi Odasında, 21.11.2005-21.05.2018 tarihleri arasında davalı ... Borsasında genel sekreter olarak çalıştığını, emekli olduğunu hak ettiği yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, çalışma süresince sürekli olarak fazla çalışma yaptığını, tatil günlerinde çalıştığını, karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının bordroları ihtirazı kayıtsız imzaladığını, davacının kullandığı izinlere ilişkin kayıtların mevcut olduğunu, davacının yönetici konumunda olması sebebi ile haftada 45 saati aşan çalışması bulunmadığını, fazla çalışma yapmasının, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının yıllık izin ücreti talebinin kabulü, ispatlanamayan fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin reddi suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 5174 sayılı ... Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun (5174 sayılı Kanun) yürürlüğe girmesinden önce çalışmaya başladığı için önceki statüsünün devam ettiğini, bu nedenle davaya idari yargının bakmakla görevli olduğunu, ... Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İç Yönetmeliği'nin 16 ncı maddesindeki izin sürelerinin esas alınmasına karşın aynı Yönetmelik'in 17 nci maddesindeki düzenlemenin dikkate alınmadığını, bu maddeye göre 2 yıl içinde kullanılmayan yıllık izin hakkının düştüğünü, adli yargı görevli ise TOBB İç Yönetmeliği'ne göre değil 4857 sayılı ... Kanunu'nun 53 üncü maddesine göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacı asılın beyanında toplam 100 gün yıllık izin alacağı olduğunu beyan etmesine karşın talep aşılarak karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 05.01.1998 tarihinde Afyon Ticaret ve Sanayi Odasında bilgi işlem memuru olarak çalışmaya başladığı, 21.11.2015 tarihinde ... Ticaret Borsasında genel sekreter olarak çalışmaya devam ettiği, davacının Afyon Ticaret ve Sanayi Odasındaki çalışmasının fesih ile sonuçlandığı ve davalı ... Borsasındaki çalışmasının yeni bir ... sözleşmesi olduğuna ilişkin bir iddia ve savunma bulunmadığı, somut olayda adli yargının görevli olup olmadığının uyuşmazlık konusu olduğu, 5174 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin; “Oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenler bu Kanunda yer alan hükümler dışında 4857 sayılı ... Kanununa tâbidir.” şeklinde olduğu, aynı Kanun’un geçici 12 nci maddesinin de;“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, Birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların, mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunur.” şeklinde düzenlendiği, diğer taraftan Personel Yönetmeliği'nde, personelin memurlar, sözleşmeli ve geçici personelden oluştuğu ifade edildikten sonra özlük hakları, disiplin ve uygulanacak hükümler bakımından 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na atıfta bulunulduğu, davacının 5174 sayılı Kanun’un geçici 12 nci maddesi kapsamında yer aldığı, bu sebeple davacının statü hukukuna tâbi bir çalışan olduğu ve uyuşmazlığı çözme görevinin idari yargıya ait olduğu, söz konusu uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilip dava şartlarından olan yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 115 inci maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ... sözleşmesine istinaden davalı işyerinde çalıştığını, uyuşmazlığın ... yerinin adli yargı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu ve bozulması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargı yolunun caiz olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 115 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5174 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesi ile aynı Kanun’un geçici 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.