"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1135 E., 2022/2257 K.
Taahhüt Sanayi Ticaret Anonim Şirketi vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 17.03.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/139 E., 2021/129 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacıyı temsilen ... Taşıma ... Sendikası vekili, davalı ... Otopark Ulaşım Anonim Şirketi (TEKPARK AŞ) işçisi olan davacının ... Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerlerinde otobüs şoförü kadrosunda süreklilik arz eden işlerde çalıştığını, davacının ... Taşıma ... Sendikası üyesi olup davalı TEKPARK AŞ ile ... Taşıma ... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının kararı ile uygulanan toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, buna karşın davacıya toplu ... sözleşmeleriyle belirlenen ilave tediye, ücret zammı ve hastalık yardımı ile ilgili normatif hükümlerin uygulanmaması nedeniyle ücretlerinin düzenlemelere uygun şekilde hesaplanıp ödenmediğini ileri sürerek ödenmeyen ilave tediye ile eksik hesaplamadan kaynaklı ücret farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu ilave tediye alacağı iddiasının dayanağının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) olduğunu, Kanun'da ilave tediye ödemesi yapacak kurum ve kuruluşların belirlendiğini, davalı Şirketin özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirket olduğunu, belediye şirketlerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığına ilişkin Yargıtay içtihatlarının bulunduğunu, bu nedenle ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacıya toplu ... sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak ücret zammı yapıldığını ve sosyal yardımların ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Şirketin dava dışı ... Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olduğu ve sermayesinin tamamının dava dışı Belediyeye ait olduğu, davacının ilave tediye alacağı talebini, toplu ... sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, sendika üyelik fişine göre davacının davaya konu alacağının doğduğunu iddia ettiği dönemde toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma ... Sendikasına üye olduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) "Toplu ... sözleşmesinin hükmü" başlıklı 36 ncı maddesinin; "Toplu ... sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe ... sözleşmeleri toplu ... sözleşmesine aykırı olamaz. ... sözleşmelerinin toplu ... sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu ... sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu ... sözleşmesinde ... sözleşmelerine aykırı hükümlerin bulunması halinde ise ... sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir." düzenlemesini içerdiği; Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 10.02.2017 tarihli ve 2016/1928 Esas, 2017/361 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma ... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2016-30.04.2018 tarihlerinde geçerli olan toplu ... sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "İlave tediye" başlıklı 36 ncı maddesinde; "6772 sayılı Kanun gereği 52 günlük ücreti tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 05.02.2019 tarihli ve 2019/26 Esas, 2019/46 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma ... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2018–30.04.2020 tarihlerinde geçerli olan toplu ... sözleşmesi yapıldığı, söz konusu sözleşmenin "İlave tediye" başlıklı 45 inci maddesinde ise; "6772 sayılı kanunda belirtilen 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Cumhurbaşkanlığınca belirlenen tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yer aldığı, bu maddeler ile 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak taraflar arasında geçerli toplu ... sözleşmesi ile akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapılmış olduğundan ve anılan düzenleme işçi lehine bulunduğundan davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, toplu ... sözleşmesi ve ... sözleşmesi hükümlerine göre yapılması gereken zam oranlarının usulünce yansıtılmadığı, ücretlerin eksik ödendiği, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamı ile uyumlu, somut verilere dayalı olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesince usule ilişkin itirazlarının incelenmediğini ve Mahkeme ilâmında yer bulmadığını, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesine aykırı açıldığını ve reddinin gerektiğini, dava konusu talepler belirlenebilir alacaklar olduğundan net ve kesin olarak miktar belirtmesi gereken davacının harç masraflarından kaçınmak için kısmi dava açmasının usul hukukuna ve Yargıtayın konuyla ilgili son içtihadına aykırı olduğunu, talep edilen alacağın akdi değil yasal bir alacak olduğunu, bilirkişinin hataya düşerek dava konusu alacağın akdi olduğunu beyan ettiğini, davacının Belediye iştiraki olan davalı Şirkette çalışmasına rağmen ilave tediye alacaklarının ödenmediğini iddia ederek tahsilini talep ettiğini, ancak davacının Devlet tarafından kanun ve kanunun verdiği yetki ile idari işlemle kurulan, kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlardan olmayan ... Büyükşehir Belediyesinin hissedarı bulunduğunu, özel hukuk hükümlerine tâbi şirket işçisi olması nedeniyle davacının ilave tediyeden yararlanma hakkı bulunmadığını, bu nedenlerle davacının ilave tediye alacak talebinin reddi gerekirken kabulünün isabetsiz olduğunu, davalı Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmediğini, Yargıtayın görüş değişikliğinden evvel taraflar arasında toplu ... sözleşmesi imzalandığını ve ilgili madde kararlaştırarak ilave tediye alacağının bir süre davacıya ödendiğini ancak Yargıtayın görüş değişikliğinden sonra bu ödemenin yapılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ... Taşıma ... Sendikasına üye olduğu, işyerinde yürürlükte bulunan 01.05.2016-30.04.2018 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi ve 01.05.2018-30.04.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesi ile 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapılmış olduğu, düzenlemenin işçi lehine bulunduğu, davacının talep konusu alacaklara hak kazandığı, hüküm altına alınan alacaklarda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davalı Şirketin bir belediye şirketi olduğunu ve Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarına göre belediye şirketlerinin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığını, bu sebeple ilave tediye ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, 01.05.2018 - 30.04.2020 tarihleri arasında yürürlükte olan 26.02.2019 tarihli toplu ... sözleşmesinin 45 inci maddesinde; davalı Şirket ile davacının üyesi olduğu Sendikanın kanuni ilave tediye ödenmesi konusunda mutabık kaldıklarını, kanundan bağımsız bir ikramiye isteselerdi 6772 sayılı Kanun'a atıf yapmayacaklarını, söz konusu alacağın ödeme tarihlerinin bile toplu ... sözleşmesiyle belirlenmeyip 6772 sayılı Kanun gereği Cumhurbaşkanı kararına bırakıldığını, tarafların Yargıtayın görüş değişikliğinden evvelki kararlarına istinaden 6772 sayılı Kanun'a atfen bir alacak belirlendiğini; ancak daha sonra Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin görüş değiştirdiğini ve istikrarlı olarak uyguladığını, istinaf mahkemesinin yanılgıya düşerek davalı Belediye Şirketinin 6772 sayılı Kanun kapsamında kaldığından ve alacağın kanuni olmayıp akdi alacak olduğundan bahisle tarafların 6772 sayılı Kanun'a atfen kararlaştırdıkları toplu ... sözleşmesinin amacına aykırı hüküm kurduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının toplu ... sözleşmelerinde ilave tediye alacağı adı altında düzenlenen alacağa hak kazanıp kazanmadığı ve faiz başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:
" (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."
3. 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi.
4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.01.2023 tarihli, 2023/327 Esas, 2023/1141 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan (4) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Belediyelerin hissedarı olduğu özel hukuk tüzel kişisi şirketlerin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmedikleri ve işçilerine kanuni ilave tediye ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığı; ancak bu durumun söz konusu Şirket işçilerine toplu ... sözleşmeleri ile akdi ilave tediye ödenmesine ilişkin düzenleme getirilmesine engel teşkil etmediği, nitekim uyuşmazlık konusu döneme ait toplu ... sözleşmelerinde de ilave tediyenin hesaplanması, unsurları ve ödenmesi bakımından 6772 sayılı Kanun'a yollamada bulunularak akdi ilave tediye alacağı kararlaştırıldığı, belirtilen toplu ... sözleşmesi hükümleri davacının 6772 sayılı Kanun'dan yararlanarak kanuni ilave tediye alabileceği anlamına gelmemekte ise de düzenleme kapsamında davacı işçinin ilave tediye olarak isimlendirilmiş akdi ikramiye alabileceği yönündeki Derece Mahkemeleri kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır (9.HD, 23.01.2023 T., 2023327 E., 2023/1141 K.).
3. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir.
4. Dosya kapsamına davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamıştır. Mahkemece akdi ilave tediye alacağına ilişkin olarak Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihleri kesin vade gibi değerlendirilerek bu tarihlerden itibaren faize hükmedilmesi isabetsizdir. Ayrıca somut olayda davacı ıslah dilekçesinde açıkça talep edilen toplam ilave tediye alacağının 100,00 TL'sine dava tarihinden bakiyesine ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir. Mahkemece ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faize hükmedilmemiş olması talep aşımı niteliğinde olup karar bu yönüyle de hatalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hükümden tümüyle çıkartılarak yerine; “ Brüt 13.891,67 TL ilave tediye alacağının 100,00 TL'sine dava tarihinden, bakiye kısmına ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.