Logo

9. Hukuk Dairesi2023/9675 E. 2023/9033 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı hastanede doktor olarak çalıştığı dönemde aylık ücretinin net 8.500 TL olduğu kabul edilerek, ek ücret ödemelerinin olup olmadığı, talep konusu alacaklardan yapılan mahsubun yerinde olup olmadığı ve kıdem ile ihbar tazminatının hesaplanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya içeriği, bozmanın kapsamı ve uygulanabilir hukuk kuralları çerçevesinde, mahkemenin davacının aylık ücretini 8.500 TL olarak kabulüne göre alacak hesaplaması yapması, ek ücret ödemelerini değerlendirmesi ve yapılan mahsubun yerinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2020/15 E., 2022/426 K.

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 20.01.2010-20.....2012 tarihleri arasında doktor olarak çalıştığını, aylık net maaşının 8.500,00 TL ... ücret ve baktığı hasta başına prim olduğunu, hak edilen kısmın elden ödendiğini, muayenede 13,00 TL, müşahadede 15 TL, yatış hâlinde 50,00 TL ödendiğini, tuttuğu nöbetlerde Cumartesi 100,00 TL, Pazar günü 150,00 TL, ... günü nöbetlerde 225,00 TL, arefe günü 150,00 TL ödendiğini, 01.07.2011 tarihinden itibaren acil bölümünde ayda 20 günün üzerinde nöbet tuttuğunu, hak ediş cetvellerini hazırlayamadığını, 2012 yılının ilk günlerinde hak edişlerini muhasebeye teslim ettiğini, meblağın yüksek olması sebebiyle 2012 yılı Şubat ayı sonunda ödenebileceğinin söylendiğini, ancak çeşitli bahanelerle ertelenmesi üzerine müvekkilinin 04.04.2012 tarihine kadar olan alacaklarının ödenmesini, 01.04.2012 tarihi itibarıyla ... ilişkisinin sona erdiğini ihtaren bildirdiğini, bu ihtarnameden sonra ödeneceğine ilişkin söz verilmesini müteakiben çalışmaya devam ettiğini, ancak alacakları üzerine Hastane yönetiminin pazarlık yapmaya kalkışması ve davacının da bu tekliflere sıcak bakmaması nedeniyle işverence ... sözleşmesinin feshedilip 22.....2012 tarihinde ücret ödemesi olarak 21.948,92 TL'nin müvekkili hesabına yatırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, hasta başına prim alacağı, acil servis prim alacakları ve ödenmeyen aylık ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, bu taleplerinin yerinde olmadığı, acil serviste bakılan hasta, tutulan nöbet başına prim ve hak ediş ödemesi yönünde bir uygulamanın bulunmadığını, ayrıca 16.....2008 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2008/13 sayılı Genelge gereği acil sağlık hizmetleri açısından ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakılmaksızın tıbbi müdahaleyi kayıtsız şartsız ve gecikmeksizin yapmak zorunda olunduğu, herhangi bir ödeme tahsil edilmeyeceğini, kaldı ki davacının prim, hak ediş ödemelerine yönelik iddiaları ispat edebilecek herhangi bir belge, fatura veya ücret makbuzu sunamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.12.2014 tarihli ve 2013/618 Esas, 2014/485 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak; davacının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) dökümü ile davalı işyeri tarafından hesaplanıp dava dosyasında yer ... ücret bordrosunda çalışma günlerinin birbirini doğrulamadığı, davacının ücret bordrolarına göre tam ... çalışıldığının anlaşıldığı, baktığı hasta başına prim ve yine acil serviste çalışması karşılığı ücret alacağına ilişkin bir sözleşme maddesi olmadığı, ayrıca ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirir şekilde fesih edildiği ve davalı tarafından kısmen ödeme de yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 07.02.2017 tarihli ve 2015/9964 Esas, 2017/1214 Karar sayılı ilâmı ile; davacının aldığı ücretin miktarı ile nöbet alacağının belirlenmesine ilişkin araştırmanın yeterli olmadığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20.09.2019 tarihli ve 2017/174 Esas, 2019/332 Karar sayılı kararı ile; davacının en son ücretinin 8.500,00 TL olarak kabul edildiği, davacı tarafça bu tutara itirazda bulunulmadığı, yerleşik içtihatlar uyarınca kısmi zamanlı çalışmanın, haftalık 30 saatlik çalışma olduğu, bu sürenin 1 aylık karşılığının 150 saate tekabül ettiği, 15.01.2010 tarihli sözleşmede de davacının haftanın 3 günü günde 10 saatten 30 saat çalışacağının belirtildiği, buna göre davacının en son ücretinin net 5.667,67 TL hesaplandığı, davacının çalıştığı günlerin tespit edildiği ve talep edebileceği nöbet ücret alacağının hesaplandığı, neticede ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirir şekilde feshedildiği ve davalı tarafından kısmen ödeme de yapıldığı, diğer işçilik alacakları da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 18.12.2019 tarihli ve 2019/7867 Esas, 2019/22648 Karar sayılı kararıyla; davacının aylık ücretinin 8.500,00 TL net olduğunun kabulü ile buna bağlı işçilik alacaklarının yeniden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 16.11.2019 tarihli ve 2020/15 Esas, 2022/426 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına göre davacının ücretinin aylık net 8.500,00 TL net, 11.889,61 TL brüt olduğu, dosya içindeki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ile davacıya ait ücret bordroları incelendiğinde davacıya ... sözleşmesinin devamı süresince 28.529,13 TL ödendiği bununla birlikte ... sözleşmesinin feshi ile birlikte 24.937,51 TL

daha ödendiği, davacıya ... sözleşmesi ve feshi süresince toplamda 53.466,64 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, yapılan hesaplamadan davacıya ödenen 53.466,64 TL'nin mahsup edilmesi gerektiği, SGK dökümüne göre, davacının ilgili aylarda kısmi çalışmalar yaptığı, SGK bildiriminin bu şekilde yapıldığı,

davacının SGK’ya bildirilen ücretlerine bakıldığında bildirilen tutarın birbirine yakın olduğu, davacının 30 ...

gösterildiği prim bildirgelerinde 8.500,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığı, davalı işyerinde çalıştığı ...

esasına göre hesaplama yapılması gerektiğinin tespit edildiği, davacının ücret bordroları ile ücretinin aylık

olarak ödendiği, ancak çalışmasının yarı zamanlı olduğu, ... sözleşmesinin feshi tarihinde aldığı ücretin dönem asgari ücret

netinin 12,1231 ... olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının 20.01.2010–20.....2012 tarihleri arasında 2 yıl, 5 ay davalı işyerinde çalıştığı kabulüne göre tespit edilen ücret üzerinden hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; nöbet hak ediş ücretinin ... Tabip Odası emsal nöbet ücreti üzerinden hesaplanması gerektiğini, bu alacağın bozma ilâmına aykırı olarak hüküm altına alındığını, nöbet prim ücretinin nöbet hak ediş ücreti olmadığını, kıdem ve ihbar tazminatı olarak tarafına yapılmış hiçbir ödemenin olmadığını, dava dosyasında 24.937.51 TL haricinde bir ödeme belgesinin bulunmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; karar gerekçesinin usul ve kanuna uygun oluşturulmadığını, denetime elverişli bilirkişi raporunun bulunmadığını, ... 11. ... Mahkemesinin 2020/7 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına ilişkin değerlendirme yapılmadığını, bu dosya ile birleştirme kararı verilmesi gerektiğini, davacının aldığı ücret miktarının 8.500,00 TL olmadığını, davacının 3 farklı yerde çalışmasının olduğunu, diğer yerlerdeki çalışmalarında sanki bu işyerine geçmiş gibi değerlendirildiği, hesaplamaya esas alınan çalışma süresi ve usulünün yerinde olmadığını, nöbet ücretine ilişkin emsal araştırmasına gerek bulunmadığı, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğu, davacı tarafında ibraz edilen belgelerin geçerliliğinin bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının aylık ücretinin 8.500,00 TL olduğu kabulüne göre alacakların hesaplanmasına, ek ücret ödemelerinin olup olmadığına ve talep konusu alacaklardan yapılan mahsubun yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. Mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi ve 4857 sayılı Kanun'un 17 ve 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

13.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.