Logo

9. Hukuk Dairesi2023/9677 E. 2023/11804 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği fazla mesai ücret alacağının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında esas alınan işyeri giriş-çıkış kayıtlarının dosyaya celbedilmemesi ve bu kayıtların bulunmadığı dönem için tanık beyanlarına dayanılarak yapılan hesaplamada gerekli indirimin uygulanmaması, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetlenmesini imkansız kıldığı ve usul hükümlerine aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2022/358 E., 2023/45 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 27.07.2011 tarihinde çalışmaya başladığını, insan kaynakları ve idari işler müdürü olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin 07.04.2014 tarihinde haksız olarak feshedildiğini, davacının en son ücretinin brüt 6.781,79 TL olduğunu, bununla beraber asgari geçim indirimi, 250,00 TL yol ve yemek yardımı ile diğer mali ve sosyal hakların verildiğini, fazla çalışma ücretleri, hafta tatili ücretleri ve diğer hak edişlerinin ödenmediğini, davalı işyerinde normal günlük çalışmanın 08.00-18.00 saatleri arasında olduğunu, davacının altı gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştırıldığını ancak haftanın 3-4 günü çıkış saatinin ... durumuna göre 22.00, 23.00, 24.00, 01.00’e kadar uzadığını, fazla çalışmalar için hiçbir ödeme yapılmadığını, davacının ayda en az 2-3 hafta tatilinde işyerine gelerek çalıştığını, buna rağmen davacının hafta tatili çalışma ücretlerinin de ödenmediğini, davacının son ücretinin yol ücreti dışında Sosyal Güvenlik Kurumuna doğru bildirilmiş olduğunu, önceki dönem ücretlerinin ise sigorta bildirimlerinin eksik olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak ve belirsiz alacak davası olarak açtığı somut davada 1.000,00 TL fazla çalışma ücreti ile 500,00 TL hafta tatili ücreti alacağının faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 01.10.2011 tarihinde personel uzmanı olarak işe başladığını, 08.04.2014 tarihinde de insan kaynakları müdürü olarak sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davacının işe başlama tarihi olarak belirttiği 27.07.2011 tarihinin gerçeği yansıtmadığını, çalışanların ücretlerinin banka hesaplarına yattığını, yatırılan tutarın içinde ücret, asgari geçim indirimi gibi diğer sosyal hakların dâhil olduğunu, davacının 2012-2013 yıllarındaki aylarda ücretindeki farklılıkların davacının ücretinden kullandığı avanslardan kaynaklandığını, davalı işyerinde hiçbir çalışanın fazla çalışma yapmadığını, çalışma bitiminde servisine binerek işyerinden normal çalışma bitiminde ayrıldığını, davalı işyerinde haftanın beş günü saat 08.00-18.00 saatleri arasında çalışıldığını, her gün 1 saat öğle arası tatili bulunduğunu, aynı şeklide davalı işyerinde hafta tatilinde çalışma olmadığı gibi davacının işyerinde yaptığı hafta sonu çalışması bulunmadığını, davacının 17.03.2014 - 07.04.2014 tarihleri arasında yıllık izinlerini kullanmış olduğunu ve izin süresi bitiminde 08.04.2014 tarihinde işbaşı yapmak için işyerine geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.04.2016 tarihli ve 2014/365 Esas, 2016/530 Karar sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamına göre, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 30.....2020 tarihli ve 2016/21136 Esas, 2020/6763 Karar sayılı kararı ile; tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek fazla çalışma alacağı yönünden hesaplamaya esas alınan giriş-çıkış kayıtlarının dosyaya celbi sağlandıktan ve kayıtlara göre hesaplanan alacakla ilgili gerekli denetim yapıldıktan sonra indirime gidilmeksizin karar verilmesi, kayıtların sunulmadığı dönem için ise tanık beyanları doğrultusunda hesaplanan alacakla ilgili indirim hususu da düşünülerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi ve ayrıca hafta tatili ücreti talebi bakımından reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 18.05.2022 tarihli ve 2020/230 Esas, 2022/115 Karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada ek bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.09.2022 tarihli ve 2022/10615 Esas, 2022/10571 Karar sayılı kararı ile; bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığı belirtilerek, bozma sonrasında Mahkemece bozma ilâmı ve bilirkişi raporunun vekil yerine davalı Şirkete yazılı şekilde tebliğinin yapılarak hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğu, Mahkemece bozma sonrasında davalı Şirkete yapılan tebligatların 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun hükümlerine aykırı olduğu, Mahkemece yapılacak işin vekillikten çekilen Avukat Yalım Canveren dışında vekâletnamede ismi geçen diğer vekillere usulüne uygun olarak bozma ilâmı ve bilirkişi raporu tebliğ edilerek davalının bozmaya ve bilirkişi raporuna karşı beyanları alındıktan sonra ve varsa davalının itirazları da değerlendirilmek sureti ile karar vermek olduğu, yazılı şekilde davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak vekillikten çekilen davalı avukatı dışında vekâletnamede ismi geçen diğer avukata bilirkişi raporu ile bozma ilâmının tebliği sağlanarak ve rapora karşı davalı vekilinin beyanları da alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınmadan Mahkemenin bozma öncesi vermiş olduğu kararı yinelediğini, dosyada işyeri giriş çıkış kayıtlarının bulunmadığının Yargıtay tarafından tespit edildiğini, bilirkişi raporunda da kayıtların dosyada yer almadığının belirtildiğini ve aradan geçen süre zarfına rağmen dosyaya herhangi bir işyeri giriş çıkış kaydı sunulmadığını, Mahkemenin dosyada sanki kayıt varmış gibi karar vermesinin hatalı olduğunu, kararın bu şekliyle Yargıtay bozma ilâmına uymadığını, davacının kendisinin insan kaynakları müdürü olması sebebiyle işten ayrılırken kayıtları götürmesi sebebiyle kayıtların ibraz edilemediğini, dosyada hesaplamaya esas alınacak işyeri giriş çıkış kaydı bulunmadığını, buna rağmen denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücret alacağının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin birinci fıkrası ile geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 63 ve 68 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

6. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başka delil ya da olgularla desteklenmesi durumunda davalıya karşı davası olan tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başka delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

7. Somut olayda 30.....2020 tarihli ilk bozma ilâmında; hükme esas alındığı anlaşılan işyeri giriş çıkış (ziyaretçi defter kayıtları) kayıtlarının dosyaya eklenmesi gerektiği, bilirkişi raporunun bu hâliyle denetime elverişli olmadığı belirtilmiştir. Bozma sonrasında Mahkemece bilirkişi raporundaki veriler dikkate alınarak kayıt olan dönem yönünden kayda dayalı, olmayan dönem yönünden ise tanık beyanına göre hesaplama yapıldığı açıklanmış ise de kayıtların dosyaya celbi sağlanmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin 13.....2023 tarihli eksiklik talebi yazısı ile işyeri giriş çıkış kayıtlarının celbi sağlanarak dosyaya eklenmesi istenilmiş; ancak kayıtlar dosyaya eklenmediğinden hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetlenmesi mümkün olmamıştır.

8. Açıklanan nedenlerle Mahkemece yapılacak ...; varsa işyeri giriş çıkış kayıtlarının dosyaya fiziki olarak eklenmesi suretiyle kayıt olan dönem yönünden kayda dayalı hesaplama yapılarak indirim yapmamak, kayıt olmayan dönem yönünden ise tanık beyanlarına göre ve tanıkların davacı ile birlikte çalışma dönemleri ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için fazla çalışma ücret alacağı hesaplanarak uygun oranda indirim yapmaktır. Kayıtlara ulaşılamadığı ve dosya içerisine eklenemediği takdirde ise tüm hesaplama dönemi için fazla çalışma alacağı yönünden anık beyanlarına göre hesaplama yapılmalı ve davacı tarafın kararı temyiz etmediği de gözetilerek usuli kazanılmış haklara dikkat edilmek suretiyle dava konusu alacaklar hüküm altına alınmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.