Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10232 E. 2024/12349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücretinin hesaplanmasında, fazla çalışma süresinin doğru tespit edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre davacının fazla çalışma süresinin doğru tespit edildiği ve buna göre fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/805 E., 2024/787 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait Etiyopya'daki projelerinde aşçı olarak çalıştığını, ücretinin 2.000,00 USD olduğunu, müvekkiline fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücretlerinin hiç ödenmediğini, iş sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının 2.000,00 USD aylık ücretle çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle sona erdiğini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarının ödendiğini, bir kişinin hafta tatili yapmaksızın her gün fazla çalışma yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesinin 13.12.2022 tarihli ve 2021/1048 Esas, 2022/920 K.arar sayılı kararıyla; tanık anlatımları ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdirildiğinin ispatlanamadığı, davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal ... ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığına ilişkin iddiasını ise ispatladığı; ancak bu çalışmaların karşılığının ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/224 Esas, 2023/703 Karar sayılı kararıyla; davacının davalıya ait yurt dışı işyerinde aşçı olarak çalıştığı, aylık ücretinin tüm çalışma süresi boyunca 2.000,00 USD olduğu hususları ihtilafsız olup "Yurtdışına Çıkış Yapan İşçi Bilgilendirme Formu" üzerinde yazılan "Fazla çalışma ücreti: Yok" şeklindeki ibarenin fazla çalışmaların ücrete dâhil olduğunu kabul bakımından yeterli nitelikte belge olmadığı, işverenin belgelendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle işçilik alacaklarının tespitinde davacı tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, bordro tahakkuklarının mahsup edildiği, davacının hizmetinin yurt dışında geçmesi, aşçı olarak yaptığı işin niteliği ve işyerinde üç öğün yemek verildiği hususları gözetildiğinde, tespit edilen sürelerde çalışmanın hayatın olağan akışına uygun olmadığı şeklindeki itirazın yerinde olmadığı, %40 indirimin hakkın özüne uygun düştüğü, işin sona ermesi şeklindeki fesih sebebinin tazminat talep hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte bulunmadığı, kıdem tazminatı hesabında tavan ücretin aşılmadığı, ihbar tazminatı yönünden yapılan denetimde istinaf edenin sıfatına göre davacı talebi aşılmadan karar verildiğinin anlaşılmasına göre anılan hususlarda İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu; ancak işçilik alacaklarına ilişkin talep döviz cinsinden olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince en yüksek banka mevduat faizi ve yasal faize hükmedilmesinin emredici nitelikte olan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca yerinde olmadığı, davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.11.2023 tarihli ve 2023/11039 Esas, 2023/16717 Karar sayılı bozma ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, dosyadaki ispat durumuna göre davacının ayda iki hafta tatili günü dâhil 07.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi ile çalıştığı kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak devam edilen yargılamada bozma ilâmı dikkate alınarak resen yapılan hesaplama ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının asgari ücretin çok üzerinde ücret aldığını, Türkiye İş Kurumu onaylı yurt dışı iş sözleşmesinin eki niteliğinde belge olan davacı imzalı bilgilendirme formu ile davacının yazılı muvafakatinin alındığını, bu bilgilendirme formuna göre davacının fazla çalışma ücretine hak kazanmayacağını ve varsa fazla çalışma ücretinin aylık birim ücrete dâhil olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin öncelikle tümden reddi gerektiğini, aksi kanaatte dahi fazla çalışma ücreti yönünden yıllık 270 saatlik fazla çalışmanın mahsubu gerektiğini, davacıya bütün hak ve alacaklarının eksiksiz ve zamanında banka kanalıyla ödenmiş olduğunu, bu durumun imzalı ücret bordrolarıyla sabit olduğunu, yazılı delilin aksinin yazılı delil ile ispatının gerektiğini, ek menfaat ödemelerinin hükmedilen diğer kalemlerden mahsubu gerektiğini, hayatın olağan akışına aykırı davacı tanık beyanlarına dayalı olarak işçinin her gün aralıksız ve uzun sürelerle fazla çalışma yaptığının kabulünün gerek somut olaya gerekse yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma süresinin tespitine ve buna göre fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41, 63, 66 ve 68 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.