"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 19. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, 2001-2008 yılları arasında Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde, 2008-2011 yılları arasında da İzmir Valiliğinin görevlendirmesi ile İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) bünyesinde ihaleli hizmet alımı kapsamında çalıştığını, davacının AFAD bünyesinde çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı ödemesi almadığını, 04.05.2001 tarihinde işe başlayıp AFAD bünyesindeki işyerine geçiş yapan ve daha sonra Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne nakledilen davacıya bu nakil sırasında kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını iddia ederek bu çalışma dönemi için davacıya kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığının tespitini talep talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dışı ... Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. (... Şirketi) bünyesinde çalıştığını, 2008-2011 yılları arasında AFAD bünyesinde çalışan davacının 01.02.2008-31.12.2009 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin puantaj kayıtlarının AFAD tarafından tutulduğunu ve ücret ödemelerinin anılan Kurum tarafından yapıldığı, davacıya yapılması gereken ödemelerin 2009 yılı sonrasında kapanan İzmir İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirildiğinden müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının İzmir Valiliği ve/veya AFAD tarafından davacıya kıdem tazminatı ödenmediği iddiasıyla İzmir 17. İş Mahkemesinde İzmir Valiliği aleyhine aynı taleplerle açtığı davanın kabulüne karar verildiği, ancak kararın istinaf edilmesi üzerine davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın usulden reddine kesin olarak karar verildiği, eldeki davada ... hasım gösterilerek dava açıldığı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kıdem tazminatını gerektirir şekilde son bulan iş sözleşmelerinde tazminatın ödendiği hususundaki iddianın ispat külfeti davalı işveren üzerinde olup gelen yazı cevaplarından davacının 2008-2011 yılları arasında AFAD bünyesinde ... Özel Güvenlik Hizm. Ltd. Şti.ne bağlı olarak çalıştığı açık olduğu hâlde bu dönemde davacıya kıdem tazminatı ödendiğine ilişkin bir kaydın sunulamadığı, yine celp edilen banka kayıtlarında da belirtilen dönem için bir tazminat ödemesinin bulunmadığı, dolayısıyla davalı işverenin ödeme hususundaki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvurusunda; zamanaşımı def''nin değerlendirilmediğini, husumet itirazlarının da hukuka aykırı olarak reddedildiğini, davaya cevap dilekçesinde de belirttikleri ve kararda da belirtildiği üzere ... Şirketi nezdinde çalıştığından ihbar talebinde bulunduklarını, ancak adı geçen Şirketin kapanması sebebiyle ihbar taleplerinin karşılanmadığını ve dolayısıyla olması gereken evrak celbedilmeden, eksik bilgi ve belge ile hukuka aykırı karar verildiğini, davacının çalıştığı döneme ilişkin çalışmasına ait hiçbir düzenlemeyi müvekkili Kurum yapmadığını, bunun kanunen de belli ve kesin olmasına rağmen bu dönem çalışmasına ait evrak olmamasından kaynaklı müvekkili İdarenin sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, müvekkili İdarenin yaptığı eksik ya da hatalı bir işlem bulunmadığından aleyhe açılan bu haksız davanın reddi gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının Mahkemeden hukuki korunma istemesinde ve dava açmasında korunmaya değer bir yararının olması gerektiği, davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli olmadığı, bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerektiği ve dava hakkının hukuki yarar ile sınırlı olduğu, hukuki yararının, korumaya değer bir yarar olması ve dava açıldığı anda var olması gerektiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince tespit davasının dinlenebilmesi ve esasına girilebilmesi, esastan karara bağlanabilmesi için, davacının, tespit davası konusu hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının Mahkemece hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması gerektiği; Mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talebi ile açılan tespit davalarında hukuki yararın varlığının incelenmesi gerektiği, eda davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğunu kural olarak bildirmek ve ispat etmekle yükümlü olmadığı hâlde, tespit davası açılmasında hukuki yararın varlığının, davacı tarafından özellikle bildirilmesi ve ispat edilmesi gerektiği, somut olayda; davacının, 2008 - 2011 yılları arasında Valiliğin görevlendirmesi ile görev yaptığı AFAD bünyesindeki çalışmaları nedeniyle kıdem tazminatının ödenmediğinin tespitini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince "kıdeme esas hizmet başlama tarihinin doğru belirlenmesi açısından 2008 - 2011 yılları arasında AFAD'da çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatı alıp almadığının tespitini istemek zorunda kaldığını belirtmiş olup davacının söz konusu talebinde hukuki yararı olduğu" gerekçesiyle işin esasına girilmişse de davacının 2008-2011 yılları arasındaki uyuşmazlık dönemi öncesinde ve sonrasında ve hâlen Gençlik Spor İl Müdürlüğünde çalışmaya devam ettiği, davalı Bakanlık tarafından da uyuşmazlık dönemi için fesih yapıldığı ya da feshe bağlı bir talep olan kıdem tazminatı ödendiğinin ileri sürülmediği, dolayısıyla kanundaki tabiriyle tespit davası açanın, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmadığı gibi maddi vakıaların tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamayacağı da gözetildiğinde davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvurusunda; tespit davasının önce ... Valiliğine karşı açıldığını ve bu davada husumetten ret kararı verildiğini, bu kez aynı taleplerle ... aleyhine açılan davada farklı bir gerekçeyle; hukuki yarar yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinin çelişkili ve kabul edilemez olduğunu, aynı uyuşmazlık bakımından bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri arasındaki işbu tutarsızlığın anlaşılamadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira müvekkilinin işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, davacının Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde hizmet alımı usulüyle güvenlik görevlisi olarak görev yaptığını, 2008-2011 yılları arasında da AFAD bünyesinde yine hizmet alımı usulü ile çalıştığını, ancak burada çalıştığı döneme ilişkin kıdem tazminatını almadığını, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, alt işveren Şirket çalışanlarının kadroya geçirilmesinden sonra intibak işlemleri yapılırken müvekkili 02.01.2012 tarihinde işe girmiş gibi işlem yapıldığını ve bu durumun kıdemi ve özlük hakları bakımından hak kaybı yarattığını ve davacının mağduriyetine sebebiyet verdiğini, yargılama sürecinin uzaması nedeniyle müvekkilinin emekli olacağı dönemde işbu davanın açılması hâlinde hak kaybına uğrayacağını, davacının emekli olacağı tarihte kıdem tazminatının 02.01.2012 tarihi esas alınarak hesaplanacağını, müvekkilinin davalıya ait işyerinde kesintisiz bir şekilde çalıştığını ileri sürerek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken sair nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının tespit davası açmakta korunmaya değer güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.