"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/278 E., 2023/267 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete devrolunan ... AŞ'de 01.08.1996 tarihinde çalışmaya başladığını, devirden sonra da davacı işçinin davalı ... Tekstil Firmasında ara vermeden çalışmaya devam ettiğini, davalı ... Tekstil Firmasının daha ucuz maliyetle imalat yapabilmek ve Etiyopya devletinden teşvik alabilmek için fabrikasını Etiyopya'ya taşıma kararı aldığını, Türkiye'deki çalışması için muvazaalı şekilde iş çıkışı yapıldığını, iş çıkışı ile birlikte tazminat vs. haklarının eksik ödendiğini, fazla çalışmalarının bir kısmının hiç dikkate alınmadığını, muvazaalı çıkışı yapılan davacının vize işlemlerinin tamamlanmasından sonra davalı Firmanın Etiyopya'da bulunan fabrikasında 24.04.2013 tarihinde işbaşı yaptırıldığını, yurt dışında davacının dokuma ustabaşı olarak çalıştığını, günlük 14 saat çalışma yaptığını, ulusal ... ve genel tatil ile dinî tatillerde izin kullandırılmadığını, davacının çalışma koşullarının ağırlığı ve haklarını alamaması sebebiyle 02.04.2017 tarihinde iş sözleşmesini feshettiğini, Etiyopya'daki firmada 2.100,00 USD'ye çalıştığını beyan ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, yıllık ücretli izin, hafta tatili ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı işçinin 27.05.2003 tarihinden 22.01.2013 tarihine kadar davalı müvekkili Şirkette 847,97 TL ücret ile çalıştığını, müvekkili Şirketin işçilerin var ise fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil günleri çalışmalarının karşılığının ücret bordrolarına yansıtıldığını, işçilerin bu ücret bordrolarını hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin imzaladıklarını, davacının yıllık izinlerinin kullandırıldığını, kullandırılmayan izinlerinin ise iş sözleşmesinin feshedilmesinden sonra imzalatılan ibraname doğrultusunda banka kanalı ile tam ve eksiksiz ödendiğini, talep ve siparişlerin ciddi oranda azalması nedeniyle davacı işçinin iş sözleşmesinin bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu yurt dışında bulunan şirketin müvekkili Şirketle hiçbir organik bağının olmadığını, bu nedenle yurt dışı çalışmalarına ilişkin olarak farklı bir hukuk sistemine tâbi olan şirketin davacıyı çalıştırmasından dolayı davalı Şirketin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli kararı ile; dava dışı ... Şirketi ile davalı Şirket arasında organik bağ bulunduğu, Türk vatandaşı olan işçinin kamu düzeni de dikkate alınarak yurt dışına gönderen şirketin yabancı şirketle organik bağını delillendirdiğinde Türk iş hukukunun uygulanması gerektiği, davacının iş sözleşmesini kıdem tazminatını hak kazanacak şekilde haklı nedenle sonlandırdığı, davacının bakiye yıllık ücretli izin alacağının kalmadığı davacının bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği şekilde fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ek kararı ile de taleple bağlı kalınarak 106.900,00 TL brüt fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış, fazlaya ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, kıdem tazminatı, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili ile yıllık ücretli izin alacaklarının da feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 31.03.2022 tarihli kararı ile; davacının 24.04.2013-02.04.2017 tarihleri arasında davalı Şirketin organik bağı bulunduğu tespit edilen dava dışı ... Firmasında çalıştığı, Türk vatandaşı olan işçinin kamu düzeni de dikkate alınarak yurt dışına gönderen şirketin yabancı şirketle organik bağını delillendirdiğinde Türk iş hukukunun uygulanması gerektiği, dava konusu alacakların hesaplanmasında, yurt dışındaki çalışmalar yönünden banka kayıtlarındaki ücretin esas alındığı, davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatını hak kazanacak şekilde haklı nedenle sonlandırdığı, davacının bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği şekilde fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 01.06.2023 tarihli ilâmı ile; davalı Şirket ile dava dışı ... Şirketi arasında birlikte işverenlik, işyeri devri ve asıl işveren alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin varlığının iddia ve ispat edilmediği, davalı ... Teknik Tekstil San. Tic. AŞ'nin, davacının dava dışı ... Şirketinde geçen çalışmalarından sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda davalı ... Teknik Tekstil San. Tic. AŞ'nin, davacının dava dışı ... Şirketinde geçen çalışmalarından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kısmi feragat konusunda kanunun emredici hükümlerine ve Dairenin emsal karalarına aykırı davranılmasının hatalı olduğunu, davalı ile dava dışı ... Şirketi arasında muvaazalı işlem yapıldığını, davalının alacaklardan sorumlu tutulması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının dava dışı Şirkette geçen çalışmasından davalı Şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının talep konusu işçilik hak ve alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(22)9-3109 Esas, 2021/1075 Karar sayılı ilâmı, Dairemizin 25.01.2021 tarihli ve 2020/4849 Esas, 2021/2158 Karar sayılı ilâmı ile 16.02.2021 tarihli ve 2020/5367 Esas, 2021/3965 Karar sayılı ilâmı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut dosya ile benzer bir uyuşmazlıkta Dairemizin 11.05.2023 tarihli ve 2023/3907 Esas, 2023/6953 Karar sayılı ilâmı ile; temyiz aşamasında sunulan kısmi feragat dilekçesi üzerine temyiz başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak somut dosya yönünden bozma kararı öncesinde yapılan değerlendirmede; davacının, Dairemizin emsal bir kararında belirtilen, davalı işverenin dava konusu alacaklardan sorumlu tutulamayacağına dair görüşü doğrultusunda, kabul edilen miktarın kesinlik sınırında kalmasını sağlayacak şekilde davadan kısmi feragat ettiğinin anlaşılması karşısında kararın kesin olmayacağının kabulü ile temyiz incelemesi yapılarak bozma kararı verildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen İlk DereceMahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiş; kararın, (2) numaralı paragrafta yer alan ilave gerekçe ile onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.