Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10889 E. 2024/12296 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş müfettiş raporuna dayanılarak fazla mesai ücreti tahakkuku yapılan işçilerin, üçlü vardiya sisteminde çalıştıkları gerekçesiyle fazla mesai yapıp yapmadıklarının tespiti ve rapora dayalı talebin iptali.

Gerekçe ve Sonuç: Üçlü vardiya sisteminde çalışan işçilerin fiilen fazla mesai yapmalarının mümkün olmadığı ve iş müfettişi raporunda tespit edilen fazla mesai ücretinin bu durumu gözetmediği değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulması ve iş müfettişi raporunun iptaline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/375 E., 2024/575 K.

KARAR : Davalı ... yönünden davanın kabulü, davalı ... yönünden davanın husumetten reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen teftiş raporunun iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... (İŞKUR) Genel Müdürlüğü yönünden husumetten reddine, dâhili davalı ... Hizmetler Bakanlığı (Bakanlık) yönünden kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Bakanlık vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı tarafından 26.02.2020 tarihli teftişte, müvekkili Şirketin istasyon bölümünde çalışan ..., ..., ... ve ... ... adlı işçilerin çalışmalarının bazı günler 11 saati aştığı, haftalık 45 saatlik çalışma sürelerinin aşılması neticesinde mezkur işçilerin fazla çalışma ücretine hak kazandığı ve fakat fazla çalışma ücretlerinin çalışanlara ödenmediği tespitinde bulunulduğunu, işbu tespit neticesinde Türkiye İş Kurumu Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün E-85690183-660-00007702368 sayılı ve 21.01.2021 tarihli yazısı ile müvekkili Şirketin istasyon bölümünde çalışan ..., ..., ... ve ... ... 2018 yılı Ekim ayı ile 2020 yılı Şubat ayını kapsayan tarihler için fazla çalışma ücreti tahakkuk edeceğinin tespit edildiğini, bu tespitin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bahsedilen tarih aralığında çalışan dört işçinin de puantaj kayıtlarının tutulduğunu, yaptıkları fazla çalışma ve tatil günü çalışması ücretlerinin ödendiğini ileri sürerek davalı ... Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün E-85690183-660-00007702368 sayılı ve 21.01.2021 tarihli raporunun geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı İŞKUR vekili cevap dilekçesinde; davanın İzmir mahkemelerinde açılması gerektiğini, dava konusu teftiş raporunun Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Teftiş Kurulu müfettişleri tarafından düzenlendiğini ve İŞKUR'un bu davada taraf sıfatının bulunmadığını, dava konusu teftişin şikâyetçi işçilerin talebi ile başladığını, isimleri teftiş raporunda tek tek zikredilen işçilerin fazla çalışma alacağına ilişkin somut saptamalar ile her bir işçinin alması gerekli fazla çalışma ücretlerinin tek tek hesaplandığını, ayrıca bu rapor ile davacı Şirkete idari para cezası uygulandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Dâhili davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davanın İzmir mahkemelerinde açılması gerektiğini, teftiş raporunda işçilerin fazla çalışma alacağına ilişkin somut saptamalar ile her bir işçinin alması gerekli fazla çalışma ücretlerinin tek tek hesaplandığını, ayrıca bu rapor ile davacı Şirkete idari para cezası uygulandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Dâhili davalı ..., ..., ... ve ... ... isimli işçiler İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2021 tarihli ara kararı ile davaya dâhil edilmiş olup aşamalardaki beyanlarında işyerinde 3 vardiya şeklinde 08.00-16.00, 16.00-24.00, 24.00-08.00 saatleri arasında çalıştıklarını, basınç düşürme istasyonunda çalışmaları sırasında yarım saat molaları olmasına karşılık bu molayı hiç kullanamadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2023 tarihli ve 2022/681 Esas, 2023/358 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra davacı tarafça Bakanlığın davaya dâhil edildiği, somut uyuşmazlıkta, Bakanlık müfettişlerince düzenlenen raporda 01.10.2018-29.02.2020 tarihleri arasında işçilerin 08.00-16.00, 16.00-00.00 ve 00.00-08.00 şeklinde 3 vardiya hâlinde çalışmalarına karşılık ara dinlenmelerini kullanamadıkları, bu sebeple haftada 3 saat fazla çalışma yaptıkları kanaatiyle hesaplanan fazla çalışma ücretinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, davacı Şirketin dâhili davalı işçilerin ara dinlenmelerini kullandığını iddia ettiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği iş müfettişi raporlarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olduğu, davacı Şirketin işçilerin ara dinlenme kullandığını usulüne uygun belgelerle, ispata yarar başkaca delillerle ispat etmesi gerektiği, her ne kadar davacı Şirket işyeri kayıtları sunmuş ise de bu kayıtlar arasında dâhili davalılara ara dinlenme kullandırıldığının anlaşılamadığı, sunulan kayıtların vardiya çizelgeleri olduğu, bunların müfettiş incelemesinde de değerlendirildiği, işçilerin şikâyetlerinin 8 saatlik vardiyalarda ara dinlenme kullandırılmadan çalıştırılmaya dair olduğu, bu kapsamda iş müfettişi tarafından işyerinde denetim yapıldığı, tespitte bulunulduğu, iş müfettişi raporlarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olduğu ve somut olayda davacı vekilince bu raporun aksini kanıtlar belge sunulmadığı, davacı Şirket tanığının dahi davalı işçilerin ara dinlenmelerini kullanamadıklarını beyan ettiği gerekçesiyle davanın davalı Bakanlık ve dâhili davalılar yönünden esastan, davalı İŞKUR yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 27.09.2023 tarihli ve 2023/1686 Esas, 2023/1574 Karar sayılı kararı ile; Dairenin kaldırma kararı sonrası davacı tarafça Bakanlığın davaya dâhil edildiği, bu kapsamda dilekçe sunduğu, davaya konu müfettiş raporunda dâhili davalı işçilerin ara dinlenme kullanmadığı, haftada 3 saat fazla çalışma yaptıklarının tespit edildiği, raporda işyeri kayıtlarının incelendiği, davacı tanığının beyanı ve dosya kapsamına göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı Şirketin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.03.2024 tarihli ve 2024/1076 Esas, 2024/4533 Karar sayılı ilâmı ile; dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu yapılan inceleme raporundaki tespitlerin ... iş müfettişi tarafından yapıldığı ve davanın anılan Bakanlık aleyhine açılması gerektiği, davalı İŞKUR aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddedilmesinin isabetli olduğu, diğer davalılar yönünden yapılan incelemeye göre somut uyuşmazlıkta davalı işçilerin üçlü vardiya düzeninde çalıştıklarının sabit olduğu, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğince üçlü vardiya sisteminde fazla çalışma yapılmasının fiilen mümkün olmadığının kabul edildiği, her ne kadar davacı Şirkete ait işyerinin istasyon bölümünde çalışan işçilerin ara dinlenme kullanmadan ve işin başından ayrılmadan çalıştıkları, taraf tanıklarınca belirtilse de her şeyden önce, üçlü vardiya sisteminde 8 saatlik zaman diliminde zorunlu ihtiyaçlar nedeniyle en az yarım saatlik ara dinlenmesi yapıldığının kabulü gerektiği, zira ara dinlenmenin mutlaka işyeri dışında kullanılmasının aranmaması dikkate alındığında, davalı işçilerin fazla çalışma ücretine hak kazanacak şekilde fazla çalışması bulunmadığından, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı Bakanlık yönünden açılan davanın kabulüne karar verilerek Türkiye İş Kurumu Manisa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün E-85690183-660-00007702368 sayılı ve 21.01.2021 tarihli raporunun iptaline, davalı İŞKUR yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Bakanlık vekili, kanuni karineye dayanan kişinin iddiasını ispatla mükellef olmayıp, karinenin aksini iddia edenin iddiasını ispatla mükellef olduğunu, iş müfettişi raporlarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olduğuna dair kanuni karine bulunduğunu, bu sebeple davacı işverenin, davalı işçilerin ara dinlenmelerini kullandığını usulüne uygun ispat araçlarıyla kanıtlaması gerekirken davacı Şirketin dosyaya raporun aksini kanıtlar bir delil sunmadığını, aksine davacı tanığının dahi davalı işçilerin ara dinlenme kullanamadıklarını beyan ettiğini, kaldı ki aksi ispat edilmeye çalışılan öncelikli hususun aksi ancak yazılı delille ispatı gereken müfettiş raporu olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı Bakanlık iş müfettişleri tarafından hazırlanan E-85690183-660-00007702368 sayılı ve 21.01.2021 tarihli müfettiş raporunun iptaline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 41 ve 63 üncü maddesi ile 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. 31.10.2012 tarihli ve 28543 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ... İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 43, 44, 45, 46 ve 47 nci maddeleri, İş Teftişi Hakkında Yönetmelik'in 5, 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.