Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11521 E. 2024/12703 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketler, davalı sendika lehine yapılan yetki tespiti işleminin yasal şartları taşımadığı iddiasıyla yetki tespitinin iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın, yetki tespiti başvurusu tarihinde, davacı şirketlerin işyerlerinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının üyesi olduğu ve yasal çoğunluğu sağladığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/234 E., 2024/308 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı Sendika lehine yapılan yetki tespiti işleminin yasal şartları taşımadığını, başvuru tarihi olan 19.03.2021 tarihinde toplam 579 personel çalıştığını, tespite konu işyerleri

listesi incelendiğinde bu işyerlerinin işletme değil listede yer alan işyerlerine

bağlı işyerleri olduğunu, kanuni olarak aranan yüzde 40 oranının da yarıdan fazla çoğunluğun da sağlanamadığını iddia ederek yetki tespiti işleminin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; Türkiye Haber-İş Sendikasının davacı işyerlerinde yetki

tespiti başvurusu üzerine e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile

Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan

dökümlerde, başvuru yazısının Bakanlığa intikal ettiği tarih olan 19.03.2021

tarihi itibarıyla söz konusu işyerlerinde 418 işçinin çalıştığını ve bu işçilerden 218

işçinin adı geçen Sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini ve buna ilişkin yetki

tespiti yazının 24.03.2021 tarihinde gönderildiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın maddi ve

hukuki dayanaktan yoksun vakıalara dayandığını, dava dilekçesi eklerinde

somut hiçbir delilin olmadığını, itirazın yetki işlemlerini durdurarak işyerindeki işçilerin anayasal haklarını kullanarak toplu iş sözleşmesi yapma

haklarını engellemek amacıyla olduğunu, dava açma hakkının kötüye

kullanıldığını, dilekçeye eklenen emsal kararlara göre açılan davanın

reddedilmesi gerektiğini, müvekkili Sendikanın yüzde 52,15 çoğunluğu sağladığını, işyerleri listesine bakıldığında 6 işyerinin olduğunu, bunların aynı Türk

Telekomünikasyon AŞ'den alınan hizmet alım işine ait olması nedeniyle tespite konu işyerlerinin bir bütün olarak işletme olduğunu, itirazın yetki işlemlerini uzatmak

amacıyla yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.10.2022 tarih ve 2021/88 Esas, 2022/352 Karar sayılı kararı ile; davacı Şirketlerin oluşturduğu Adi Ortaklığın 19.03.2021 tarihli yetki tespiti başvurusu üzerine Bakanlığın düzenlediği 24.03.2021 tarihli belge ile işyeri sayısının 6, SGK cevabından 19.03.2021 tarihi itibarıyla işyerindeki toplam işçi sayısının 422 olduğu, sendika üyesi işçi sayısının 218 olarak tespit edildiği, Türkiye Haber-İş Sendikasının işyerindeki üye sayısının yüzde 51,6 olduğu, yasal olarak öngörülen çoğunluğun sağlandığı, bu sayı itibarıyla toplu iş sözleşmesi yapmak üzere Türkiye Haber-İş Sendikasının işyerindeki üye sayısının kanunda aranılan çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 07.02.2023 tarih ve 2023/200 Esas, 2023/263 Karar sayılı kararıyla; davacı Şirketlerin oluşturduğu Adi Ortaklığın 19.03.2021 tarihli yetki tespiti başvurusu üzerine Bakanlığın düzenlediği 24.03.2021 tarihli belgeye göre işyeri sayısının 6 olduğu, SGK tarafından gönderilen çalışan işçilere ait liste ve tüm dosya içeriği değerlendirildiğinde, 19.03.2021 tarihi itibarıyla işyerindeki toplam işçi sayısının 422 olduğu ve sendika üyesi işçi sayısının 218 olarak tespit edildiği, Türkiye Haber-İş Sendikasının işyerindeki üye sayısının yüzde 51,6 olduğu, kanunda öngörülen çoğunluğun sağlandığı, davalı Bakanlığın yetki tespitinde SGK kayıtlarını esas aldığı ve 24.03.2021 tarihli ve E-58736034-103.02-743342 sayılı yetki tespit yazısının usul ve kanuna uygun olduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davacılar vekili 4.4222.01.01.1089146.043.01.97.001 sicil numaralı işyerinde çalışan 94 işçinin bilirkişi tarafından dikkate alınmamış olmasının hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de yetki tespiti talep edilen ve toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi verilen işyerleri ve davacı tarafça davaya konu edilen işyerleri arasında istinafa konu edilen bu işyeri bulunmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 357 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında da ileri sürülemeyeceği dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, davacılar vekilinin istinaf itirazlarının da yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 15.05.2023 tarihli ve 2023/7209 Esas, 2023/7115 Karar sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu yetki tespitinin esasına etkili olan davacıların iddialarının yeterince irdelenmediği ve karşılanmadığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesince yetki başvuru tarihi itibarıyla davacılara ait iletişim işkolunda kurulu tüm işyerlerindeki çalışan sayısının (özellikle 1089146 sicil numaralı işyeri) tereddüde mahal verilmeksizin belirlendikten ve bu işyerlerinin mahiyeti açıklığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre davalı Sendikanın gerekli çoğunluk nisabına ulaşıp ulaşmadığının tespiti ile tarafların gerekçeli karar elde etme ... da gözetilerek yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda eksikliklerin giderildiğini, bozma sonrası alınan bilirkişi kök ve ek raporuna göre ... sicil numaralı işyerinin alt işverene ait işyeri olduğu ve asıl işverenin taraf olduğu yetki tespitinde dikkate alınamayacağı, davacı Şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın 19.03.2021 tarihli yetki tespiti başvurusu üzerine Bakanlığın düzenlediği 24.03.2021 tarihli belge ile işyeri sayısının 6, SGK kayıtlarına göre 19.03.2021 tarihi itibarıyla işyerindeki toplam işçi sayısının 422 olduğu, sendika üyesi işçi sayısının 218 olarak tespit edildiği, Türkiye Haber-İş Sendikasının işyerindeki üye sayısının yarıdan fazla olduğu, yasada öngörülen çoğunluğun sağlandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; yetki tespiti başvurusu yapıldığı tarihte müvekkili işyerinde çalışan toplam işçi sayısının 512 olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda müvekkili Şirketlerde çalışan işçi sayıları tespit edilirken 4.4222.01.01.1089146.043.01.97.001 sicil numaralı işyerinde çalışan 94 işçinin bilirkişi tarafından dikkate alınmamış olmasının hatalı olduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince toplu iş sözleşmelerindeki işyeri kavramı ile bireysel iş sözleşmelerindeki işyeri kavramının aynı anlama geldiğini, aynı işveren tarafından idare edilen ve bir amaca hizmet eden farklı birimlerin farklı şehirlerde yer alsalar dahi aynı iş organizasyonu içerisinde olduğundan farklı birimlerin tek bir işyeri olarak kabul edildiğini, yetki tespit başvurusunun yapıldığı 19.03.2021 tarihinde müvekkili Şirketlerde çalışan toplam işçi sayısının 512 olduğunu, Türkiye Haber-İş Sendikasının toplam sendika üye sayısının ise 218 olduğunu, yasal olarak aranan yarıdan fazla çoğunluğun sağlanamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.