Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11641 E. 2024/15282 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkette Cezayir'de çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacakları davasında Cezayir hukukunun uygulanması ve zamanaşımı def'inin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin Cezayir hukukuna ilişkin eksik inceleme ve araştırma yaparak, Cezayir Medeni Kanunu’nun ilgili hükümlerini tam olarak tespit etmeden ve davacının çalışma dönemindeki değişiklikleri de dikkate almadan hüküm kurması doğru görülmeyerek kararlar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 26. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekillince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.11.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı firmanın yurt dışı şantiyelerinde, alçı ve sıva ustası olarak 19.3.2013-20.09.2017 tarihleri arasında

aylık net 1.800,00 USD ücretle çalıştığını, ücretinin bir kısmının banka kanalı ile ödendiğini,

kalan kısmın elden verildiğini, iş sözleşmesinin haksız ve bildirim önellerine uyulmaksızın feshedildiğini, kıdem ve

ihbar tazminatlarının ödenmediğini, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını, haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışmasının iş yoğunluğuna göre saat 23.00’e kadar uzadığını, ulusal bayram ve genel tatil günleri, hafta tatillerinde izin verilmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, somut uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Cezayir hukuku olduğunu, davacı ile davalı firma arasında sözleşmesel anlamda bir ilişkinin mevcut olmadığını, ücret iddialarının fahiş olduğunu, işçilik alacaklarının kendisine ödendiğini, davacının iddia

ettiği çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, Cezayir ülkesinde cuma

günleri çalışmanın olmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde şantiyenin kapalı olduğunu, davacının

ibraname imzalama sureti ile şirketi ibra ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın cevap dilekçesinde çalışılan ülke hukukunun uygulanması talep ettiği, mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı yer olan Cezayir olduğu, bu nedenlerle dava konusu uyuşmazlık hakkında çalışılan ülke Cezayir hukukunun uygulanması gerektiği, davalı tarafın zamanaşımı def'inde bulunduğu, Cezayir İş Kanunu'nda işçilik alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi düzenlenmediği ancak Cezayir Medeni Kanunu'nun 312 nci maddesinde 1 yılda zamanaşımına uğrayan alacakların sayıldığı, ücretleri için işçilere ve diğer çalışanlara ödenecek alacaklarında bu alacaklar içinde sayıldığını, davacının iş sözleşmesinin 20.09.2017 tarihinde sonlandığı, davanın 02.08.2022 tarihinde açıldığı, Cezayir Medeni Kanunu'nun 312 nci maddesi ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararları hep birlikte değerlendirildiğinde davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; somut uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Türk hukuku olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla Mahkemece somut uyuşmazlığa uygulanan Cezayir hukukuna göre davanın zamanaşımına uğramadığını, Cezayir Medeni Kanunu'nun 312 nci maddesinin uygulama alanı bulması hâlinde madde metni devamında belirtilen yeminin davalı tarafça icrasının gerektiğini, ancak mahkemece bu husus ile itirazlar dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında bulunan sözleşmelerde, bu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklara çalışılan ülke hukukunun uygulanacağının taraflarca kararlaştırıldığı, bu hâliyle tarafların imzaladıkları sözleşmeler ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları ve aynı zamanda mutad işyerinin Cezayir olduğu, somut uyuşmazlığa Cezayir hukukunun uygulanmasının isabetli olduğu, dosya arasında yer alan Cezayir Medeni Kanunu’nun 312 nci maddesi hükmüne göre zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğu, cevap dilekçesinde yasal süresi içerisinde zamanaşımına def’inde bulunulduğu, dava (02.08.2022) ve fesih (20.09.2017) tarihleri birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesini isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepler ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; Cezayir hukukunun doğru uygulanıp uygulanmadığı, zamanaşımı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 26.08.1975 tarihli ve 15338 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi.

4. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün 01.03.2008 tarihli ve 67/1 sayılı, "Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesinin Uygulanması" konulu Genelgesi.

6. Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Medeni Kanunu'nun 308, 309, 312 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yetkili yabancı hukukun içeriğinin doğru ve denetime elverişli şekilde tespit edilmesi, uyuşmazlığın adil şekilde maddi çözüme kavuşturulmasının ön şartını oluşturmaktadır.

2. 5718 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak yürürlükte bulunan yabancı hukukun içeriğinin tespiti konusunda çeşitli yollardan yararlanılmasına imkân tanınmış, hâkime geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Bu noktada yürürlükteki yetkili yabancı hukukun, doğru ve özellikle ait olduğu ülkedeki anlam ve kapsamıyla temin edilerek uyuşmazlığa uygulanması önem arz etmektedir.

3. İlk Derece Mahkemesince; Cezayir Medeni Kanunu'nun 312 nci maddesinde bir yılda zamanaşımına uğrayan alacakların sayıldığı, ücretleri için işçilere ve diğer çalışanlara ödenecek alacakların da bu alacaklar içinde belirtildiği, iş sözleşmesinin fesih tarihinin 20.09.2017 olduğu, davanın 02.08.2022 tarihinde açıldığı, Cezayir Medeni Kanunu'nun 312 nci maddesi uyarınca alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.

Dosya kapsamında Cezayir Medeni Kanunu'nun "Yıl 2007" olarak belirtilen zamanaşımına ilişkin hükümlerinin çeviri suretlerinin bulunduğu ancak metnin yeterli olmadığı anlaşılmakla; Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Medeni Kanunu'nun davacının çalışma dönemindeki değişiklikleri de içerecek şekilde tüm maddeleri ile bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesi, bu konuda yöntemine uygun bir biçimde yazı yazılması, gerekli bilgi ve belgeler ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Medeni Kanunu maddelerinin Türkçe tercümeleri sağlandıktan sonra somut uyuşmazlık bakımından sözü edilen Kanun'un 308, 309 ve 312 nci maddeleri yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Davacı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.