Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11769 E. 2024/16225 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve yurt dışında çalışan işçinin asgari geçim indirimi ile genel sağlık sigortası primi kesintilerine dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı ve ücretinden vergi kesintisi yapılmadığı için asgari geçim indirimi alamayacağı ve brüt ücret hesabında yalnızca %5 oranında genel sağlık sigortası primi eklenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde tesisatçı olarak 07.09.2012 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, 19.03.2014 tarihinde işin sona ermesi nedeniyle davalı işverenlikçe iş sözleşmesinin feshedildiğini, son aylık ücretinin net 1.500,00 USD olduğunu, bu ücrete ek olarak yol, yemek ve konaklama masraflarının işveren tarafından karşılandığını, davacının davalı Şirketin başta Rusya olmak üzene yurt dışında bulunan şantiyelerinde çalıştığını, davacının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ayda iki pazar hafta tatili yaptıklarını, davacının alacaklarının ödenmediği iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iki dönem çalışması olduğunu, son dönem çalışma davacı tarafça istifa ile sonlandırıldığı, ücretinin sosyal güvenlik kayıtlarından da anlaşılacağı üzere 1.350,00 TL olduğunu, davacının tüm hak alacaklarının ödendiğini, yurtdışında çalışan işçilerin asgari geçim indirimi alacağı talep etme hakkı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ispat yükü kendisinde olan davacı tarafça haklı nedenli iş sözleşmesinin feshedildiğinin ispatlanamadığı, yine yıllık izin kullandırıldığı ya da alacağının ödendiğine ilişkin belge sunulamadığı, davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ancak alacaklarının ödendiğinin ispatlanamadığı, asgari geçim indirimi alacağının ödendiğinin ispat yükünün davalıda olduğu, ancak davalı tarafça bu alacağın ödendiğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; iş sözleşmesinin davacı tarafından istifa ile sonlandırıldığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı hakkı olmadığını, yurt dışında çalışan işçilerin asgari geçim indirimi alacağına yasal olarak hak kazanamayacağı, alacaklar hesaplanırken yasal kesintilerin yapılmadığını, hesaplamalara esas alınan ücretin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça iş bitimi nedeni ile verilen dilekçenin geçerli bir istifa dilekçesi olarak kabulünün mümkün olmadığı, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca Türk mevzuatına göre Türkiye'de sigortalı gösterilerek yurtdışında çalıştırılan işçilerin gelirlerinden sigorta ve işsizlik primi yanında gelir vergisi de kesilmesi gerektiğinden Türkiye' de sigortalı gösterilen davacının asgari geçim indirimi alacağına hak kazanacağının kabul edildiği, hesaplanan kıdem tazminatından damga vergisi; ihbar tazminatından ise gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi uygulandığı, diğer alacakların ise net ücret üzerinden hesaplandığı, davalı vekilince ücret tespitine itiraz edilmiş ise de, davalı ... Yapı .../Moskova-Rusya Proje Müdürü ... Şirket kaşesi üzerine imzası bulunan Personel İşe Giriş Formunda; davacının net ücreti 1500 USD olarak belirtilmiş olmasıyla ücretin davacı tarafça ispatlandığı sonucuna varıldığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf yoluna başvuru dilekçesinde belirttiği sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve yurt dışında çalışan işçinin asgari geçim indirimi alacağına hak kazanıp kazanamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunu'nun 24 ve 27 nci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11, 17, 32, 41, 44, 46, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

3. Uyuşmazlık konusu dönem bakımından 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 28.03.2007 tarihinde yeniden düzenlenen 32 nci maddesi.

4. Dairemizin 22.09.2020 tarihli ve 2016/23031 Esas, 2020/8789 Karar sayılı ilâmında Dairenin asgari geçim indirimi ile ilgili yerleşik hâle görüşü şu şekilde belirtilmiştir:

"...

Asgari geçim indirimi bireyin ya da ailesinin asgari düzeyde geçimi için zorunlu olan ve belirli esaslara göre tespit edilen kısmın toplam gelirden indirilerek vergi dışı bırakılması uygulamasıdır. Bu uygulama 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 32.maddesinin 28/03/2007 tarihinde 5615 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmesi neticesinde yürürlüğe girmiştir. Asgari Geçim İndirimi vergi mükellefi ile devlet arasında vergi hukukunu ilgilendiren ilişkiden kaynaklanmakta olup, ücretin içindeki bir kısmın vergi kapsamı dışına çıkartılmasından ibarettir.

..."

5. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesi.

6. 5510 sayılı Kanun'un "Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar" kenar başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi şu şekildedir:

"(Ek: 17/4/2008-5754/3 md.) Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.(Ek cümle: 13/2/2011-6111/24 md.) Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır."

7. 5510 sayılı Kanun'un "Prim oranları ve Devlet katkısı'" kenar başlıklı 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (f) bentleri sırasıyla şöyledir:

"a) Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %20'sidir.Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir

c) (Değişik: 10/1/2013-6385/9 md.) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5 oranına düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

f) (Değişik: 17/4/2008-5754/48 md.) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın %12,5’idir. Bu primin %5’i sigortalı, %7,5’i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici 13 üncü maddesinde belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %12’sidir. (Ek cümle: 23/2/2017-6824/15 md.) Ancak, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendine tabi olanlar için genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %3’ü olup, bu oranı %12’ye kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraflar arasında davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalışan davacı işçinin asgari geçim indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı uyuşmazlık konusudur. Bu kapsamda gerek İlk Derece gerekse Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının asgari geçim indirimi alacağı bulunduğu kabul edilmiştir.

3. Kararın İlgili hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Dairemiz kararında da belirtildiği üzere işçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi, Kanun ile getirilmiş olup bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Asgari geçim indirimi ücretin eki olmadığı gibi vergi iadesi yerine getirilen bir müessese olduğundan vergiye tâbi olan işçiler açısından söz konusudur.

4. Somut uyuşmazlık bakımından durum değerlendirildiğinde; davacı işçi, yurt dışında çalıştığı ve ücretinden vergi kesintisi yapılmadığına göre davacının muaf tutulması gereken bir kısım da bulunmamaktadır. Şu hâlde davacının asgari geçim indirimi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

5. Davacının net ücretinin brüt ücrete çevrilmesi hususu uyuşmazlık konusudur. Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce, yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de ikamet şartı aranmamaktadır. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (6) numaralı paragrafında yer verilen 5510 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda işçinin net ücretine, yurt içinde çalışan işçiler gibi %14 oranında Sosyal Güvenlik Kurumu primi ve %1 oranında işsizlik primi eklenerek brüt ücret hesaplaması yapılamaz.

6. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının aylık çıplak net ücreti 1.500,00 USD olarak belirlenmiş olup bu tespit dosya kapsamına uygundur. Ancak davacının Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak ücreti brütleştirilirken dosya kapsamından tespit edilen net ücretine 5510 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince yalnızca %5 oranında genel sağlık primi eklenmek sureti ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Belirtilen husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.