"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının kabulü ile davanın reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 31. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü, davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının Gürcistan'daki işyerinde 05.09.2014-05.10.2016 tarihleri arasında torna tesviye ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmaksızın feshedildiğini, haftanın 7 günü 07.00-19.00 ve 19.30-06.30 saatleri arasında iki vardiya çalışma yapıldığını, iki haftada bir gün izin kullandıklarını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, uyuşmazlık hakkında Gürcistan hukukunun uygulanması gerektiğini, davacının dava dışı şirket bünyesinde yurt dışında çalıştığını, husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Şirket ile organik bağ bulunan Gürcistan ...'daki davalı Şirketin iştiraki olduğu belirli olan dava dışı ...şirketinin işçisi olarak 05.09.2014-05.10.2016 tarihleri arasında çalıştığı, dava dışı şirket ile yapılan sözleşme itibarıyla aylık net 2.250,00 USD ücret aldığı, 150,00 USD barınma ve yemek dâhil giydirilmiş ücretinin aylık net 2.400,00 USD olduğu, davalı Şirket ile anılan şirket arasındaki organik bağ sebebiyle davacının Gürcistan ülkesinde çalışmaları sebebiyle doğan işçilik alacaklarından davalı Şirketin sorumlu olduğu, (aynı yönde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/4675 Esas, 2021/9438 Karar sayılı kararı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 29.12.2022 tarihli ve 2021/196 Esas, 2022/4618 Karar sayılı Kararı), dosya kapsamı itibarıyla iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle feshedildiği, işveren tarafından Gürcistan İş Kanunu'nun 37 ve 38 inci maddesinde yer alan düzenlemeler gereğince iş sözleşmesinin feshinden 30 takvim günü içinde yazılı bildirim yapıldığı ispatlanamadığı, bu nedenle ihbar tazminatı alacağının kabul edildiği, Gürcistan İş Kanunu'nda kıdem tazminatına ilişkin düzenleme yer almadığından kıdem tazminatı talebinin reddine karar verildiği, ilk kararının davalı tarafından istinaf edildiği ve usuli kazanılmış hak gözönüne alınarak yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatil ile ulusal bayram ve genel tatil alacak taleplerinin de reddine karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, kıdem tazminatının kamu düzenini ilgilendirdiğini, aylık ücretin 2.250,00 USD olduğunu, bilirkişi raporunda ihbar tazminatının hesaplanmasında aylık ücretin 2.150,00 USD tutarında kabul edilmesinin hatalı olduğunu, yabancı hukuk alanında uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, hukukçu tercümanlar vasıtasıyla yabancı ülke kanunlarının Türkçe'ye çevirisinin yapılmadığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, yabancı hukukunun uygulanması sebebiyle reddedilen dava değeri yönünden davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; Gürcistan hukukuna göre tüm alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın tüm istemler yönünden reddinin gerektiğini, davacının müvekkili Şirketin çalışanı olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının,05.09.2014-05.10.2016 tarihleri arasında Gürcistan'da bulunan işyerinde çalıştığı, kayıtlarda işveren dava dışı şirket gösterilmiş ise de, organik bağ ve birlikte istihdam olgusu dikkate alındığında davalının da işveren sıfatının bulunduğu, iş sözleşmesinin 14 üncü maddesinde "Bu sözleşme şartları Gürcistan yasalarına ... tabi olacaktır" şeklinde hüküm bulunduğu, belirtilen düzenleme ile taraflar arasında hukuk seçimi anlaşmasının yapıldığının sabit olduğu, Mahkemece, uyuşmazlığa Gürcistan hukukunun uygulanması gerektiğinin benimsenmesi isabetli ise de zamanaşımı savunmasının göz ardı edilmesinin hatalı olduğu, Gürcistan Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesi uyarınca, dava konusu alacaklar 3 yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğu ve davanın, zamanaşımı süresi geçtikten sonra 28.12.2021 tarihinde açıldığı, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığı, Yargıtayın önceki uygulamasına güvenilerek açılan davanın yabancı hukukun uygulanması sonucunda reddedilmiş olması hâlinde davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği belirtildiği, bu görüşün Dairelerince de benimsenerek davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukuku uygulanması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın zamanaşımından reddedildiğini, bu nedenle lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ve 332 nci maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 2, 8, 24, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.
3. Gürcistan İş Kanunu'nun 1 inci maddesinin birinci fıkrası, aynı maddenin ikinci fıkrasının atfıyla Gürcistan Medeni Kanunu'nun 129 uncu maddesinin birinci fıkrası.
4. Dairemizin 06.12.2023 tarihli ve 2023/14447 Esas, 2023/19092 Karar sayılı kararı.
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.
3. Somut uyuşmazlıkta ise davacı işçinin, davalı nezdinde yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosya içeriğine göre davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde, uyuşmazlığa çalışılan ülke iş mevzuatının uygulanması gerektiğini savunmuş, ayrıca zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece uyuşmazlığa Gürcistan hukuku uygulanmak suretiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
4. Diğer taraftan Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtayın daha önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açmamak amacıyla davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği kabul edilmiştir. Ancak eldeki dava, 28.12.2021 tarihinde açılmış olup dava tarihi dikkate alındığında davacının Dairemizin önceki uygulamalarına güvenerek dava açtığı ve bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı söylenemeyeceğinden, davalı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderinin hüküm altına alınması gerekir. Bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalıdır.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının sırasıyla "5-Emsal niteliğindeki, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20/02/2024 tarihli ve 2024/188 E. 2024/2787 K. sayılı ilamı gözetilerek; davalı tarafça ilk derece ve istinaf aşamalarında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına," ; "6-Emsal niteliğindeki, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 20/02/2024 tarihli ve 2024/188 E. 2024/2787 K. sayılı ilamı gözetilerek; davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına," şeklindeki (5) ve (6) numaralı bentlerinin çıkartılarak yerlerine,
"5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 29.959,36 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"
"6-Davalı tarafça yapılan 252,45 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibarelerinin (5) ve (6) numaralı bentler olarak yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.