"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.11.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ...ile davalılar vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 05.10.2011-01.04.2017 tarihleri arasında, davalı Şirketlerden... İnş. San. Tic. AŞ nezdinde elektrik formeni olarak çalıştığını, 12.03.2014 tarihinde bu Firma tarafından üstlenilen Sn. ... yüksek hızlı batı çevre yolu inşaatı işinde çalışmak üzere Rusya'ya götürüldüğünü, fesih tarihine kadar çalıştığını, Türkiye'deki çalışma döneminde haftanın 7 günü 07.00-18.00 saatleri arasında, Rusya'daki çalışma döneminde ise haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, her iki ülkede de ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık ücretli izin kullandırılmadığını, Türkiye'de sigorta bildirimlerinin gerçek ücretine göre yapıldığını, Rusya'da ise aylık net 2.250,00 Euro ücret aldığını, 2.000,00 Euro kadarının banka kanalıyla, 250,00 Euro kadarının ise Rusya'daki bir banka hesabına yatırıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı...-Astaldi İnşaat AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacıyla aralarında hukuki ilişki bulunmadığını, davacının ... ... İçtaş ... İnş. AŞ tarafından yürütülen işte çalıştırıldığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ... İçtaş ... İnşaat AŞ (yeni ünvanı... Köprü ve ... İnşaat AŞ) vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirket tarafından davacıya Rusya’da çalıştığı dönemde hak kazandığı her türlü alacak kalemlerinin ödendiğini, davada Rusya hukukunun uygulanması gerektiğini, iş sözleşmesinin davacının talebi üzerine ikale ile sona erdirildiğini, ihbar tazminatına hak kazanmadığını, kıdem tazminatının ödendiğini, yıllık izin ve ücret alacaklarının ödendiğini, davacının elden yapılan ödeme ile birlikte 2.000,00 Euro ücret aldığını, bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yapıldığını ve "ek mesai" adı altında ödendiğini, bordroların imzalı olduğunu, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışmaları karşılığı ücretlerinin de "ek tatil günleri ödemesi" adı altında tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı... İnşaat San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının 05.10.2011-25.02.2014 tarihleri arasında çalıştığını, hak kazandığı tüm ücretlerinin ödendiğini, 25.02.2014 tarihi itibarıyla kıdem tazminatının eksiksiz ödendiğini, ödemenin net 8.991,70 TL olduğunu, 25.02.2014 tarihinden sonra Rusya'da çalışmak üzere davacıyla dava dışı ... ... İçtaş ... İnş. AŞ arasında iş sözleşmesi imzalandığını, davalı Şirketin bu dönemden sorumluluğu bulunmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2017/351 Esas, 2020/606 Karar sayılı kararı ile; davacının 05.10.2011-25.02.2014 tarihleri arasında 2 yıl 4 ay 21 gün ve 22.04.2014-16.03.2017 tarihleri arasında 2 yıl 10 ay 23 gün olmak üzere toplam davalılar nezdinde 5 yıl 3 ay 10 gün, en son aylık net 2.000,00 Euro ücretle çalıştığı, davacının yurt içi hizmetinin... İnşaat San. Tic. AŞ nezdinde geçtiği, bu Firma tarafından davacının 25.02.2014 tarihli işten çıkış bildirgesinde çıkış kodu (16) yani sözleşme sona ermeden sigortalının aynı işverene ait diğer işyerine nakli olarak bildirildiği, daha sonra davacının ... ... İçtaş ... İnş. AŞ nezdindeki yurt dışı çalışmasının başladığı, dosyaya ... ... İçtaş ... İnş AŞ vekilince sunulan vekâletnameden, Yönetim Kurulunda diğer davalı... İnşaat San. Tic. AŞ'yi temsilen üye bulunduğu, her iki Firmanın bağlantılı olduğu, davalılar arasındaki organik bağ göz önünde alınarak davacı alacaklarından her iki davalının sorumlu tutulduğu, davacıya kıdem tazminatının ödendiği ve bakiye kıdem tazminatı alacağının bulunmadığı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan ve bildirimsiz olarak feshedildiği, bu nedenle davacının ihbar tazminatının hüküm altına alındığı, davacının toplam 132 gün Türkiye'de izinde olduğu, izin döneminde ücret tahakkukuna devam edildiği, bu nedenle davacının yıllık ücretli izin alacağı isteğinin reddine karar verildiği, davacının yurt dışı çalışması için davalı ... ... İçtaş ... İnş. AŞ tarafından dosyaya işyeri kayıtları sunulduğu, bu kayıtlara göre davacının yurt dışı çalışmalarında çalıştığı ve ödenmeyen fazla çalışma alacağının hüküm altına alındığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının Türkiye'deki çalışması için hafta tatili alacağı bulunmadığı, davacının yurt dışı çalışmalarında çalıştığı ve ödenmeyen hafta tatili alacağının hüküm altına alındığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının Türkiye'deki çalışması için ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığı, davacının yurt dışı çalışmalarında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ve ödenmeyen ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar ... İnşaat San. ve Tic. AŞ ve... Köprü ve ... İnşaat AŞ vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin 02.03.2023 tarihli ve 2022/496 Esas, 2023/340 Karar sayılı kararı ile; davacının, 05.10.2011-25.02.2014 tarihleri arasında davalı... İnşaat San. ve Tic. AŞ'nin Türkiye’de bulunan hızlı tren hattı inşaatı şantiyesinde, 22.04.2014-16.03.2017 tarihleri arasında ise diğer davalı... Köprü ve ... İnşaat AŞ'nin Rusya’da bulunan tren hattı inşaatında elektrik formeni olarak en son aylık net 2.000,00 Euro ücret ile çalıştığı, davacının iş sözleşmesinin her iki dönem de haksız olarak feshedildiği, kıdem tazminatının ödendiği, davalı tarafça ikale ile iş sözleşmesinin sona erdiği ve bu sebeple davacının ihbar tazminatına hak kazanamayacağı belirtilmiş ise de ikale talebinin davacıdan geldiği ispat edilemediğinden ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının dinlenen tanık beyanlarıyla Türkiye’deki çalışmaları bakımından fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığı, yine yurt dışındaki çalıştığı dönem bakımından fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığını hem tanık beyanı hem de puantaj kayıtları ve ücret bordrolarıyla ispat ettiği, bordrolarda gösterilen miktarların eksiksiz olarak davacıya ödendiğinin ispat edilemediği, davacı tarafça Türkiye’de çalıştığı dönemde hafta tatili çalışması yaptığı ileri sürülmüş ise de bu hususun ispat edilemediği, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların yerinde olduğu, davalılar arasında organik bağ bulunmakta olup davacının 25.02.2014 tarihinde işten çıkışı yapılırken verilen bildirgede işçinin başka işyerine nakline ilişkin (16) kodunun işaretlendiği, her iki davalının da hüküm altına alınan alacaklardan müteselsilen sorumlu tutulmalarının yerinde olduğu, davacı tarafından dava açılmadan önce ihtarname ile davalıların temerrüde düşürüldüğü, hüküm altına alınan alacaklara temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanmasında bir hata bulunmadığı, dava ve ıslaha karşı yapılan zamanaşımı savunmasının dikkate alındığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunun usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar... Köprü ve ... İnşaat AŞ ve... İnşaat San. ve Tic. AŞ vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 19.09.2023 tarihli ve 2023/8978 Esas, 2023/12360 Karar sayılı ilâmıyla; 22.04.2014 - 16.03.2017 tarihleri arasındaki dönemde taraflar arasında düzenlenen 22.04.2014 tarihli yurt dışı iş sözleşmesinin (6.5) inci maddesinde sözleşmenin sona erdirilmesi konusunda Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun uygulanacağı, yine sözleşmenin (8.2) nci maddesinde de sözleşme ile bağlantılı tüm anlaşmazlıkların Rusya Federasyonu kanunlarına uygun olarak çözüme kavuşturulacağının açıklandığı, davacının 22.04.2014-16.03.2017 tarihleri arasındaki çalışma dönemi için tarafların iş sözleşmesi ile bir hukuk seçimi anlaşması yaptıkları, bu dönem için somut uyuşmazlığa iş sözleşmesi ile seçilen hukukun uygulanması gerektiği, davacının Türkiye'deki çalışma dönemi bakımından ise fazla çalışma alacağının davacının 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesinde sözü edilen mahkemeye başvurma sürelerinin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, davacının iş sözleşmesinin 25.02.2014 tarihinde feshedildiği, dava tarihinin ise 01.06.2017 olduğu, buna göre davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın açıldığı tarihte verilen kararlarda Türk hukukunun uygulandığını, buna güvenerek davanın açıldığını, emsal dava dosyalarında Türk hukukuna göre karar verildiğini ve kararların onandığını, Rus hukukunun uygulanması durumunda ise verilen sürenin kaçırılmasının geçerli bir nedene dayandığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı, dava konusu alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı ile vekâlet ücreti ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesi şöyledir :
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun, Rusya'da geçen çalışmanın son bulduğu tarihte yürürlükte bulunan 392 nci maddesi şu şekildedir:
“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.
Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)
İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.
Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (..., Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; ..., Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.
3. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (5) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, söz konusu sürelerin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalıdır.
4. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmı sonrası davacının iş sözleşmesinin 25.02.2014 tarihinde feshedildiği gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş ise de; bozma kararında da belirtildiği üzere davacının 05.10.2011-25.02.2014 tarihleri arasında davalı ...İnşaat San. ve Tic. AŞ yanında, 22.04.2014-16.03.2017 tarihleri arasında ise diğer davalı yanında çalıştığı, Türkiye'deki çalışmasının 25.02.2014 tarihinde sona erdiği, Rus hukukunun uygulanacağı çalışma döneminin ise 16.03.2017 tarihinde sonlandığı sabittir. Buna göre Rus hukuku uygulanan dönem bakımından davanın 01.06.2017 tarihinde, yani 1 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı dikkate alınarak dava konusu alacakların değerlendirilmesi gerekmektedir.
5. Türk hukuku uygulanan dönem bakımından ise Dairemizce sadece fazla çalışma alacağı yönünden bozma yapılmış olmakla; bozma ilâmında belirtildiği şekilde davacının Türkiye'deki çalışma döneminde 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplanması gereklidir.
6. Kabule göre de yabancı hukukun uygulanması sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi karşısında,Dairenin önceki uygulamasına güvenerek dava açan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.