"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
MAHKEMESİ : İstanbul 7. İş Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 24.12.2007-11.11.2016 tarihleri arasında yurt dışı mali işler müdürü sıfatı ile çalıştığını, 01.08.2015-11.11.2016 tarihleri arasında davalı şirketin Almanya irtibat ofisinde Almanya İrtibat Ofisi Müdürü ek görevinin verildiğini, bu yeni ek göreve ilişkin kendisine verilen aylık 2.400,00 Euro net ücretin ödeme tarihindeki TL kur karşılığının, "ek görev kesintisi" açıklaması ile Türkiye'deki görevinden dolayı hak ettiği ücretten tenzil edilerek kesildiğini, müvekkilinin buna ilişkin yazılı ve açık kabulü olmadığını ileri sürerek ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davada ileri sürdüğü hususlardan sonra 20.000,00 TL ücret alacağının asıl dava ile hüküm altına alındığını, bakiye 104.926,07 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; davacının ücretinde azalma olmadığını, davacıya Almanya'da bulunduğu süre içerisinde ödenen aylık ücretin esas ücretinden mahsup edildiğini, 31.07.2015 tarihinde davacıya yapılan yazılı bildirim ile açıkça bu hususun belirtildiğini ve davacı tarafından ihtirazı kayıt konulmaksızın imzalandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; asıl dava ile savunduğu hususların yanında asıl dosyanın hâlen derdest olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24.04.2018 tarihli ve 2017/127 Esas, 2018/239 Karar sayılı kararı ile; davacının 24.12.2007-11.14.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde yurt dışı mali işler müdürü sıfatı ile çalıştığı, ücretinin net 15.824,00 TL olduğu, davacının 01.08.2015-11.11.2016 tarihleri arasında ek görev olarak Almanya İrtibat Ofis Müdürlüğü görevinin verildiği, ücretine 2.400,00 Euro eklendiği ancak bu ücretin ödeme tarihindeki kur karşılığının Türkiye'de düzenlenen ücret bordrosundan mahsup edildiği, taraflar arasında bu hususun ihtilaflı olduğu, işçinin yazılı onayı bulunmaksızın ücretinden mahsup yapılamayacağı gerekçeleriyle davanın davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 08.04.2021 tarihli ve 2018/2920 Esas, 2021/834 Karar sayılı kararı ile; her ne kadar davalı tarafça ileri sürülen 31.07.2015 tarihli bildirim yazısında "tarafınızla mutabık kalındığı gibi" ibaresi bulunmakta ise de tarafların ücret konusunda mutabık kaldıklarına ilişkin başka bir yazılı delilin bulunmadığı, yapılan bildirimin tek başına davacının ücret kesintisine yönelik açık muvafakati olduğu şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.06.2021 tarihli ve 2021/6746 Esas, 2021/11138 Karar sayılı ilâmı ile; somut uyuşmazlıkta davalı tarafça sunulan ve altında davacı işçinin "Okudum, anladım." yazısı ve imzası bulunan 31.07.2015 tarihli belgede aynen "24.12.2007 tarihinden bu yana ... Lojistik A.Ş bünyesinde yürütmekte olduğunuz ... Mali İşler Müdürlüğü görevinize ek olarak; maaşınız ve tüm yan haklarınız aynı kalmak kaydıyla, 01.08.2015 itibariyle ... Lojistik A.Ş Almanya Şube Müdürü olarak da devam etmenize karar verilmiştir. Tarafınızla mutabık kalındığı gibi Almanya'dan size ödenecek Euro meblağın TL karşılığı her ay Türkiye'deki bordronuzdan kesinti olarak düşülerek tarafınıza buna göre ödeme yapılacaktır." ibaresinin yer aldığı, buna göre davacıya yurt dışı için ödenen ücretin Türkiye'de aldığı ücretten mahsup edileceğinin açıkça bildirilmiş olduğu ve davacının onayının da bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesinin 2018/432 Esas, 2021/563 Karar sayılı dosyasının eldeki dosya ile birleştirildiği belirtilerek bozma ilâmı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının ücretinde kesinti yapılmasına yönelik muvafakatinin bulunmadığını, "Okudum, anladım." ibaresinin kabul anlamına gelmediğini, ücretin işçinin yazılı onayı olmaksızın düşürülemeyeceğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya Almanyada'ki görevi sebebiyle ödenen ücretin Türkiye'de aldığı ücretten mahsup edilmesinin hukuka uygun olup olmadığına ve buna göre ücret alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. İlk Derece Mahkemesince, Dairemiz bozma kararı doğrultusunda, asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği gerekçeli karar içeriğinden anlaşılmaktadır. Ancak gerekçeli karar başlığında birleşen dava bilgilerine yer verilmemesi mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.