Logo

9. Hukuk Dairesi2024/12297 E. 2024/13184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı alacaklarının olup olmadığı, miktarı ve faizin başlangıç tarihi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından gönderilen ihtarnamede ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebinin yer almaması nedeniyle davalının bu alacaklar bakımından ihtarname tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilemeyeceğinden, dava tarihinden itibaren işleyecek faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 09.03.2016-13.04.2018 tarihleri arasında beton mikser operatörü ve servis şoförü olarak en son 4.300,00 TL net ücretle çalıştığını, davacının, primlerinin eksik ödenmesi, yıllık izinlerinin kullandırılmaması ve ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ücreti ve son 2 aylık ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin 1.788,82 TL olduğunu, tanıkların davalıya karşı davaları olduğundan dinlenme taleplerinin reddi gerektiğini, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 03.07.2020 tarihli ve 2018/167 Esas, 2020/430 Karar sayılı kararıyla; davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunduğundan iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, ödenmeyen ücret alacağı ve kullanmadığı yıllık izinlerinin bulunduğu, tanık beyanı ile ispatlanan fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden %30 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 24.11.2022 tarihli ve 2020/2080 Esas, 2022/2262 Karar sayılı kararıyla; davacının mesleğine, yaptığı işlerin niteliğine, davacı tanıklarının bu husustaki somut anlatımlarına ve emsal ücret araştırmasına göre davacının ücret miktarına ilişkin kabulünün dosya içeriğine uygun olduğu, tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının fazla çalışma yaptığı, dinî bayramlar dışındaki genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalıştığı, davacının ücretin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.04.2023 tarihli ve 2023/2123 Esas, 2023/4913 Karar sayılı kararı ile; dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ile tanık beyanları dikkate alındığında, davacının normal çalışma saatlerinin 09.00-19.30 arasında olduğu; ancak servis şoförlüğü sebebi ile 08.00-20.30 saatleri arasında çalıştığının kabulünün dosya kapsamına daha uygun düşeceği, hafta tatillerinde çalışma iddiasının ise ispatlanamadığı, dosya kapsamında yer alan ücret bordrolarındaki çıplak ücretin gerçek ücreti yansıtmadığı, imzalı ücret bordrolarında yer alan tahakkuklar gerçek ücret yerine düşük ücretten yapıldığından, imzalı bordrolarda geçen fazla çalışma saati sayısıyla sınırlı olmak üzere ancak gerçek ücretten hesaplama yapılarak ve mevcut tahakkukların da mahsubu ile imzalı bordro bulunan aylar bakımından fazla çalışma ücretinin yeniden hesaplanması gerektiği ayrıca hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ihtarname içeriğinde yer almamış olduğundan bu alacaklar bakımından dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken temerrüt tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda ek rapor aldırılmış ve yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; fazla çalışmaya esas alınan mesai saatlerinin hatalı olduğunu, davacının her gün 22.00'ye kadar çalıştığının kabulü gerektiğini, tanık beyanlarına göre davacının haftanın 7 günü çalışma yaptığının ispatlandığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, tanıkların müvekkili Şirkette çalışıp çalışmadıklarının araştırılmadığını, davacının çalıştığı süre boyunca işyerinin pazar günleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde kapalı olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullandığını, davacının tüm ücretlerinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini, ihtarname içeriğine göre bedel belirtilmediğinden temerrüt oluşmadığını, ihtarname tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının bulunup bulunmadığı, alacakların hesaplanması ve faiz noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dosya içerisinde yer alan ve davacı tarafça 16.04.2018 tarihinde davalı tarafa gönderilen ihtarname içeriğinde yer almayan ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağı yönünden söz konusu ihtarname ile davalının temerrüde düşürüldüğünden söz edilemeyeceğinden bu alacak bakımından dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken temerrüt tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin (e) alt bendinde yer alan "temerrüt tarihi olan 24/04/2018 tarihden" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "dava tarihi olan 10.05.2018 tarihinden" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.