"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işyeri ile dava dışı ... Sendikası arasında imzalanmış olan toplu iş sözleşmesinin süresinin sona ermesine yakın bir süre içinde ... Sendikasının işyerindeki faaliyetlerinden memnun olmayan işçilerin, yeni dönemde yeni toplu iş sözleşmesini bu Sendika aracılığı ile imzalamak istemedikleri için ... Sendikasından istifa ederek ... İşçi Sendikaları Konfederasyonuna (...) bağlı Tekstil İşçileri Sendikasına üye olduklarını, bu örgütlenme çerçevesinde yaklaşık 3-4 gün içerisinde yüzden fazla işçinin ...'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikasına üyeliklerini yaptırdıklarını, fakat davalı işveren ile dava dışı ... Sendikası yetkililerinin işçilerin yeniden ... Sendikasına üye olmaları konusunda baskı uygulamaya başladıklarını, bu noktada davalı işverenin işçilerin işten çıkarılması, fabrikanın kapatılması ya da taşınması gibi tehditlerde bulunduğunu, çeşitli bahaneler ile sürekli olarak işçilerden savunma talep edildiğini, örgütlenmede öncü iki çalışanın tazminatsız olarak işten çıkarıldığını, 04.09.2020 tarihinde işçilerin haksız işten çıkartılmalarını protesto etmek üzere ... yetkilileri ve işçilerin davalı işyeri önüne gittiklerini, dava dışı ... yetkililerinin ve işverenin tehditlerinin burada da devam ettiğini, bu eylemler sebebiyle Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, fakat davalı işyerinde işçilere dava dışı ... yetkilileri tarafından baskı uygulanmaya devam edildiğini, işten haksız olarak ve sendikal nedenle apar topar çıkartılan işçilerin yaklaşık 7 ay kadar davalı işyeri önünde direniş gerçekleştirdiklerini, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından 22.09.2020 tarihli yazı ile ...'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikasının davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi akdetme çoğunluğuna sahip olduğuna dair yetkisinin tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine işverence yetki tespitine itiraz edildiğini, code of conduct kapsamında davalı işyeri tedarikçilerinden ... markasının davalı işyerinde belirtilen olaylara dair bağımsız denetim gerçekleştirdiğini, 25.11.2020 tarihli bağımsız denetim raporunda işverenin uymayı riayet ettiği davranış kurallarını ihlal ettiğine ve sendikal hakların giderek ihlal edildiğine ilişkin tespite yer verildiğini, davalı işverenin bu raporda belirtilen tavsiye kararlarını da görmezden gelerek sözde siparişin azalması gerekçesi ile işçileri ücretsiz izne çıkardığını ya da kısa çalışma ödeneğinden faydalandırdığını, üretim sürecinde sendika üyesi olmayan işçiler ile çalıştığını, sendika üyesi işçileri çağırmadığını, markaların baskısının ardından davalı işverenin Tekstil İşçileri Sendikası ile görüşmeye başladığını, birtakım şartlarda mutabakat sağlanarak toplu iş sözleşmesinin imzalanılmaya çalışıldığını, ancak söz konusu mutabakat şartı olarak davalı işverenin yetki tespitine itiraz davasından feragat etmesi gerekirken feragat etmediği, toplu görüşmeleri sonuçsuz bıraktığı, işçilere ücretsiz izne çıkmayı dayattığı gerekçeleri ile davalı işverenin T.C. Anayasası'nın ilgili hükümlerine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na (6356 sayılı Kanun), Türkiye’nin de onayladığı...’nun 87 ve 98 No.lu Sözleşmelerine aykırılık teşkil eden davranışları ile müvekkili ve diğer sendika üyesi işçilerin sendikal örgütlenme hürriyetlerini engellemesi ve sendikal nedenle ...'e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası üyesi işçilere ayrımcılık yapması sebebiyle 6356 sayılı Kanun’un 25 inci maddesi uyarınca bir yıllık brüt ücret tutarından az olmamak kaydıyla sendikal tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın önceden işbu dava ile tamamen aynı nitelikte olan Bakırköy 34. İş Mahkemesinin 2021/1250 Esas, 2021/352 Karar sayısına kayıtlı dava dosyası ile 12 aylık brüt ücretten az olmamak kaydı ile sendikal tazminat davası açtığını ve söz konusu davada sendikal tazminat talebinden tümüyle feragat ettiğini, kararın 21.07.2021 tarihinde kesinleştiğini, davacının önceki davasından feragat etmekle artık tekrar dava açmasında hukuken korunmaya değer bir menfaat bulunmadığını, işbu davanın da hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacının iddialarının aksine gerek Şirket yetkililerinin, gerekse işveren vekillerinin sendikal faaliyetleri engelleme konusunda hiçbir davranışının bulunmadığını, bunun yanında dava dışı ... Sendikası yetkililerinin çalışanlar ile yapmış olduğu görüşmelerin ve bu görüşmeler esnasındaki beyanlarının müvekkili Şirketin sorumluluğunda olmadığını, işverenin çalışanlardan çalışma saatleri içerisinde işyeri kurallarına aykırı davranışları nedeniyle almış olduğu savunmaların müvekkili Şirketin işine ve müşterilerine olan sorumluluğu sebebi ile olduğunu, işçilerin mola saatlerinde, yemek aralarında sendikal faaliyetlerine diledikleri gibi devam ettiklerini, davacının iddialarını ispata yarar somut bir delil ileri sürmediğini, müvekkili Şirket nezdinde sendikalı işçi ve sendikasız işçi arasında ayrım yapılıp yapılmadığının ortaya konmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2022 tarihli kararıyla; davacı vekili tarafından 01.06.2021 tarihinde Bakırköy 34. İş Mahkemesinin 2021/1250 Esas sayılı dosyasında sendikal tazminat talepli dava açıldığı, 04.06.2021 tarihinde davacı vekili tarafından davadan feragat dilekçesi verildiği, Bakırköy 34. İş Mahkemesi tarafından feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin 16.06.2021 tarihinde istinaf hakkından feragat etmesi üzerine kararın kesinleştiği; 07.10.2021 tarihinde yeniden sendikal tazminat hususunda açılan işbu dava bakımından da önceki tarihli aynı talepli davadaki feragat iradesinin gerçek iradeyi yansıtmadığı ve feragat iradesinin sakatlandığına ilişkin herhangi somut bir delilin sunulamadığı, kesinleşen Mahkeme kararının aynı konu hakkında yeniden dava açılmasına engel nitelikte bir dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesinin 22.06.2022 tarihli kararıyla; daha önce davalı aleyhine, aynı neden ve taleple açılan seri davaların davacı vekilinin feragati ile sona erdiği, dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde davalı vekilince sendikal tazminat talep nedeni olarak ileri sürülen hususların büyük bölümünün önceki davada da ileri sürüldüğü, davalı işverenin o dava sırasında Sendikaya ve işçilere bulunduğu vaatler nedeniyle davadan feragat edildiği ancak davalının taahhüdüne uymadığı yönündeki davacı iddialarının da sendikal tazminat talep gerekçesi oluşturmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.11.2022 tarihli kararıyla; davacı vekilince 01.06.2021 tarihinde davalı aleyhine sendikal tazminat talepli dava açıldığı, Bakırköy 34. İş Mahkemesinin 2021/1250 Esasına kaydedilen söz konusu davada 07.06.2021 tarihinde davacı vekilince görülen lüzum üzerine davadan feragat edildiğine ilişkin beyanda bulunulduğu; Bakırköy 34. İş Mahkemesinin 07.06.2021 tarihli ve 2021/352 Karar sayılı kararı ile de feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek söz konusu kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 05.08.2021 tarihinde kesinleştiği; işbu davanın ise 07.10.2021 tarihinde açıldığı, davacı vekilinin 01.06.2021 tarihli davaya ilişkin dava dilekçesi ile işbu davadaki dava dilekçesi içeriği dikkate alındığında, davacı vekilince ilk açılan dava tarihinden sonrasına ait olduğu ileri sürülen talepler ve olguların bulunduğu, davacı vekilince ileri sürülen taleplerin ilk açılan dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olup olmadığı değerlendirilerek, ilk açılan dava tarihinden sonraki talepler ve olgular yönünden deliller toplandıktan sonra bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dinlenen tanıkların beyanları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) ile ilgili sendikalardan gelen müzekkere cevapları bir bütün olarak ele alındığında, ÇSGB tarafından Tekstil İşçileri Sendikasının 2020 yılında toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağladığı tespit edildikten sonra işyerinde söz konusu sendikaya üye olan işçilerin işten çıkartıldığı, bağımsız denetçiler tarafından yapılan denetimde işçilerin sendikal haklarının ihlal edildiğine ilişkin rapor sunulduğu, 12.05.2021 tarihli davacı vekili tarafından davalı vekiline gönderilen centilmenlik anlaşmasında işçilerin davalarından feragati sonrası davalı tarafın açılan yetki tespitine itiraz davasından feragat edileceğinin bildirildiği, taraflar arasındaki bu yöndeki 01.06.2021 tarihli sulh protokolü mahkemelere sunularak davacı dâhil işçilerin davalarından feragat ettikleri, ancak davalı tarafça centilmenlik sözleşmesinde yazılı olan yetki tespit davasından vazgeçilmediği, seri davadaki davacıların ve davacı vekilinin iradesinin fesada uğratılarak önceki tarihli davalardan feragat etmelerinin sağlandığı, davalı tarafça iş sözleşmesi sendikal nedenle feshedildiğinden sendikal tazminata hak kazanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; önceki tarihli davalarda verilen feragatin geçerli olması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini ve söz konusu kararın kesinleştiğini, dolayısıyla işbu dava bakımından da kesin hüküm itirazında bulunduklarını, sendikal faaliyetleri engelleme adına müvekkili Şirketin herhangi bir davranışının bulunmadığını, işyerinde iki sendika arasında gerçekleşen mücadelenin sonuçlarının müvekkili Şirkete yükletilmesinin hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, sendika ve işçilerin 7 ay boyunca işyerinde eylemlerine devam etmelerine rağmen müvekkili Şirketin bu duruma engel olmadığını, tüm süreç boyunca çalışanların sendikal haklarının korunduğunu, işyerinde müvekkili Şirket ile müşterisi arasında gerçekleşmiş olan denetim raporunun bir uzlaşı adımı mahiyetinde olduğunu, müzakere ve müşteri ilişkisi bakımından uzlaşı, orta yolu bulma adına birtakım öneriler niyeti ile tanzim edildiğini, bunun yargı kararına gerekçe olmasının yerinde olmadığını, davacı tarafça sendikaya üye olan işçiler, sendikaya üye olmayan işçiler ya da başka sendikaya üye olan işçiler bakımından ayrımcılık yapıldığına dair herhangi bir beyan veya delil sunulmadığını, işyerinde hâlen sendikalı işçi çalışmaya devam ettiğini, sendikal tazminat alacağına yürütülen faizin başlangıç tarihinin de hatalı olduğunu ileri sürerek ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sendikal tazminata hak kazanıp kazanmadığı ve hak kazandığının kabulü hâlinde alacağa uygulanması gereken faizin başlangıç tarihine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Kanun'un 25 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragraflarının kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin 21.11.2022 tarihli kararıyla; davacı vekilince 01.06.2021 tarihinde davalı aleyhine sendikal tazminat talepli dava açıldığı, söz konusu davadan 07.06.2021 tarihinde feragat edildiği ve davanın reddine karar verilerek davanın kesinleştiği, işbu davanın ise 07.10.2021 tarihinde açıldığı ve bu davada sendikal tazminat talebine ilişkin olarak davacı vekilince ilk açılan dava tarihinden sonrasına ait olduğu ileri sürülen talepler ve olguların bulunduğu, davacı vekilince ileri sürülen taleplerin ilk açılan dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olup olmadığı değerlendirilerek, ilk açılan dava tarihinden sonraki talepler ve olgular yönünden deliller toplandıktan sonra bir değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyulmasına karar verilerek tanıklar da dinlenmek suretiyle ilgili sendikalar ve ÇSGB'den bir kısım araştırılmalar yapılmış ise de verilen kararın bozma kararının içeriğine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Zira İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası kararda, genel olarak 01.06.2021 tarihli ilk açılan davaya ilişkin feragatin, davacı işçinin ve davacı vekilinin iradesinin fesada uğratılarak alındığı gerekçesiyle, geçersiz olduğunun kabulünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Ancak Dairemizin 21.11.2022 tarihli bozma kararı, sendikal tazminata konu olabilecek eylemlerin temadi eder nitelikte olduğu hususu dikkate alınmak suretiyle ilk açılan dava tarihinden sonraki talepler ve olgular yönünden araştırma yapılması gerektiğine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadığı görülmektedir. Bozma kararında da örnekleme yoluyla belirtildiği üzere 01.06.2021 tarihli dava dilekçesi içeriğinde davalı işverence işçilerin sözde ücretsiz izin/kısa çalışma adı altında fabrikadan uzaklaştırıldıkları ileri sürülürken işbu dava dilekçesinde devam eden süreçte işverenin özellikle sendika üyesi olmayan işçiler ile çalıştığı, sendika üyesi işçileri genellikle çağırmadığı olgusunun ileri sürüldüğü görülmektedir. Özellikle de davacı vekilinin bozma sonrası dosyaya sunmuş olduğu 07.03.2024 havale tarihli dilekçesi içeriğinde ilk açılan dava tarihinden sonraki ve özellikle işbu dava dönemine ilişkin sendikal ayrımcılığa ilişkin iddialarının da bulunduğu, davacı vekilince ileri sürülen söz konusu taleplerin ilk açılan dava tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğu görülmektedir. Gerekirse ilgili dönem bakımından tanıklar yeniden dinlenmek ve dava dilekçesi ile beyan dilekçesi içerikleri de dikkate alınmak suretiyle Dairemizin 21.11.2022 tarihli bozma kararının gereğinin yerine getirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.