Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13986 E. 2025/757 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir işçinin iş akdinin feshi nedeniyle açtığı davada, uygulanacak hukuk, zamanaşımı ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılıp bırakılmayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarih itibarıyla Yargıtay’ın önceki içtihatlarına güvenerek dava açmaktan söz edilemeyeceği, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin hükmün hatalı olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3642 E., 2024/2006 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/542 E., 2023/319 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 08.01.2005-25.06.2013 tarihleri arasında davalı Şirketin Rusya'da bulunan şantiyelerinde aylık net 2.000 USD ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının yurt dışında çalıştığını ve somut olayda Türk hukukunun uygulanmasının mümkün olmadığını, talep edilen alacakların Rusya İş Kanunu'na tâbi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 08.01.2005-25.06.2013 tarihleri arasında aralıklı olarak çalıştığı, davacının yurt dışında çalıştığı dönemde ve iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte yurt dışında çalışan Türk işçilere ilişkin davalarda Türk iş hukuku uygulandığından Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinin son fıkrası gereğince Türk iş hukukunda uygulanan 5 yıllık zamanaşımı süresinin uyuşmazlıkta uygulandığı ve taleplerin ıslah tarihi itibari ile zamanaşımına uğramadığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu kapsamında tazminatların hesaplandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Şirket ile dava dışı.... arasında bağ bulunduğunun yargı kararları ile sabit olduğu, davacı ile iş sözleşmesi imzalandığı, davacının 08.01.2005-25.06.2013 tarihleri arasında Rusya’da bulunan davalıya ait işyerinde çalıştığı, mutad işyerinin de Rusya olduğu, tüm çalışma dönemi yönünden somut uyuşmazlığa Rusya iş mevzuatının uygulanması gerektiği, iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, davacının 25.06.2013 tarihinden sonra bir daha işe çağrılmaması ve dava tarihi (11.05.2021) birlikte nazara alındığında Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde başvurma süresi olan 3 aylık sürenin dolduğu, açık iş sözleşmesi hükmü karşısında taleplerin Rusya iş hukukuna göre tümden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince zamanaşımı değerlendirmesinin Türk hukukuna göre yapılmasının hatalı olduğu, davalı tarafın istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Davalı tarafından cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında yabancı hukuk itirazın bulunulmadığını,

b. Önceki Yargıtay yerleşik içtihatları uyarınca Türkiye'de Türk hukukuna göre dava açılmış olmasının Rusya iş hukukuna göre mahkemeye başvurma süresinin kaçırılmasında geçerli neden olarak kabul edilmesi ve sürelerin yeniden başlatılması gerektiğini,

c. Uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

d. Verilen kararın hukuki belirlilik, öngörülebilirlik ve sürpriz karar yasağına aykırı olduğunu,

e. Yargılama giderleri ve harçların davalı üzerinde bırakılması gerektiğini beyan etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu,

b. Dava reddedilmesine rağmen yargılama giderlerinin müvekkili üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin kanuna aykırılık teşkil ettiğini beyan etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderine ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesince Yargıtayın daha önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açmamak amacıyla davalı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği kabul edilmiştir. Ancak eldeki dava, 11.05.2021 tarihinde açılmış olup dava tarihi dikkate alındığında davacının Dairemizin önceki uygulamasına güvenerek dava açtığından bahsetmek mümkün değildir. Bu hâlde Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326. maddeleri dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekâlet ücreti konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (IV) numaralı bendinin (5) numaralı alt bendinde yer alan "5-Davalı ...Ş. davada kendisini vekille temsil ettirmiş ise de, hukuki güvenlik, hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkeleri kapsamında davalı lehine vekalet ücretine takdirine yer olmadığına," ibaresinin çıkartılarak yerine "5-Davalı ... AŞ davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 68.099,40 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin yazılması,

Hüküm fıkrasının (IV) numaralı bendinin (7) numaralı alt bendinde yer alan "7- Davalı ...Ş. tarafından yargılama sırasında yapılan yargılama giderlerinin hukuki güvenlik, hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkeleri kapsamında kendi üzerinde bırakılmasına," ibaresinin çıkartılarak yerine "7-Davalı ... AŞ tarafından yargılama sırasında yapılan 337,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin yazılması,

Hüküm fıkrasının (VII) numaralı bendinde yer alan "VII-Davalı ...Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin hukuki güvenlik, hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkeleri kapsamında kendi üzerinde bırakılmasına, kalan istinaf avanslarının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine," ibaresinin çıkartılarak yerine "VII-Davalı ... AŞ tarafından yapılan 219,20 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye gider avansının talep hâlinde davalıya iadesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı tarafa iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.