"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İş Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... tarafından ... Sendikasına verilen ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 42. maddesi uyarınca ... Giyim San. ve Tic. AŞ (... AŞ) işletmesinde toplu iş sözleşmesi imzalamak için gerekli şartlan taşıdığına dair verilen olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, öncelikle yetki belgesinin işletme düzeyinde verildiğini, davalı Şirketin tüm işyerlerinin yetki tespitinde dikkate alınmadığını, davalı Şirketin İstanbul, Kastamonu ve Karabük başta olmak üzere Türkiye'nin değişik il ve ilçelerinde işyerleri bulunduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) müzekkere yazılarak ... AŞ'ye bağlı toplam kaç işyeri olduğu ve bu işyerinde çalışan kaç işçi bulunduğunun sorulmasını talep ettiklerini, sayısal tespitin hukuka aykırı olduğunu, bu tespitin özellikle ... Sendikasının işveren ... AŞ ile birlik olup yaptığı muvazaalı hukuka aykırı iş ve işlemlere dayandığını, yetki tespit başvurusu yapılmasından geriye doğru 2 aylık sürede ... AŞ'de işe alınan ve iş sözleşmesi sona erdirilen çalışan sayılarına bakıldığında, hem işe alımların hem de iş sözleşmesi fesihlerinin müvekkili ... Sendikasının olumlu yetki tespiti alabilmesinin önüne geçilebilmesi amacıyla muvazaalı olarak gerçekleştirildiğinin görüleceğini, bu süreçte iş sözleşmesi feshedilen işçilerin bir kısmının işe iade davası açtığını, bir kısmının ise dava açmadığını, iş sözleşmelerinin feshinin üzerinden bir yıl geçmemiş bulunduğundan sendika üyeliklerinin devam ettiğini, tespitin hatalı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 07.09.2022 tarihli ve 167236 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; asıl davadaki gerekçelerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 07.09.2022 tarihli ve 167243 sayılı olumsuz yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde; öncelikle Mahkemece yetki belgesinin taraflara hangi tarihte tebliğ edildiğinin araştırılmasını ve itiraz için öngörülen yasal süre geçirilmişse davanın süre yönünden reddini talep ettiklerini, Mahkemenin yetkili olmadığını, 6356 sayılı Kanun'un 41. maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Genel Müdürlükçe kurulu Sendika Yetki Sistemine, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde; dava açma hakkının kötüye kullanımı ve uyuşmazlığı olabildiğince karışık ve anlaşılmaz hâle getirmek, süreci uzatmak ve adeta içinden çıkılmaz hâle getirme amaç ve davranışının bir sonucu olarak davanın bilerek ve isteyerek yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı ... Sendikasının dava dilekçesinde ileri sürdüğü husus ve noktalar incelendiğinde hukuki ve fiilî gerçeklikten uzak olduğunu, hiçbir hukuki temelinin bulunmadığını, herhangi bir somut iddia veya veriye dayanmaksızın, hangi işyeri veya işyerlerinin çoğunluk tesptinde dikkate alınmadığı belirtilmeksizin dava açılmasının Sendikanın malum amaç ve kötüniyetini ortaya koyduğunu, yetki tespitinden önceki 2 aylık sürede muvazaalı işlemlerle gerekmediği hâlde işe yeni işçi alma ve işçi sayısını artırma yoluna gidilip Sendikalarının yasal çoğunluğunun engellenmeye çalışıldığı şeklindeki tek yanlı ve soyut iddiaların da somut bir veriye dayalı olmayıp işletmecilik ve ticaret kurallarıyla bağdaşmadığı gibi hiçbir tereddüte yer vermeyecek biçimde ispata muhtaç bulunduğunu, her bir gerçek dışı iddia ve itirazın fiilî ve hukuki temelden yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla tüm işyerlerinde toplam 1.413 çalışan olduğu, Mahkemece yapılan tespitin Bakanlık kayıtları ile uyumlu olduğunun görüldüğü, SGK kayıtlarının incelenmesinde davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü gibi yetki tespit tarihinde ve öncesinde afaki işe giriş çıkış yapıldığının tespit edilemediği, yetki kapsamında 1.413 çalışanın bulunduğu göz önüne alınırsa işe giriş çıkışların normal düzeyde olduğu, sendikalı listelerinin incelenmesinde davalı Sendika üyesi 598 sendikalı olduğu, davacı Sendikanın ise 513 üyesinin bulunduğu, yapılan bu tespitin Bakanlık kayıtları ile uyumlu olduğu, davacı Sendikanın dava dışı işyerinde yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla 513 üyesi bulunduğu, yeterli çoğunluğu sağlayamadığı, olumsuz yetki tespitinin iptaline ilişkin birleşen davanın reddine karar vermek gerektiği, 598 işçinin davalı Sendika üyesi olduğu, davalı Sendikanın gerekli sayısal çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendika bakımından başvuru tarihi itibarıyla işletme düzeyinde çoğunluğun sağlandığı ve fakat aynı kriterlere göre davacı Sendikanın çoğunluğu olmadığı görülmekle hem olumlu yetki tespiti hem de olumsuz yetki tespitinin iptaline karşı açılan davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği ve istinaf dilekçesinde tekrarladığı sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.