Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14461 E. 2025/2493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fiilen yaptığı işe göre olması gereken derece ve kademesinin tespiti ile buna göre fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2018 yılına kadar fiilen atölye usta yardımcısı, 2018 yılından itibaren ise fiilen sürücü operatörü olarak çalıştığının kabulü ile derece ve kademesinin de bu pozisyonlara göre tespiti gerekirken, mahkemece tüm çalışma süresi boyunca fiilen atölye ustası ve sonrasında sürücü operatörü olarak çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2101 E., 2024/2166 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/119 E., 2022/218 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1985 yılında mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde çalışmaya başladığını, 2005 yılına kadar kesintisiz çalıştığını, 2005 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün lağvedilmesi üzerine tüm hak ve alacakları ile Çanakkale İl Özel İdaresine devredildiğini, ilk işe girdiği tarihten 2018 yılına kadar fiilen atölye ustası olarak çalıştığını, 2018 yılından itibaren de fiilen sürücü operatörü (şoför) olarak çalıştığını, buna rağmen 2001 yılında daimi kadroya alınırken fiilen yaptığı iş ve pozisyon dikkate alınmayarak pozisyonunun atölye usta yardımcısı olarak gösterilerek başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını, buna bağlı olarak eksik ücret ödendiğini ve Yol-İş Sendikası üyesi olduğunu belirterek müvekkilinin fiilen yaptığı işe uygun olarak ilk işe girdiği tarihten itibaren olması gereken derece ve kademesinin tespiti ile eksik ödenen ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ikramiye ve ilave tediye ile fark yıpranma ödeneği alacaklarının ödenmesi gereken tarihlerden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2001 yılından itibaren atölye usta yardımcısı olarak çalıştığını, talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının geçici işçi olarak çalıştığı dönemde pozisyon, derece ve kademe uygulaması olmadığını, sürekli işçi kadrosuna geçtiği dönemden sonra da çalışmalarında fiilen yaptığı göreve uygun olarak toplu iş sözleşmelerinde belirlenen ücret skalası, pozisyon, derece ve kademesine uygun olarak ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet dökümü, tüm işe giriş çıkış bildirgeleri ile işyeri ünvan listesi, davalı tarafça sunulan işyeri özlük dosyası, davacının taraf olduğu iş sözleşmeleri, atama olurları, 2001 yılındaki ünvan durumu, ustalık belgesi, Yol-İş Sendikasına üye kayıt fişleri, 2009 yılı ve sonrasına ait ünvan olurları ile tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre davacının fiilen yaptığı iş pozisyonuna göre 2001-2018 arası için atölye ustası, 2018'den sonrası için sürücü operatörü (şoför) olması gerektiği, sürücü operatörü pozisyonunda en yüksek derece 15 ise de ücretinde azalma olmayıp 16. derecede ücretin devam ettirildiği, davanın açıldığı tarihe göre 01.03.2021 tarihi itibarıyla her ne kadar davalı tarafça davacının derece ve kademesi 14/30 olarak gösterilmişse de gerçekte davacının derece ve kademesinin aynı tarih itibarıyla 15/30 olması gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının derece ve kademe tespiti ile fark alacaklarının hüküm altına alınmasının isabetli olduğu ancak arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan dönem yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden usulden ret kararı verilmesi gerektiği; ayrıca toplu iş sözleşmesinden kaynaklanmayan alacaklar yönünden mevduata uygulanan en yüksek faiz yerine en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi ve kanundan kaynaklanan ilave tediye alacağına yasal faiz yerine işletme kredisi faizi uygulanmasının hatalı olduğu gerekçeleri ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Müvekkilinin derece ve kademesinin hatalı belirlendiğini ve dolayısıyla tüm alacakların eksik ve hatalı hesaplandığını,

b. Atölye ustalığının son bitiş derecesi 16 olduğundan müvekkilinin olması gereken derecesinin de 16'ya fazlasıyla ulaştığını, bilirkişi raporunda 16 tespit edilen derecenin sonradan 15'e düşürülmesi hatalı olduğundan olması gereken derecenin 16 kabul edilerek hesaplamaların da buna göre yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Hatalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesis edildiğini,

b. Toplu iş sözleşmesinin 26. maddesi ve bu yöndeki itirazları dikkate alınmadan yapılan derece ve kademe hesaplamasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacının fiilen yaptığı işe göre olması gereken derece ve kademesinin tespiti ile buna göre fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda davacı dava dilekçesinde, davalı işyerinde ilk işe girdiği tarihten 2018 yılına kadar fiilen atölye ustası, 2018 yılından itibaren ise sürücü operatörü (şoför) olarak çalışmasına rağmen işverence pozisyonunun atölye usta yardımcısı olarak gösterildiğini ve başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını iddia etmiştir.

Dosya içerisinde yer alan Kurum kayıtlarında, davacı baştan itibaren atölye usta yardımcısı kadrosunda gösterilmiştir. Davalı Kurum kayıtları arasında ayrıca davacının Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı olarak çalıştığı ve 2018 ile 2019 yılları boyunca araç kullanmak için görevlendirildiğini gösterir araç kullanım Olur belgelerine rastlanmıştır.

İşyerinde dava tarihi itibarıyla hâlâ çalışmaya devam ettiği anlaşılan davacı tanıklarından B.S; "Davacı ... 1987 yılından itibaren çalışmaya başladığını biliyorum, hâlen çalışmaya devam etmektedir. ... beyin görevi kaynakçı olarak çalışmaktadır. İşe başladığı günden bu yana kaynakçı olarak çalışmaktadır. Fakat atölye usta yardımcısı olarak görünmektedir." şeklinde, A.H.S; "Davacı atölye ustasıydı. Hatırladığım kadarıyla 1985 yılında Köy Hizmetlerinde işe başladı diye biliyorum. İşe başladığında şoförlük yapıyordu, Köy Hizmetlerinde çalışırken atölye ustası olarak çalışmaya devam etti. Davacı hâlen çalışmaktadır. Fakat son 2-2,5 senedir kronik rahatsızlığından dolayı izinlidir. Hâlen atölye ustası ve kaynak ustası olarak çalışmaktadır. Atölye ustaları işyerinde araba ve iş makinası tamiri işlerini yapar. İşyerinde ve kendi aramızdaki davacının pozisyonu aynı zamanda kaynak ustası olarak da geçmektedir. Davacı usta olarak çalıştığı hâlde intibakı usta yardımcısıdır." şeklinde, Y.K. "Davacı Köy Hizmetlerinde ilk işe başladığında atölye kaynak usta yardımcısıydı. Daha sonra atölye ustası oldu. Davacının işe başladığı tarihi tam bilemiyorum. 1986 yılı olabilir. Davacı hâlen çalışmaktadır. Hâlen atölye ustası ve şoför olarak çalışmaktadır. Atölye ustaları işyerinde araba ve iş makinası tamiri işlerini yapar. İşyerinde ve kendi aramızdaki davacının pozisyonu aynı zamanda kaynakçı olarak da geçmektedir. Davacı usta olarak çalıştığı hâlde intibakı usta yardımcısıdır." şeklinde, davalı tanıklarından C.S. ise "Ben 2004 yılında İlçe Özel İdaresinde Genel Sekreter Yardımcısı olarak işe başladım, 2011 yılından bu yana da davalı ... İdaresinde bu görevde çalışmaktayım. Davacı atölyede çalışan personelimizdi, fakat 2018 yılında fiilen yaptığı görevi şoför olarak belirlendi. Fiilen şoförlük göreviyle çalıştı, fakat kayıtlarda usta yardımcılığı pozisyonu devam etti." şeklinde beyanda bulunmuşlardır.

Mahkemece davacının ilk işe girdiği tarihten itibaren mevsimlik işçilikte geçen süre dâhil 2018 yılına kadar fiilen atölye ustası, 2018 yılından itibaren de fiilen sürücü operatörü (şoför) olarak çalıştığı tespit edilmiştir. Öncelikle davacı, Kurum kayıtlarına göre 2018 yılına kadar atölye ustası yardımcısı olarak çalışmış olup tanık beyanları dışında bu kayıtların aksine fiilen farklı bir pozisyonda çalıştığını gösterir herhangi bir belge dosya kapsamında bulunmamaktadır. Ancak 2018 yılı sonrasında Kurum onaylı belgeler, tanık beyanları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde davacının fiilen sürücü operatörü (şoför) olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacının baştan itibaren kadrosunda gösterildiği şekliyle fiilen de atölye usta yardımcısı olarak çalıştığı, 2018 yılından itibaren ise dava tarihi dâhil fiilen sürücü operatörü (şoför) olarak çalıştığının kabulü ile derece ve kademesinin de bu açıklanan pozisyonlara göre tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.