"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/891 E., 2024/1208 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 57. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/559 E., 2024/47 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının hüküm altına alınan alacaklarının davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362/1-(a) hükmü gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... Hizmetler Bakanlığı ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde 7, 10 ve 15'er günlük nöbetler ile gece gündüz yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, gece çalışması da yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ücret politikasının hukuka uygun olduğunu ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli oran fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle ücret farkı talebinin yerinde olmadığı, ücret bordroları, puantaj kayıtları, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri ve mevzuat dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesininin kaldırma kararı doğrultusunda hazırlanan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede asgari ücretin belirli bir oranda fazlasına yönelik bir düzenleme bulunmadığı, davacının hüküm altına alınan alacaklarının işyeri kayıtları dikkate alınarak tespit edildiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun miktar bakımından kesinlik nedeniyle usulden reddine, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde:
a. Davalı Bakanlık tarafından belgelerin eksik gönderildiğini,
b. Davacının çalıştığı Kurumun bakıma muhtaç kişilerden oluştuğunu, bu kişilerin 7/24 bakım ihtiyaçlarının devam ettiğini, davacının günde 11, gece çalışmasında 7,5 ve yılda 270 saati aşan çalışmalarının ödenmediğini, pandemi döneminde 7, 10 ve 14’er günlük çalışmalarla aralıksız çalışmalarının devam ettiğini ancak hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediğini,
c. Haftanın 7 günü çalışması nedeniyle 2 yevmiye tutarında hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışan davacıya 3 yevmiye ödenmesi gerektiğinin toplu iş sözleşmesi hükmü olduğunu,
d. Hesaplamalarda ilgili aylara ilişkin fazla ödeme var ise bu ödemelerin sadece ilgili aydan mahsup edilmesi gerektiğini,
e. Sadece pandemi dönemine ilişkin özellikli vardiya usulüne göre değil, bunun yanında ayrıca davacının kadroya geçtiği Nisan 2018 tarihinden arabuluculuk son tutanak tarihine kadar hesaplama yapılmasının talep edildiğini,
f. Davacının ücretinin tek taraflı olarak davalı Kurumca düşürüldüğünü, fark ücret, ikramiye ve ilave tediye taleplerinin de reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2. Davalı tarafın temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının ispatı ile hesaplanması hususlarındadır.
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla, bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışması olup olmadığı araştırılmalıdır. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 2018 ve 2019 yıllarında puantaj kayıtlarının altında çok farklı seçenekte vardiya saatleri yazılmışsa da davacının genel olarak çalıştığı vardiyaların tespiti ile ihtimale dayanan bir hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. 2020 Nisan ayından itibaren ise fazla çalışma ücretlerinin bordrolara yansıtıldığı tespit edildiğinden, bordrolara yansıtılan fazla çalışma saati üzerinden fazla çalışma ücreti hesaplanmış, ödenen miktarlar da hesaplamadan mahsup edilmek suretiyle sonuca gidilmiştir. Yine gece zammı alacağı yönünden de 2018 ve 2019 yılları ile 2020 yılı ilk 3 aylık döneminde puantaj kayıtlarında gece çalışması tespit edilemediği gerekçesiyle hesaplama yapılmamış, 2020 Nisan dönemi sonrası için ise puantaj kayıtları yerine bordrolarda tahakkuk eden saatler üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Dosya içeriğinde yer alan puantaj kayıtları incelendiğinde; çalışılan günlerdeki vardiyaların hangi saatler arasında olduğu, hangi günlerde hafta tatili veya idari izin kullanıldığının tek tek belirli harflerle gösterildiği (C, D1, E, H, J, N, T1, U1, Ü, W gibi) ve puantaj kayıtlarının açık bir şekilde okunabildiği ve anlaşılır olduğu görülmektedir. Bu durumda; davacının talebine konu kadroya geçiş sonrası dönem yönünden puantaj kayıtları değerlendirilerek, fazla çalışma ücreti tespit edilip varsa bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarların da mahsubu sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda yazılı şekilde hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Örneğin; 2020 Ekim ve Kasım aylarına ilişkin puantaj kayıtlarına göre davacının, kapalı sistemde (T1) kodu ile gösterilen 08.30-08.30 saatleri arasındaki 24 saatlik vardiyada çalıştığı görülmektedir. Çalışma süresinin 24 saat olması durumunda, işçinin ancak 14 saat çalışabileceği Dairemizin yerleşik uygulaması gereği kabul edilmektedir. Buna göre işçinin çalıştığı günlerde günlük 11 saati aşan 3 saatlik çalışması fazla çalışma kabul edilerek sonuca gidilmelidir. Yine örneğin; pandemi dönemi öncesinde davacının bazı haftalar 6 gün (E) kodu ile gösterilen 08.00-17.00 saatleri arasındaki vardiyada çalışarak 1 saat ara dinlenme ile haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığı görülmekle; bu vardiyada çalışıldığı bilirkişi raporunda da tespit edilmesine rağmen bu dönem için fazla çalışma ücreti hesabı yapılmaması hatalıdır.
Mahkemece, davacının 02.04.2018 tarihinden itibaren fiilî çalışmasının bulunduğu tüm kayıtlar üzerinde tek tek detaylı inceleme yaptırılmak suretiyle fazla çalışma ve gece zammı ücreti alacağı talepleri denetime elverişli olacak şekilde hesaplanmalı, varsa bordrolarda tahakkuk ettirilen miktarlar mahsup edilmelidir. Sonucuna göre ve miktar itibarıyla davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.