Logo

9. Hukuk Dairesi2024/15166 E. 2025/2236 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşten çıkış kodunun düzeltilmesi için açılan tespit davasında, davacının güncel hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işe iade davası açıp kazanması nedeniyle kesinleşmiş mahkeme kararı ile SGK'ya başvurarak işten çıkış kodunun düzeltilmesini sağlayabileceği ve bu nedenle işten çıkış kodunun düzeltilmesi için ayrıca tespit davası açmasında güncel hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davaya konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1139 E., 2024/1118 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/471 E., 2024/350 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, davalı işverenin, 05.08.2021 tarihinde müvekkilinin iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, davalı işverenin, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) işten ayrılış nedeni olarak müvekkilinin, “İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” iddiasıyla (kod 45) şeklinde bildirimde bulunduğunu, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek yapılan feshin geçersizliğine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin işe iadesini, SGK kayıtlarındaki işten ayrılış kodunun düzeltilmesi ve boşta geçen sürelere ilişkin ücret alacağı ile davalı tarafından işe başlatılmaması hâlinde ise işe başlatmama tazminatının işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; feshin haklı nedene dayalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğinin işbu dosyadan tefrik edilen işe iade davası ile kesinleştiği, bu nedenle davalı işveren tarafından SGK'ya bildirilen 04.12.2021 tarihli işten ayrılış bildirgesinde sigortalının (davacının) işten ayrılış kodu olarak bildirilen (45) kodunun (4) olarak değiştirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça açılan işe iade davası lehine sonuçlandığı ve davalı tarafından yapılan feshin geçersizliğine karar verildiği, bu aşamada ortada gerçekleşmiş bir fesih bulunmadığı, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 25/1 hükmü kapsamında; işe iadeye ilişkin mahkeme ilâmının SGK'ya bildirilmesi ile işbu davada dava konusu edilen ve işe iade davasından tefrik edilen işten çıkış kodunun düzeltilmesi tespiti talebi yönünden işlem yapılabileceği, devam eden davanın işe iade davası sonucu verilen karar ile konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, SGK işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten çıkış kodunun düzeltilmesine ilişkin tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

K A R Ş I O Y

Davacı işçi, işveren tarafından Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilen çıkış kodunun gerçeği yansıtmadığını belirterek çıkış kodunun düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 9/3 hükmü gereğince iş sözleşmesi sona eren sigortalı hakkında işten ayrılmasını takip eden on günlük süre içerisinde işveren tarafından işten ayrılış bildirgesinin düzenlenmesi gerekir. Aynı husus, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 25. maddesinde de öngörülmüştür. İşten ayrılma bildirgesinde işaretlenmesi gereken hususlardan biri de işten çıkış kodudur.

İşten ayrılma bildirgelerinde yer alan işten çıkış kodları, iş sözleşmesinin kim tarafından ve hangi sebeple sonlandırıldığını gösteren kayıtlardır. İşveren, SGK tarafından belirlenmiş olan işten çıkış kodlarından, iş sözleşmesinin sona erme sebebine uygun olanı seçerek işaretlemekle yükümlüdür. İşten çıkış kodunun gerçeğe uygun bildirimi, işçinin işsizlik ödeneğine hak kazanması ya da başka bir işe girmede olumlu referans teşkil edebilmesi bakımından önemlidir.

İşveren, işten ayrılış bildirgesinde yer alan çıkış kodunu işten ayrılma tarihini takip eden on günlük sürede e-bildirge sistemi üzerinden düzeltebilir. On günlük süre geçtikten sonra düzeltme yapabilmek için işyerinin bağlı olduğu Sosyal Güvenlik Merkezine/İl Müdürlüğüne başvurulması gerekir. SGK'nın 2013/11 sayılı Genelgesinde, işverenlerin işten ayrılış nedenine yönelik değişiklik taleplerinin, buna ilişkin belgelerle müracaat edilmesi hâlinde kabul edileceği belirtilmiştir.

İşçi, çıkış kodunun düzeltilmesi için işverenle veya işveren temsilcisiyle birlikte Kuruma başvurabilir. İşverenin birlikte başvurmayı reddetmesi durumunda işçi, lehine sonuçlanmış olan ihbar veya kıdem tazminatı talepli alacak ya da işe iade davasına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı ile başvurarak düzeltme isteğinde bulunabilir. İşçinin tek başına yaptığı bu tür başvuruların SGK tarafından kabul edildiği de bilinen bir gerçektir. Diğer taraftan işçinin, ihbar veya kıdem tazminatı talepli alacak ya da işe iade davası açmadan, işveren tarafından işten çıkış koduna yönelik yapılan bildirimin gerçeği yansıtmadığı iddiasıyla dava açması da mümkündür. Ancak işveren tarafından yapılan bildirimin gerçeği yansıtmadığı iddiasıyla ayrı bir dava açabilmesi için güncel hukuki yararının varlığını ortaya koymalıdır.

Uygulamada çıkış kodunun gerçeğe aykırı olarak Kuruma bildirildiği iddiasıyla işveren aleyhine açılan bu tür davalar “çıkış kodunun düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmakta ise de davanın, SGK’ya yöneltilemediği de dikkate alındığında “tespit davası” niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. Zira söz konusu dava ile işveren tarafından yapılan bildirimin gerçeğe aykırı olup olmadığı tespit edilmektedir. Bu durumda 6100 sayılı Kanun’un 106. maddesi uyarınca güncel hukuki yararın varlığı aranacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki; aynı tespit işe iade, ihbar veya kıdem tazminatı davasında da yapıldığından işe iade, ihbar veya kıdem tazminatı davası açmış olan işçinin “çıkış kodunun düzeltilmesi” davasını açmasında güncel hukuki yararının varlığından söz edilemez. Aynı husus, arabuluculukta kıdem veya ihbar tazminatı ödenmesi yönünde yapılan anlaşmalar için de geçerlidir.

Somut olayda davacının işbu dava ile birlikte açmış olduğu işe iade davası tefrik edilerek sonucu beklenmiş; işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine, eldeki davanın işe iade davası sonucu verilen karar ile konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.

Davacı işçinin, işe iadeye ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı ile SGK'ya başvurarak işten çıkış kodunun düzeltilmesini sağlaması mümkün olduğuna göre 08.09.2021 tarihinde işe iade davası ile birlikte ayrıca bu davayı açmakta güncel hukuki yararının bulunmadığı açıktır. Bu nedenle Mahkemece hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerine, işe iade davasının sonucu beklenerek bu davanın sonucuna göre eldeki davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan gerekçelerle Mahkeme kararının bozulması gerektiği kanaati ile Sayın Çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılamıyoruz.