"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/5 E., 2022/497 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında Mahkemede görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 ... Kanun) 26.9.2004 tarihli ve 5236 ... Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 444 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
1086 ... Kanun'un 26.09.2004 gün ve 5236 ... Kanunla yapılan değişiklikten önceki 433 üncü maddesinin ikinci fıkrası; "Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunabilir." hükmünü içermekte olup, anılan hüküm uyarınca bir taraf süresinde temyiz isteğinde bulunmamış olsa bile, karşı tarafın temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde karşı temyiz isteğinde bulunması mümkündür.
Somut olayda; davacı vekilinin temyiz dilekçesi 25.12.2023 tarihinde davalı vekilinin elektronik posta adresine tebliğ edilmiş olup davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesini UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda 08.01.2024 tarihinde sunmuş ve aynı tarihte temyiz harcını yatırmıştır. Buna göre katılma yoluyla temyiz dilekçesinin 10 günlük temyiz süresi geçtikten sonra verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süreden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin temyizi bakımından; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde grafiker olarak 24.10.2010-12.07.2014 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından bildirimsiz olarak feshedildiğini, en son ücretinin net 2.500,00 TL olduğunu, ücretin asgari ücret kısmının bankadan geri kalanın elden ödendiğini, çeşitli gerekçelerle ücrette kesinti yapıldığını, işyerinde fazla çalışma yaptırıldığını, ... ... ve genel tatillerde çalışmaya devam ettirildiği hâlde karşılığı ücretlerin ödenmediğini, yıllık izinlerin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ile ödenmeyen ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesinin mazeretsiz işe devamsızlık yapmış olması nedeniyle hakkında tutanak tutulmak ve savunmalarını sunması için noter vasıtasıyla ihtarname gönderilmek suretiyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, tüm ücretlerinin banka vasıtası ile ödenmiş olduğunu, davacının grafiker olmayıp grafik programı kullanabilen lise mezunu operatör olduğunu, iddia ettiği gibi aylık 2.500,00 TL ücret almasını gerektirecek vasıfta bir ... yapmadığını, işyerinde mesai saatlerinin 09.00-18.00 arası olduğunu, işlerin yoğun olduğu dönemlerde fazla çalışma yaptırıldığında denkleştirme izni kullandırıldığını, davacının hak etmiş olduğu tüm ücretlerin kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.05.2016 tarihli ve 2014/374 Esas, 2016/252 Karar kararı ile; dosya kapsamına göre davacının 3 yıl 6 ay 20 gün hizmet süresinin bulunduğu, giydirilmiş aylık brüt ücretinin 3.789,00 TL olduğu, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı işveren tarafından ispatlanamadığı, davacının fazla çalışma yaptığını ve ... ... ve genel tatillerde çalıştığını ortaya koymasına karşın karşılığı ücretlerin ödendiğinin davalı işverence kanıtlanamadığı, ödenmeyen ücret ve asgari geçim indirimi alacakları bulunduğu, yıllık izinlerin kullanılmadığı iddiasına ilişkin olarak da ücret bordrosu veya banka kaydı ibraz edilmediği, izin belgesi sunulmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.10.2020 tarihli ve 2016/28109 Esas, 2020/11373 Karar ... kararı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yargılama aşamasında davalı vekili tarafından dosyaya sunulan tediye makbuzu ve davacı imzasını içeren fazla çalışma ücretlerine ilişkin ödemelerin alındığını belirtir belgelerin hesaplamada dikkate alınmadığı, ayrıca davalı vekili tarafından temyiz dilekçesi ekinde davacı imzası bulunan ve fazla çalışma ücretlerinin alındığı ibarelerini içeren bir kısım tediye makbuzlarının daha dosyaya sunulduğu, Mahkemece yargılama ve kanun yolu aşamasında dosyaya sunulan makbuzların içeriğine ve imzaya ilişkin davacının beyanı alınarak imzaların davacıya ait olduğuna kanaat getirilmesi hâlinde ilgili ödemelerin dikkate alınması gerektiği, yine bilirkişi raporunda davacı tanık beyanları doğrultusunda davacının tüm çalışma dönemine ilişkin fazla çalışma ve ... ... genel tatil ücreti alacağı hesaplanmış ve Mahkemece bu hesap doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de, tanıkların davacının çalıştığı tüm çalışma döneminde davalı ... yerinde çalışmamaları nedeniyle davacı ile birlikte çalıştıkları süreler ile bağlı kalınmak suretiyle yeniden hesaplama yapılması gerektiği, ayrıca davacı tanık beyanları nazara alınarak davacının 09.00-23.30 saatleri arasında çalıştığı kabul edilen günlerde ertesi gün saat 11.00’de mesaiye başladığı hususunun da gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı asılın davalı tarafça sunulan tediye makbuzlarına yönelik imzaların kendisine ait olduğu yönündeki beyanı üzerine alınan bilirkişi raporlarından davacı tanıklarının işyerinde davacı ile birlikte çalıştıkları tarihler gözetilmek ve tediye makbuzlarındaki tutarlar mahsup edilmek suretiyle hazırlanan 20.04.2022 tarihli rapordaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; tediye makbuzlarının dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğunu, fazla çalışma ücret alacağı talebinin kısmen kabul edilmesinin de hatalı bulunduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı tarafın katılma yolu ile temyiz başvurusu süre yönünden reddedildiğinden, temyiz sebepleine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dosyaya sunulan tediye makbuzlarının geçerli olup olmadığı ve fazla çalışma alacağının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı Berr Medya Şirketi Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.