Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1604 E. 2024/4192 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin Türkmenistan'da çalıştığı dönemdeki fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı, ispatı, hesaplanması ve uygulanacak faiz oranı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafça yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde bir itirazda bulunulmaması sebebiyle Türk hukukunun uygulanmasının doğru olduğu, ancak ulusal bayram ve genel tatil alacağı hesabında Türkmenistan hukuku uygulanması ve faiz oranında yabancı para mevduat faizi yerine en yüksek banka mevduat faizinin uygulanması hatalı görülerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1076 E., 2023/2447 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi

SAYISI : 2016/159 E., 2018/849 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... ... duruşmaya katıldılar.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilin 25.05.2011 tarihinde grup şirketlerden dava dışı ... Teknoloji ve Dış Tic. AŞ'nin (... AŞ) Türkmenistan'daki işyerlerine kameraman olarak ayda net 4.500,00 USD ücretle işe başladığını, 01.01.2013 tarihinde aylık ücretinin net 5.000,00 USD olduğunu, dava dışı ... AŞ'nin tüm işçilerinin 2014 yılında grup şirketlerden olan davalı Şirkete intikal ettirildiğini ve davacının da Nisan 2014'den itibaren çalışmasını aylık net 5.000,00 USD ücretle 03.02.2016 tarihine kadar sürdürüldüğünü, müvekkilin çalışma saatlerinin haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında olduğu, çalışmaların çoğu kez bu saatleri aştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, 2 hafta tatil gününün 1 tanesinde 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmasını devam ettiğini, karşılığı ücretin ödenmediğini belirterek fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın 24.05.2011-28.02.2014 tarihleri arasında dava dışı ... AŞ nezdinde çalıştığını, müvekkil Şirket nezdinde 01.03.2014- 04.02.2016 tarihleri arasında da kameraman olarak çalıştığını, davacının bu tarihler dışındaki çalışmasından müvekkil Şirketin sorumlu olmayacağını, davacının tüm hak edişlerinin ödendiğini, davacının müvekkili Şirketten aldığı en son ücretin 2.778,00 USD olduğunu, her gün 08.00- 23.00 saatleri arasında 15 saat çalıştığını iddia etmiş ise de Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre günde 3 saatten fazla fazla çalışma yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafın davacının 24.05.2011- 28.02.2014 tarihleri arasında dava dışı ... AŞ nezdinde çalıştığı, davalı Şirket nezdinde 01.03.2014-04.02.2016 tarihleri arasında kameraman olarak çalıştığını beyan ettiği, ticaret sicil kayıtlarının sorgulanmasından her iki Şirketin aynı adreste bulunduğu, ortaklarının aynı kişiler olduğu ve tanık beyanları nazara alındığında davalıların ekonomik ve yönetsel bütünlük içerisinde olduğu anlaşıldığından aralarında organik bağ olduğu, bu nedenle hizmet süresinin birleştirildiği, buna göre davacının 25.05.2011-03.02.2016 tarihleri arasında çalıştığının kabul edildiği, davacıya yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarında ödemelerin "maaş+fazla mesai" şeklinde yapıldığı, banka hesap özetinden her ay ... 3.750,00 USD'nin "maaş artı fazla mesai" açıklaması ile davacının hesabına havale edildiği, bu durumun davacının iddiası ile uyumlu olduğu, davalının ücret bordrolarını sunmadığı, bu nedenle 3.750,00 USD'nin bir kısmının fazla çalışma olduğu hususunun denetlenebilir olmadığı, tanık beyanı da dikkate alınarak davacıya elden avans olarak 1.250,00 USD verildiğinin kabulü ile davacının en son aylık ücretinin net 5.000,00 USD olduğu, davacı ile birlikte çalışan tanık beyanlarına göre fazla çalışma, ulusal ... genel tatil ve hafta tatili alacakları hesaplandığından indirim yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının Türkmenistan'da çalıştığını, çalıştığı ülkede haftalık çalışma süresinin 40 saat olduğunu, ancak yapılan hesaplamaların Türk hukukuna göre yapıldığını, dolayısıyla eksik hesaplama yapıldığını, davacının çalıştığı ülkede genel tatil günlerinin 20 gün olduğunu, ancak yine Türk hukukuna göre 14,5 gün olarak eksik hesaplama yapıldığını, yapılan indirimin hakkın özüne dokunduğunu, daha az indirimin gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan ücret tespitinin emsale ve esasa aykırı olduğunu, davacının ücretinin hatalı olarak tespit edildiğini, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil alacaklarının ödendiğini, herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının izin kullandığı zamanlarda bile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil günlerinin hesaplandığını, davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalışmadıklarını ve müvekkili Şirketle aralarında husumet bulunması nedeniyle beyanlarının esas alınmasının hatalı olduğunu, indirimin daha fazla olmasının gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta davalı tarafın cevap ve istinaf dilekçesinde yabancı hukukun uygulanması gerektiğini savunmadığı, hukuk seçiminin bu şekilde taraflarca açık ya da zımni şekilde yapılabileceği, davacı vekili istinaf isteminde davacı hakkında lehine olan Türkmenistan hukukunun uygulanmasını talep etmiş ise de; dava dilekçesinde Türk hukukunun esas alarak fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili alacakları talebinde bulunduğu, Türk hukukunun uygulanması konusunda tarafların zımni anlaşma yaptığının kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin Türk hukukuna göre verdiği kararın bu yönüyle yerinde olduğu, davacının yaptığı işin mahiyeti, kıdemi, tanık beyanları, aynı iş kolunda faaliyette bulunan sendika yazı cevabı içeriği ve banka cevabı içeriği nazara alındığında davacının ücretinin bir kısmını avans olarak elden aldığı, aylık olarak yatan tutarlar arasında farklılık bulunduğu, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda aylık yatan tutarların ortalamasının ücret olarak tespitinin dosya kapsamına uygun olduğu, davacının fazla çalışma yaptığı, genel ve hafta tatillerde çalıştığı, bu çalışmalarına karşılık gelen ücretin ödenmediği, İlk Derece Mahkemesinin %40 oranında indirim uygulanmasının dosya kapsamına uygun olduğu, hakkın özünü zedeler mahiyette bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ücretin miktarı ile fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ve yabancı para cinsinden tahsiline karar verilen alacaklara uygulanması gereken faizin oranına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.

3. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4/a maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir iş sözleşmesinin varlığı karşısında, Türk hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun Türk hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir.

3. Somut uyuşmazlıkta, davacının işini Türkmenistan'da ifa etmesi nedeniyle taraflar arasındaki ilişkide yabancılık unsuru bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı tarafça davanın Türk hukukuna göre açıldığı açıktır. Davalı tarafça da cevap dilekçesinde, yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde açık itirazda bulunulmadığı gibi ön inceleme duruşmasında da tarafların hukuk seçimi konusunda herhangi bir anlaşmaya varmadıkları görülmektedir. Buna göre, İlk Derece Mahkemesince somut uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması ve davacının istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile Türkmenistan hukukunun uygulanması yönündeki istinaf talebinin reddedilmesi yerindedir. Ancak İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ve hafta tatili alacakları bakımından Türk hukuku uygulanırken, ulusal ... ve genel tatil alacağı bakımından Türkmenistan hukukuna göre ulusal ... ve genel tatil günlerinin belirlenmesi ve hesaplamada da bu hukuka göre %100 zamlı olarak hesaplama yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Diğer yandan, yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir. Somut olayda, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarına Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanması gerekirken en yüksek banka mevduat faizinin yürütülmesine karar verilmiş olması da 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine aykırılık teşkil etmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı vekili yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.