Logo

9. Hukuk Dairesi2024/1608 E. 2024/4491 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın davalı sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna dair kararına davacı işveren tarafından yapılan itirazın incelenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Sendika üyeliğinin, yetkili organın kabulünün yanı sıra e-Devlet kapısı üzerinden işleme onay verilmesiyle kazanılacağı, davalı sendikanın yetki başvurusu yaptığı anda iki işçinin üyelik başvurularının henüz e-Devlet üzerinden onaylanmamış olması ve bu nedenle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1773 E., 2023/2239 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/186 E., 2023/309 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Denizli 2. İş Mahkemesi 16.03.2023 tarih ve 2023/67 Esas, 2023/77 Karar sayılı kararı ile Uşak İş Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Yetkisizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi sonrası davacı vekili dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmiş, yetkili İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın 14.10.2020 tarihli başvurusu üzerine diğer davalı ... Bakanlığının 20.10.2020 tarihli yazısı ile davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak için gereken çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, bu karara karşı Denizli 3. İş Mahkemesinde yetki tespitine itiraz davası açıldığını, davanın yapılan yargılaması sonunda Denizli 3. İş Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ve 2020/579 Esas, 2021/273 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, buna rağmen davalı Sendikanın yetki tespitine itiraz davası devam ederken mükerrer olarak 16.11.2020 tarihinde çoğunluk tespiti için başvuruda bulunduğunu, davalı Bakanlığın 16.11.2020 tarihli başvuruyu 15 ay beklettikten sonra 09.02.2022 tarihi itibarıyla olumlu yetki tespiti kararı verdiğini, davalı Sendikanın Denizli 3. İş Mahkemesinin 03.06.2021 tarihli ve 2020/579 Esas, 2021/273 Karar sayılı kararı kesinleştikten sonra işyerinde çoğunluğu bulunmadığı ve yetki tespit başvurusu olmadığı hâlde verilen 09.02.2022 tarihli yetki tespiti kararının iptali gerektiğini, yine davalı Sendikanın 16.11.2020 tarihi itibarıyla da işyerinde yarıdan fazla çoğunla sahip olmadığını, davalı Sendikanın sendika üye listesinin sağlıklı olmadığını ileri sürerek Bakanlığın 09.02.2022 tarihli ve 92764 sayılı olumlu yetki tespitinin iptali ile davalı Sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; 14.10.2020 tarihli yetki tespiti başvurusu üzerine davalı Sendikanın yetkili olduğuna dair 20.10.2020 tarih ve 2395280 sayılı olumlu işletme yetki tespit yazısının tebliğ edildiğini, 20.10.2020 tarihli yetki tespitine işverence itiraz edilmesi üzerine Denizli 3. İş Mahkemesinde 2020/579 Esas numaralı dosyanın görülmeye başlandığını, davalı Sendika tarafından 16.11.2020 tarihinde aynı işverenlikte tekrar yetki başvurusunda bulunulduğunu, 23.11.2020 tarihli 2655281 sayılı yazılı ile davalı Sendikaya önceki başvuruya verilen olumlu işletme yetki tespit yazısına işveren tarafından itiraz edildiği ve itiraza ilişkin davanın Denizli 3. İş Mahkemesinde görülmekte olduğu belirtilerek 16.11.2020 tarihli başvuru hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığının bildirildiğini, davalı Sendikanın 28.01.2022 tarihli dilekçe ile Denizli 3. İş Mahkemesindeki yargılama sürecinin sona erdiğinden bahisle 16.11.2020 tarihinde yapmış oldukları yetki başvurusunun değerlendirilmesinin istendiğini, Bakanlıkça yapılan inceleme neticesinde 16.11.2020 başvuru tarihi itibarıyla çalışan ve sendika üyesi olan işçi sayısı hesaplanmak sureti ile davalı Sendikanın işyerinde yarıdan fazla çoğunluğa sahip olduğu tespit edilerek 09.02.2022 tarihli 92764 sayılı olumlu yetki tespit yazısının taraflara tebliğ edildiğini, Denizli 3. İş Mahkemesi kararı dikkate alındığında işverenliğin işletme değil işyeri olarak değerlendirilmesi gerektiğinin sabit hâle geldiğini belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın yerinde olmadığını, davacı işveren tarafından kasıtlı olarak ve ısrarla dava açma hakkının kötüye kullanıldığını, davalı ... taraf göstermeyerek taraf teşkilini engellediğini, yargılama sürecini olabildiğince geciktirme yoluna gittiğini, davacı 16.11.2020 tarihinde müvekkili Sendikanın mükerrer başvuruda bulunduğunu iddia etmiş ise de Bakanlıkça 14.10.2020 tarihinde yapılan başvuruya ilişkin yargılama sürecinin tamamlanıp kesinleşmesinden sonra 16.11.2020 tarihli başvurunun değerlendirildiğini, 16.11.2020 başvuru tarihi itibarıyla işyerinde çalışan 557 işçiden 280'inin davalı Sendikaya üye olduğunu, müvekkilinin işyerinde yarıdan fazla çoğunluğu sağlandığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 14.10.2020 tarihinde yapılan ilk başvuru neticesinde davalı Bakanlığın 20.10.2020 tarihli yazısı ile davalı Sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak için gereken çoğunluğu sağladığının tespit edildiği, 20.10.2020 tarihli olumlu yetki tespitine işverence itiraz edilmesi üzerine yapılan yargılama süreci sonunda davacı Şirkete ait birimlerin bağımsız faaliyette bulunmadığı, söz konusun birimlerin işyeri niteliğinde olduğu ve davalı Sendikanın işyerinde yarıdan fazla çoğunluğa sahip olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile 20.10.2020 tarihli olumlu yetki tespitinin iptaline karar verildiği, davanın kabulü şeklinde lehine karar verildiği hâlde davacı işverence kararın istinaf ve temyiz edilerek sürecin uzatıldığı, yapılan istinaf ve temyiz incelemeleri neticesinde davacı tarafa kötüniyetli olduğu gerekçesi ile disiplin para cezası verildiği, davacı tarafın haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymadığı, davacının süreci uzatması nedeniyle 16.11.2020 tarihli başvurunun mükerrer olduğu iddiasına itibar edilmediği, davacı taraf Sendikaya mükerrer üyeliğin söz konusu olduğunu iddia etmiş ise de buna ilişkin herhangi bir kayıt ve belgeyi dosyaya sunmadığı gibi mükerrer sendikaya üye olan işçilerin isimlerini de bildirmediği, başvuru tarihinden sonra sendika üyeliğinden çekilme veya işkolu değişikliği gibi hususların Sendikanın yetkisine etkili olmadığı, davacının 16.11.2020 tarihinden önce üyelikten çıktığını ileri sürdüğü 19 işçiden 18'inin yetki tespitinde dikkate alınmadığı, 1 işçinin ise başvuru tarihinde Sendikanın üyesi olduğu, sendika üyeliğinden çekilmenin sendikaya bildirim tarihinden 1 ay sonra geçerlilik kazanacağından davacının isimlerini belirttiği 6 işçinin başvuru tarihinde Sendikanın üyesi olduğu, davacı tarafından işyerinde çalışmadığı ileri sürülen 14 işçinin başvuru tarihi itibarıyla işten ayrılışlarının Kuruma bildirilmediği, yetki başvuru tarihi itibarıyla davalı Sendikanın işyerinde yarıdan fazla çoğunluğa sahip olduğu, bu hâlde Sendikanın yasal çoğunluğu sağladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyanın uzman bir bilirkişiden rapor alınmaksızın karara bağlanmasının hatalı olduğunu, bir kısım sendika üyesinin yetki tespitinden önce sendika üyeliğinden istifa ettiğinin nazara alınmadığını, bir kısım sendika üyesi işçilerin 16.11.2020 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile üyeliğe kabul edildiği ve Yönetim Kurulu kararlarının birer örneğinin dosya içerisine getirilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, İlk Derece Mahkeme kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığını beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın 16.11.2020 tarihinde işyeri toplu iş sözleşmesi yetki tespiti talebine ilişkin Bakanlıkça konu ile ilgili yargılama yapıldığından işlem yapılamadığı şeklinde cevap verildiği, davalı Sendikanın 28.01.2021 tarihinde 16.11.2020 tarihi dikkate alınarak yeniden yetki tespiti talep ettiği ve Bakanlıkça Sendikanın işyerinde yarıdan fazla çoğunluğa sahip olduğunun belirlendiği, olumlu yetki tespit yazısının davacıya 15.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının itiraz dilekçesini yetkili makama kaydettirildikten sonra yasal süre içerisinde davasını açtığı, somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 266 ncı maddesi uyarınca dosyanın bilirkişi incelemesi yapılmadan karara bağlanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için yarıdan fazla çoğunluğu sağladığı ve yetki tespiti konulu işlemin esas, usul ve şekil yönünden iptali gerektirir herhangi bir neden bulunmadığı, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, dosyada uzman bir bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verildiğini, kararın yetkisiz Mahkemece verilen kararın gerekçesi ile aynı içeriğe sahip olduğunu, İlk Derece Mahkemesince yeni bir inceleme, araştırma veya değerlendirme yapılmadığını, isimleri sayılan 6 işçinin davalı Sendikanın yetki tespiti için başvurduğu 16.11.2020 tarihi itibarıyla sendika üyeliğinden çekilme işlemlerinin geçerli hâle geldiğinden bu işçilerin üye kabul edilemeyeceğini, 14 ve 15.11.2020 tarihinde üye olan işçilerin üyeliğe kabullerinin hafta sonu alınan Yönetim Kurulu kararı ile gerçekleşmesinin olağan olmadığı, 16.11.2020 tarihinde sendika üyesi olan 3 işçinin yetki başvuru anında üye olup olmadıklarının araştırılması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Tanımlar” kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı da şöyledir:

“Bu Kanunun uygulanmasında;

...

d) İşletme toplu iş sözleşmesi: Bir gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,

...

ifade eder.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması ” kenar başlıklı 17 nci maddesinin beşinci fıkrası şöyledir:

“Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılır.Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Toplu iş sözleşmesinin kapsamı ve düzeyi” kenar başlıklı 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası ise şöyledir:

“Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.”

5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

6. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

7. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

8. 6356 sayılı Kanun'un “Sendika üyeliği ve üyeliğin kazanılması ” kenar başlıklı 17 nci maddesinin madde gerekçesinde de “Üyelik işlemlerinde noter koşulu kaldırılarak basit, kolay ve ekonomik bir yönteme yer verilmiştir. Üyelik, Bakanlıkça sağlanacak elektronik başvuru sistemine işçinin e-Devlet kapısı üzerinden sendikaya üyelik talebinde bulunması ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden kazanılacaktır. Üyeliğe başvuru ancak tüzükle belirlenebilecek organ tarafından değerlendirilecek, red kararına mahalli mahkemede itiraz edilebilecek, ancak mahkeme kararı temyiz edilemeyecektir.” hususları ifade edilmiştir.

9. Resmî Gazete'nin 09.07.2013 tarihli ve 28702 sayılı nüshası ile yürürlüğe giren Sendika Üyeliğinin Kazanılması ve Sona Ermesi ile Üyelik Aidatının Tahsili Hakkında Yönetmelik'in “İşçi sendikası üyeliğinin kazanılması” başlıklı 5 inci maddesi şöyledir:

“(1) Sendika üyelik başvurusu, işçi tarafından e-Devlet kapısı üzerinden yapılır. Üyelik bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya ulaşır.

(2) Üyelik, yetkili organın e-Devlet kapısı üzerinden otuz gün içerisinde başvuruyu kabulü ile kazanılır. Üyeliğin başlangıç tarihi, yetkili organ tarafından üyelik başvurusunun e-Devlet kapısı üzerinden kabul edildiği tarihtir.

(3) Üyelik başvurusu, yetkili organ tarafından otuz günlük süre içerisinde reddedilmediği takdirde otuzuncu günün sonunda üyelik talebi kabul edilmiş sayılır.

(4) Başvuru sahibi, yetkili organ tarafından üyelik başvurusuna işlem yapılıncaya kadar e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunu geri alma hakkına sahiptir.

(5) Yetkili organ, üyelik başvurusunu e-Devlet kapısı üzerinden reddedebilir. Ret kararı yetkili organ tarafından gerekçesi ile birlikte e-Devlet kapısına kaydedilir ve işçiye yazılı olarak tebliğ edilir.

(6) Üyelik başvurusunun haksız bir nedenle reddedildiğini iddia eden işçi, beşinci fıkrada belirtilen bildirimin tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemede dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi hâlinde, işçi mahkeme kararını Bakanlığa bildirir; bu karar Bakanlık tarafından e-Devlet kapısına tanımlanır.

(7) Mahkeme kararı ile kazanılan üyeliğin başlangıç tarihi, üyelik başvurusunun yetkili organ tarafından reddedildiği tarihtir.

(8) Yetkili organ tarafından Bakanlığa bildirilen kişilere sendika adına e-Devlet kapısı üzerinden işlem yapma yetkisi verilir. Bu kişiler aynı usule göre değiştirilebilir veya yetkileri kaldırılabilir. e-Devlet kapısı üzerinden yapılacak tüm işlemler, ilgili sendikanın Bakanlığa bildirileceği yetkili kullanıcı tarafından gerçekleştirilir.”

10. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, davalı Sendika tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ile (0006618.064), (0006735.064), (1032897.064) ve (1017429.064) Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri sicil numaralı birimlerden oluşan işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti talep edilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 09.02.2022 tarihli ve 92764 sayılı yetki tespiti kararı ile de davalı Sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığı belirlenmiştir. Bunun üzerine davacı, eldeki uyuşmazlık ile sendika üyesi kabul edilen 3 işçinin yetki başvuru anında üye olmadıkları iddiasıyla çoğunluk tespitine itiraz etmiştir.

3. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, yetki tespit kararında davalı Sendika üyesi olarak kabul edilen 3 işçinin, yetki başvuru anından önce e-Devlet kapısı üzerinden sendika üyelik başvurularının onaylanıp onaylanmadığı ve belirtilen işçilerin yetki başvuru tarihinde sendika üyesi kabul edilip edilemeyeceği hususu değerlendirilmelidir.

4. Kararın İlgili hukuk bölümünde yer verilen 6356 sayılı Kanun’un 17 nci maddesinin beşinci fıkrasında sendika üyeliğinin “yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden” kazanılacağı belirtilmiştir. Bu hükme göre belirtmek gerekir ki sendika üyeliğine dair hukuki işlemin kurucu unsurları; yetkili organ tarafından üyeliğe kabul kararı verilmesinin yanında e-Devlet kapısı üzerinden işleme onay verilmesidir. Bir başka ifadeyle sendika üyeliği, her iki unsurun da usulüne uygun olarak gerçekleşmesi ile kazanılır. Kanun metnindeki “ile” bağlacı da söz konusu kabul şeklini destekleyici mahiyettedir.

5. İnceleme konusu davada, davalı Sendika tarafından 16.11.2020 tarihinde saat 13.12 itibarıyla yetki tespit başvurusu yapılmıştır. Yetki tespit kararında davalı Sendika üyesi olarak kabul edilen ve üyelik giriş tarihleri 16.11.2020 olarak belirtilen sendika üyesi işçilerden B. K. ile E. T. nin sendika üyelik başvurularının ise, yetki başvuru tarihinde ancak bu başvuru saatinden sonra (saat 14.09 ve 13.52) e-Devlet kapısı üzerinden onaylandığı anlaşılmıştır.

6. Bu itibarla, sendika üyelik tarihi 16.11.2020 olan 2 işçinin yetki başvuru tarihinde sendika üyesi olarak kabul edilmeleri olanaksız olduğundan, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğu sağlayamadığı açıktır.

Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

1. Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 09.02.2022 tarihli ve 92764 sayılı yetki tespiti kararının İPTALİNE,

2. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli 425,60 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 346,90 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ... Sendikasından alınarak Hazineye gelir kaydına,

3. Davacının yatırmış olduğu 80,70 TL peşin harç ve 80,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harcın davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ... Sendikasından alınarak davacıya verilmesine,

4. Davacı tarafından yatırılan 783,00 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 1.330,20 TL temyiz yoluna başvurma harcının davalı ... harçtan muaf olduğundan davalı ... Sendikasından alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan 269,85 TL istinaf karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

5. Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,

6. Davacı tarafından yapılan 1.884,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

7. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.