"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2023/47 E., 2023/376 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 10.10.2003 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını, ... sözleşmesinin 04.07.2014 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının idari işler sorumlusu olduğunu, çalışma şekli ve çalışma alanının; finans, muhasebe, insan kaynakları, alım satım organizasyonu satın alma, müşteri irtibat işlemleri şeklinde geniş kapsamlı tutulduğunu, son ücretinin net 3.000,00 TL olduğunu, yemeğin işverence karşılandığını, ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna asgari ücret üzerinden bildirim yapıldığını, sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yapılmasını istemesi ve fazla çalışma ile yıllık izinlerini talep etmesi üzerine ... sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı işyerinde 15.01.2005 tarihinde çalışmaya başlayan davacının ... sözleşmesinin haklı sebeplerle 04.07.2014 tarihinde sona erdirildiğini, müvekkili Şirketin muhasebe ... ve işlemlerini takip eden davacının en son net 1.100,00 TL ücret ile çalıştığını, davacının satın almadan kaynaklı şirket ve şahıslara yapılacak ödemeler için dava dışı grup şirket olan ... Dönüştürülebilir Endüstriyel Katı Atık Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin (... Şirketi) mevduat hesaplarından nakit ödeme talimatlarıyla toplam 495.000,00 TL aldığını ve aldığı tutarları nakit ödemeyle müşterilere ödenmiş gibi gösterdiğinin tespit edilmesi üzerine davacının işyerini terkettiğini, kendisine ulaşılamayan davacının daha sonra müvekkili Şirket yetkilisine elektronik posta göndererek paraları zimmetine geçirmek suretiyle suç işlediğini ikrar ettiğini ve özür dilediğini, müvekkili Şirketin ... 14. İcra Müdürlüğünün 2015/13396 Esas ... dosyası ile davacıdan alacağı bulunduğunu, dava konusu taleplerle ilgili bir alacağa hükmedilmesi hâlinde takas mahsup talebinde bulunduklarını, bu kapsamda davacının herhangi bir alacağının kalmayacağını ve davanın reddi gerektiğini, davacının fazla çalışma, dinî ve millî ... ve genel tatil ile yıllık izinlerinin ödenmiş olduğunu ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2021 tarihli, 2021/139 Esas, 2021/260 Karar ... kararıyla; davalı tarafından usulüne uygun şekilde cevap dilekçesi ile birlikte takas mahsup def'i ileri sürüldüğü, davacının davalının işçisi olarak çalışırken ... Şirketi tarafından davacıya bankalardan para çekebilmesi için verilen talimat örnekleri kullanılarak para çekildiği, 495.000,00 TL tutarındaki çekilen para nedeniyle senet imzalandığı, söz konusu senedin imzasına itiraz edilmediği ve menfi tespit talepli herhangi bir dava açılmadığı, davalı tarafından cebri icra işlemlerine başvurulduğu, mali müşavir bilirkişinin raporunda davacının uhdesinde 495.000,00 TL para bulunduğunun tespit edildiği, ... sözleşmesinin bu sebeple haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, fazla çalışma ücreti, ... ... genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin ise takas def'i doğrultusunda reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.....2022 tarihli ve 2021/2013 Esas, 2022/1429 Karar ... kararıyla; ... 14. İcra Müdürlüğünün 2015/13369 Esas ... dosyasında davalı tarafa ait takibe konu alacağın kesinleştiği, bu duruma göre net 4.004,00 TL fazla çalışma alacağı, net 491,00 TL ... ... ve genel tatil alacağı, net 3.160,00 TL yıllık izin ücreti alacaklarının ... 14. İcra Müdürlüğünün 2015/13369 Esas ... dosyasında takibe konu davalı alacağı ile takas ve mahsubu sonrasında, davacının dava konusu edilen alacaklarından bakiye alacağı kalmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 13.12.2022 tarihli ve 2022/10687 Esas, 2022/16565 Karar ... ilâmı ile; davalı tarafından, davacının işvereni zarara uğrattığı ve bu nedenle icra takibi başlattığı gerekçesiyle işçilik alacaklarına karşılık cevap dilekçesinde yasal süresi içerisinde ileri sürülen takas def'ine itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamına göre davacının ... sözleşmesinin feshine dayanak gösterilen davacı işçinin kusurunun belirlenmesi konusunda yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, bu durumda davacının, cevap dilekçesinde ileri sürülen eylemleri ile işvereni zarara uğratıp uğratmadığı ve uğratmışsa zararın miktarı ile bu husustaki kusuru belirlenerek sorumluluğu tespit edilmesi; konusunda uzman mali müşavir bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti tarafından, gerektiğinde mahallinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle davalı Şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde kapsamlı biçimde yapılacak inceleme neticesinde denetime elverişli net tespitler içeren yeni bilirkişi raporu aldırılması gerektiği, ayrıca davacının hak kazandığı kabul edilmekle birlikte takas mahsup def'i nedeniyle reddedilen alacak kalemlerinin, hangi tutarda olduğu belirtilmeyip bu hususta bir açıklamaya yer verilmeden usule aykırı biçimde karar verildiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı gereğince yargılama yapıldığı, davacının mesleğinde olan kıdemli bir çalışanın bordro ücreti ile çalışması hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporunun emsal ücrete göre hesaplanan seçeneğinin hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı Şirketin kasasından harcanmayan olarak kalan, kasayı arttıran ve banka talimatları ile bankadan çekilen olarak gözüken 495.000 TL'yi müşterilere nakit ödenmiş gibi gösterdiği ile ilgili resmi defterlerde aynı gün ya da aynı ay içinde herhangi kayda rastlanmadığı gibi bununla ilgili ... sözleşmesinin feshinden önce tutanağa ve savunmaya da rastlanılmadığı, haftalık düzende gider pusulaları düzenlenirken 5. ve 6. ayda muhtelif tedarikçiler için nakit para çekilmesine rağmen hiç gider pusulası düzenlenmediği, ilgili aylara ait gider pusulalarının toplu olarak 7. ve 8. ayda düzenlendiği, davacının ... sözleşmesinin fesih tarihinde yazdığı elektronik postada, müşteri olarak gözüken c/h bakiyelerinden bahsedildiği, bu müşterilere hurda paralarının elden ödenmediği borçlu kalındığı, tedarikçilerin ilgili şikayetleri sözlü olarak yaptığı, tüm bu araştırma neticesine meydana gelen zararın oluşmasından işverenin %30, işçinin %70 oranında kusurlu olduğu, oluşan toplam 495.000,00 TL zarardan işçinin, kusuru oranında 346.500,00 TL'sinden sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının ... sözleşmesinin 4857 ... ... Kanunu'nun (4857 ... Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı (e) alt bendi bendi uyarınca feshedildiği ispatlandığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, ... 14.İcra Müdürlüğünün 2015/13396 Esas ... dosya içeriğine göre davalı tarafından davacı aleyhine 07.08.2014 tanzim tarihli 07.08.2015 vadeli 500.000,00 TL bedelli bonoya istinaden icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça bonoya ilişkin olarak menfi tespit davası açılacağını bildirmiş ise de davanın açıldığına dair bilgi ve belge ibraz edilmediği, davalı tarafından usulüne uygun şekilde cevap dilekçesi ile birlikte takas mahsup def'i ileri sürüldüğü, davacının davalının işçisi olarak çalışırken ... Şirketi tarafından davacıya bankalardan para çekebilmesi için verilen talimat örnekleri kullanılarak 495.000,00 TL tutarındaki çekilen para nedeniyle senet imzalandığı, söz konusu senedin imzasına itiraz edilmediği ve menfi tespit talepli herhangi bir davanın da açılmadığı, davalı tarafından cebri icra işlemlerine başvurulduğu, mali müşavir bilirkişinin raporunda 495.000,00 TL tutarındaki paranın davacı üzerinde kaldığının mütalaa edildiği, somut olayda takas mahsup koşullarının bulunduğu, bilirkişi raporuna göre davacının brüt fazla çalışma ücretinin %30 indirim ile net 4.004,00 TL, ... ... ve genel tatil ücretinin %30 indirim ile net 491,00 TL, yıllık izin ücretinin net 3.160,00 TL olduğu ve bu miktarların, davacının üzerinde kaldığı anlaşılan tutardan mahsubu neticesinde alacağı bulunmadığı, alınan mali müşavir bilirkişinin raporunda davacı üzerinde 346.500,00 TL tutarlı paranın kaldığı değerlendirildiğinde, davalının mukabil bir alacağının olduğu kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı talebi yönünden davalı tarafından ... sözleşmesi haklı olarak feshedildiğinden taleplerin reddine karar verildiği, davacının fazla çalışma, ... ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacakları olduğu anlaşılmışsa dahi belirtilen tutarlar yönünden, davalının takas mahsup def'i değerlendirilmesi neticesinde davacının işçilik alacaklarının olmadığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvurusunda; takasa ve icra takibine konu 500.000,00 TL bedelli senedin ticari defterlere sonradan eklendiğini, yevmiye numarası ve tarihinin dahi bulunmadığını, senedin davalı tarafından 2006 yılında boş ve tarihsiz olarak alınıp davacıya imzalattırıldığını ve üzerinin sonradan doldurulduğunu, ... hesapların bir işletmenin gerçek borç, alacak ve mevcutları arasında yer almayan notlar olduğunu, bu hesaplara yapılan kayıtların hatıra niteliğinde olup o anda gerçek bir varlık veya kaynağı temsil etmediğini, hatırlatmak ve istatistikli bilgi sağlamak amacı ile açılan bu hesaba sonradan eklenen senedin, esasında davalı Şirketin ticari defterlerinde alacak olarak görünmesi gerektiğini, maddi imkânsızlık sebebiyle menfi tespit davası açılamadığını, davalının ticari defter kayıtları ile maddi zararı ispatlayamadığını, bankadan çekilen ve davacının zimmetine geçirdiği iddia olunan paraların Şirketin kasasına girdiğini ve çıkışının olmadığını, ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ... sözleşmesinin davalı tarafça haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve davalının takas mahsup def'inin İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmesi konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 139 uncu ve 143 üncü maddesi, 4857 ... Kanun'un 17, 41, 44, 59 uncu maddeleri ile 120 nci maddesinin atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.