"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3406 E., 2023/4724 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
SAYISI : 2008/526 E., 2023/228 K.
MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2009/998 E., 2010/190 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili Banka müfettişleri tarafından düzenlenen idari soruşturma raporuna göre davalının kullandırdığı usulsüz kredilerden dolayı Banka zararının oluştuğunun tespit edildiğini ileri sürerek 588.954,02 TL zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; müvekkili Banka müfettişleri tarafından düzenlenen idari soruşturma raporuna göre davalıların kullandırdığı usulsüz kredilerden dolayı Banka zararının oluştuğunun tespit edildiğini, davalılar hakkında Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/186 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ileri sürerek 428.025,57 TL zararın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili asıl davaya yönelik cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, Bankacılıkta kullandırılan krediler hakkında teminat alınıp alınmadığının önemli olduğunu, müvekkili tarafından kullandırılan kredilerin aciz vesikasına bağlanmadığını, müvekkilinin kredileri tek başına kullandırmadığını, üç kişilik kredi komisyonunun üyesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, kredilerin mevzuata uygun olarak kullandırıldığını, davacı Kurum tarafından düzenlenen raporda müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığının tespit edildiğini, dava konusu yapılan kredilerin tamamı için gayrimenkul ipotek alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili birleşen davaya yönelik cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, ceza mahkemesindeki tanık ifadelerinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kredilerin son durum bilgilerinin celbedilerek karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporlarına göre zararın kaynağını oluşturan kredilerin bir tanesi hariç olmak üzere tamamının tasfiye edildiği, bir kredi borcunun ise yapılandırıldığı ve ödenmesine devam edildiği, davacının davalılardan tahsil edebileceği bir zararının bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalılar tarafından kullandırılan kredilerden birinin tasfiye edilmediği, davacının karşılıksız kalmasına sebebiyet verdiği çekler nedeniyle yasal yükümlülük olarak 9.340,00 TL ödendiğini, yine birleşen dava yönünden davalılar tarafından kullandırılan ancak tasfiye edilmeyen kredinin bulunduğunu, davalılar tarafından yeterli teminat almadan kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin usulsüz olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay uygulamasına göre bu tür davalarda zararın davacı tarafından ispat edilmesi ve Banka zararının doğması için tahsil edilemeyen kredilerin aciz vesikasına bağlanmış olması gerektiği, aciz vesikasına bağlanmayan alacaklar için henüz Banka zararının oluşmayacağı, takip ve tahsili devam eden krediler yönünden Banka zararının oluştuğundan söz edilmeyeceği, somut uyuşmazlıkta davacı Bankanın 23.02.2022 tarihli müzekkere cevabında dava konusu yapılan kredilerden biri hariç diğerlerinin tasfiye edildiği, tasfiye edilmeyen kredinin 2021 yılında yapılandırıldığı ve tahsilatların aylık bazda devam ettiğinin bildirildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu Banka zararından davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 51, 114, 396 ve 400 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.