Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2386 E. 2024/3778 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların kusurlu eylem ve işlemleriyle davacı bankayı zarara uğratıp uğratmadıkları ve uğranıldığı iddia edilen zararın ispatı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bankaya verdikleri zararın miktarının uyuşmazlık konusu olmamasına ve davalılarca zararın ödendiği iddia edilmesine rağmen, ödemeyi ispat yükü davalılarda olmasına rağmen, mahkemece bu husus değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1067 E., 2023/1642 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında ... 32. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların müvekkili Bankanın eski çalışanları olduğunu, davalılardan ...'ın müdür, ...'in müdür yardımcısı, ...'ün ise kıdemli şef olarak görev yaptığını, Banka teftiş raporuna göre davalıların görev yaptıkları sürede 08.01.1997 tarihinden 31.03.1997 tarihine kadar geçen süre içerisinde kendilerine verilmiş yetkileri kötüye kullandıklarının, Genel Müdürlük birimlerinin bilgi ve talimatları dışında müşteri kredi talepleri varmış gibi göstererek kendilerine ve çeşitli firmalara menfaat temin ettiklerinin tespit edildiğini, davalıların usulsüz işlemlerle müvekkili Bankayı zarara uğrattıklarını, belirtilen usulsüz işlemleri nedeniyle davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve ceza davası açıldığını iddia ederek bankanın uğradığı maddi zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalıların Banka şubesinde amirlerinin emri gereğince ve banka teamülleri doğrultusunda diğer banka personeliyle birlikte görevlerini yerine getirdiklerini, bütün bankacılık işlemlerinin, amir durumundaki müdürün onayı ve emri ile yapıldığını ve yapılan her işlemin Genel Müdürlük Kredi İzleme Bölümünün onayından geçtiğini, şube müdürünün, krediler ve bu kredilerin kime ne oranla kullandırılacağını Genel Müdürlüğün politikaları doğrultusunda belirleyip uyguladığını, belirtildiği gibi usulsüz işlemlerle haksız kazanç temininin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... tarafından cevap dilekçesi sunulmamış olup vekili tarafından yargılama aşamasında sunulan beyanlarda davanın reddi istenilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 32. ... Mahkemesinin 13.11.2020 tarihli ve 2016/1 Esas, 2020/806 Karar ... kararı ile; davanın, davacı Bankanın davalılar tarafından uğradığını iddia ettiği maddi zararın tahsili istemli açıldığı, taraf delillerinin toplandığı ve ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/86 Esas ... dosyasının celp edildiği, kesinleşen ceza dosyasında alınan bilirkişi raporunun da kesinleşmiş olduğu, usul ekonomisi gereği yeniden hesap bilirkişisinden rapor alınmadığı, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalıların zimmetine para geçirerek Bankaya verdiği zararın toplam 938.438,00 TL olduğunun belirlendiği, davalılar tarafından Banka zararının dava tarihinden önce 1999 yılında ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.10.2022 tarihli ve 2021/585 Esas, 2022/1608 Karar ... kararı ile; İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/86 Esas ... dosyasının incelendiği, bu dosyada aldırılan bilirkişi asıl ve ek raporlarında banka zararının ödendiğinin tespit edildiği ve yargılama sırasında davacı vekilleri tarafından bir itiraz dilekçesi sunulmadığı, bu duruma ilişkin olarak duruşmada da bir itiraz yapılmadığı, buna göre davalılardan ödenmesi talep edilen banka zararının ödendiği anlaşıldığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği; ancak İlk Derece Mahkemesince davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olarak belirlendiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun miktardan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, davalılar lehine dava değeri kadar vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.03.2023 tarihli ve 2023/1921 Esas, 2023/3691 Karar ... kararı ile; ceza mahkemesince dava zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiğinden, gerek karar içeriğinin gerekse bu dosyada aldırılan bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağı ve davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, ortada bağlayıcı kabul edilebilecek bir beraat kararı olmadığı, herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan sırf ceza dosyası muhteviyatıyla yetinilerek karar verilmesinin doğru olmadığı, davacının ceza mahkemesi yargılamasında rapora itiraz etmemesinin sonuca etkili olmadığı, sükutunun ikrar olarak değerlendirilmesinin de isabetli olmadığı, bu nedenle konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak ve gerekirse mahallinde keşif icrası suretiyle denetime elverişli ve net tespitler içeren bilirkişi raporu aldırılıp ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/86 Esas, 2014/83 Karar ... dosyası ile birlikte dosyada yer alan tüm deliller bilikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporun dosyaya ibraz edildiği, rapor incelendiğinde; bilirkişiye verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında bilirkişi heyeti tarafından davacının Mecidiyeköy Şubesi kayıtlarından gerekli olduğu düşünülen bilgi ve belgelerin görülmesi ve incelenmesinin istendiği, bunun üzerine davacının ... Göztepe Şubesinde davalılara ait bilgi kartları, görevden çıkarma evrakları soruşturma raporlarının incelendiği, bu belgeler içerisinde bulunan hususların banka müfettişleri ve ceza yargısı safhasında yapılan tespitler olarak belirtilenler dışında banka zararının dosya kapsamında tespitini sağlayacak nitelikte olmadığı, ceza yargılaması sırasında alınan ve davacının zararının ödenmiş olduğunu tespit eden bilirkişi raporundaki tespit dışında bir zarar olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığı, dolayısıyla banka zararının ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince ispat yükünün hatalı olarak değerlendirildiğini, davalı şahısların gerçek dışı beyanda bulunarak dava konusu zarar tutarını ödediklerini savunduklarını, borcun ve/veya zararın ödendiğine dair iddianın bileşik ikrar mahiyetinde olup bu şekildeki bir ikrar neticesinde borcun ve/veya zararın mevcudiyetinin sabit hâle geleceğini ve böyle bir ikrarın artık borcun ve/veya zararın mevcudiyetini tartışmalı olmaktan çıkaracağını, davalılar ... ve ... vekillerinin duruşmada "banka zararını ödediğini ve ödeme yapıldığı sabit olduğu için yeni bir rapor alınmasına gerek olmadığını" ifade ettiğini, ödeme olgusunun ispatının iddia eden taraf üzerinde olduğunu, İlk Derece Mahkemesince zamanında toplanmayan delillere aradan geçen 22 yıl sonra ulaşılamadığını, banka zararının 1999 yılında ödendiği ifade edilmekte ise de ödemeye dair en ufak bir delil bulunmadığını, ceza mahkemesi gerekçeli kararında sehven yanılgıya düşülerek ve bilirkişi raporunda yer alan ibarenin yanlış yorumlanmasından dolayı banka zararının sanıklarca ödendiğine dair ibareye yer verildiğini, ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda bahsedilen ödemenin; banka müşterilerinin hesaplarından davalılar tarafından usulsüz olarak çekilerek başkalarına ödenen tutarlar olduğunu, bu hatanın düzeltilmesi için temyiz talebinde bulunmuş iseler de ceza zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalıların kusurlu eylem ve işlemleri ile davacı bankayı zarara uğratıp uğratmadıkları ve davacı tarafça uğranıldığı iddia olunan zararın ispatı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 49, 50 ve 74 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davacı bankanın zararının ödenmiş olduğunun belirtildiği ve dosyada ödenmeyen zararın ispatına yönelik başkaca bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmediği gibi tarafların iddia ve savunmalarıyla da örtüşmemektedir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2020 tarihli ilk kararında "... ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalıların zimmetine para geçirerek Bankaya verdiği zararın toplam 938.438,00 TL olduğunun belirlendiği, davalılar tarafından Banka zararının dava tarihinden önce 1999 yılında ödendiğinin anlaşıldığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup davalılarca bu yöndeki kabule herhangi bir itirazda bulunulmamış, karar sadece davalı ... tarafından vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.

4. Bu durumda zarara davalıların sebebiyet verdiği ve zararın miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık kalmadığından; davacı tarafça gerçekleşmediği ileri sürülen ödeme olgusunun davalılarca ispatı gerekmektedir.

3. Şu hâlde yapılması gereken ...; İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen banka zararına karşılık olarak, davalılarca hangi tutarda ve ne şekilde ödeme yapıldığının yöntemince ispat edilmesi, dosya içeriğinde ödemeye ilişkin ispata yarar bir delil bulunmadığı da gözetildiğinde, yapıldığı iddia olunan ödemelere ilişkin bilgi ve belgelerin dosyaya getirtilip sonucuna göre davalılarca ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, ceza dosyası muhteviyatının da buna göre yeniden değerlendirilmesidir. Bu yön gözetilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.