"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1542 E., 2023/2916 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 28. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/513 E., 2022/23 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Eskişehir 1. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğünde çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, Toplu İş Sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde yazılı görevi yaptığından 52 nci maddenin (d) bendindeki (C) grubu idareci primine hak kazanmasına karşın bu alacağının ödenmediğini, davacıya idareci primlerinin ödenmemesinin usul, kanun ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek toplu iş sözleşmesinin 52 nci maddesinin (d) bendi gereği idareci primi alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının dilekçesinde sözünü ettiği sorumluluğun ifa ettiği asli görevinden kaynaklandığını, bu sebeple idarecilik primi alacağına hak kazanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yaptığı işin dava konusu dönemde işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerinin 52 ve 59 uncu maddelerinde yazılı (C) grubu idareci primine hak kazanıp kazanmadığı yönünden keşif yaptırıldığı, üç kişilik uzman bilirkişi heyet raporunda yapılan iş ve işyerinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmelerine göre davacının dava konusu prime hak kazandığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun eksik ve hatalı incelemeye dayandığını, idarecilik primi için düzenlemede aranan koşulların davacı açısından gerçekleşmediğini, söz konusu primin verilmesi için davacının kalite kontrol ve teknik kontrol görevlisi olması gerektiğini, davacının sorumluluğunun asli görevini yapmasından kaynaklandığını, talep edilen faiz türü ve başlangıç tarihinin kanuni dayanaktan yoksun olduğunu ve istinaf dilekçesinde belirttiği diğer hususları ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı işyerinde bilirkişi heyeti marifetiyle keşif icra edildiği ve keşif sonrasında düzenlenen raporda, davacının teknik kontrol ve kalite kontrol kapsamında yer alan yetki ve sorumlulukları taşıdığının tespit edildiği, yapılan keşif ve alınan rapora göre davacının (C) grubu idarecilik prim alacağının hüküm altına alınmasında isabetsizlik olmadığı ancak faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlendiği gerekçe gösterilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının, Türk Harb-İş Sendikası ile davalı işveren arasında bağıtlanan 24, 25 ve 26. Dönem Toplu İş Sözleşmeleri'nin 59 uncu maddesinin (d) bendinde tanımlanan görevi yapıp yapmadığı 52 nci maddesinin (d) bendinde düzenlenen (C) grubu prime hak kazanıp kazanmadığı ile primin hesaplanması, uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihleri hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davalı Millî Savunma Bakanlığı ile davacının üyesi olduğu Türk Harb-İş Sendikası arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmeleri'nin 52 nci maddelerinin "İdareci primi" başlıklı (d) bendinde "Verilmesini gerektiren sebeplerin geçici olarak ortadan kalkması halinde kalktığı sürece kesilmek, devamlı olarak ortadan kalkması halinde tamamen kesilmek, müktesep bir hak sayılmamak ve başkaca bir ödemeyi etkilememek üzere, bu toplu iş sözleşmesinin 'İşçi İdarecileri ve Görevleri' başlıklı 59 ncu maddesi hükümleri uyarınca ... (3) C grubu işçi idarecisi olarak görevlendirilenlerin fiili çalışma sürelerine %6 oranında idareci primi ödenir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Anılan Toplu İş Sözleşmelerinin 59 uncu maddelerinin "Kalite kontrol ve teknik kontrol görevlilerine verilecek prim miktarı" başlıklı (d) bendine göre ise "İşyerinde onarım ve imal edilen malzeme ve teçhizatın teknik resmine, projesine, kataloglarına, teknik tarif ve teknik emirlere uygun yapılıp yapılmadığını kontrol eden, performansını imzalayarak sorumluluk yüklenen, kalite kontrol ve teknik kontrol görevlileri ile iş emniyetçilerine C grubu idareci primi verilir."
2. Toplu İş Sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendine göre idarecilik primine hak kazanan kişi kalite kontrol görevlisidir. Toplu iş sözleşmesinde mühür şartına yer verilmemiş ise de mühür bir ispat aracıdır. Ancak Dairemizce daha önce incelenen benzer dosyalarda; davalı Kurumda 2016 yılında elektronik ortama geçildiği; bu nedenle kalite kontrol işlemi elektronik ortamda yapılmış olabileceğinden, form üzerinde kalite kontrol mührünün bulunmamasının da mümkün olduğu, elektronik ortamda yapıldığında; yapılan kalite işlemine, kalite işine ilişkin operasyon numarası, kalibrasyon işlemine ise kalibre işine ilişkin operasyon numarası verildiği anlaşılmıştır.
3. Yukarıda yapılan açıklamalara göre işçinin, toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendine göre idarecilik primine hak kazanıp kazanmadığı; kalite kontrol mührü kullanıp kullanmadığı ya da 2016 yılında geçilen elektronik ortamda kalite işlem yetkilisi olup olmadığı tespit edilerek belirlenebilir. Dolayısıyla toplu iş sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendine göre idarecilik primine hak kazanılması için fiilen kalite kontrol işi yapılması yanında ya kalite kontrol mührü kullanılması ya da elektronik ortamda kalite kontrol operasyon yetkilisi olunması gerektiği sonucuna varılmıştır.
4. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince keşif sonucu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda davacının kalite kontrol ve teknik kontrol görevlileri kapsamına girdiği ve dolayısıyla (C) grubu idareci primine hak kazandığı belirtilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
5. Dosya içeriğine göre davalı işyerinde kalite kontrol görevi yapan işçilere verilen mührün hangisi olduğu tam olarak anlaşılamamış, davacının da bir mühre sahip olup olmadığı tespit edilememiştir. Ayrıca davacının yaptığı iş ve işlemlerle ilgili olarak elektronik ortamda kalite kontrol işi operasyon yetkilisi olup olmadığı da anlaşılamamıştır.
6. Bu itibarla Mahkemece; davacı işçinin (C) grubu idareci primine hak kazanıp kazanamadığının tespiti noktasında hem fiilî olarak kalite kontrol işi yapması hem de kalite kontrol mührüne sahip olması ya da elektronik ortamda kalite kontrol işi operasyon yetkilisi olduğunun tereddütte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Anılan hususlar gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.