Logo

9. Hukuk Dairesi2024/277 E. 2024/6127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin genel müdürü olarak görev yaptığı sırada, görevini gereği gibi yapmaması nedeniyle davacı şirkete zarar verdiğinin tespiti ve bu zararın tazmini.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalının görevini gereği gibi yapmadığı ve kendisine zarar verdiği iddiasını ispatlayamaması ve davalının işletmenin bütününü sevk ve idare yetkisinin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/723 E., 2023/2114 K.

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/277 E., 2021/770 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili Şirkete ait işyerinde 31.08.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, 27.05.2014 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ile davalıya genel müdürlük görevinin verildiğini, davalının Şirketi yönetim, denetim ve temsil yetkisinin bulunduğunu, müvekkili Şirketin Yönetim Kurulu tarafından İstanbul Ticaret Odası Denetim Kurulu Başkanlığı aracılığı ile yaptırılan inceleme ve denetim raporu sonucunda davalının usul ve kanuna aykırı tasarrufları bulunduğunun tespit edildiğini, davalının denetim ve inceleme görevine riayet etmediğini, görevinin gereklerine aykırı davranışlarda bulunması sebebiyle işvereni zarara uğrattığını ileri sürerek zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının işe iade davası açması sebebiyle sırf davalıyı bezdirmek amacıyla eldeki davanın açıldığını, davalının davacı işverenin iddia ettiği gibi usul ve kanuna aykırı eyleminin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 28.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere ispat yükü üzerinde olan davacının, işçinin kusurlu davranışı nedeniyle zarar meydana geldiğini ispatlayamadığı, davacı tarafından dava dışı bir kısım şirketlere karşı açılan ve ticaret mahkemelerinde görülen davaların bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de davalardaki iddiaların genel itibarıyla davacı Şirketin alt işveren şirketlere ödedikleri tutarın alt işverenler tarafından işçilere ödenmemesine ilişkin olduğu, eldeki davada ise davalının kusurunun bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği, alt işverenler tarafından işçilere ödenmeyen ücretler yönünden davalıya yüklenebilecek kusurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili, dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte, İlk Derece Mahkemesince davacı aleyhine hükmedilen harç miktarının hatalı olduğunu, dava dışı şirketlere karşı açılan davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, inceleme raporu değerlendirilmeksizin bilirkişi raporu düzenlenemeyeceğini, tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere davalının haksız ve hukuka aykırı eylemleri bulunduğunun ... olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davalı lehine hüküm altına alınan vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın basit yargılama usulüne tâbi olduğu, davada taraflarca getirilme ilkesinin uygulanması gerektiği, somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince ön inceleme duruşmasında taraflara kesin süre verildiği, davacı tarafça raporun ibraz edilmediği, başka yerden getirilmesi amacıya açıklamada da bulunulmadığı, bilirkişi raporunda söz konusu inceleme raporunun dosyaya sunulmadığının, davalı işçinin genel müdür pozisyonuna atandıktan sonra genel müdür sıfatıyla davacı işveren ile aralarında imzalanan iş sözleşmesinin, ödendiği iddia olunan fatura örneklerinin, davacı Şirket ile hizmet alım sözleşmeleri imzalayan ve alt işveren konumunda bulunan dava dışı bir kısım şirketler tarafından davalının kullanımına tahsis edildiği iddiasına dayanak herhangi bir delilin ve yine dava dilekçesinde açıklanan olaylara delillerin dosya içeriğinde bulunmadığının açıkça belirtildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflarca yasal süresi içerisinde bildirilen ve Mahkemeye ibraz edilen deliller dikkate alınarak gerekli tespit ve değerlendirmelerin yapıldığı, davacı Şirketin bütününü sevk ve idare edenin davacı Şirketin Yönetim Kurulu olduğunun, davalı işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare yetkisinin bulunmadığının, harcama yetkisi bakımından yetkilerinin kısıtlı olduğunun ve tek başına karar verme yetkileri ile donatılmadığının anlaşıldığı, davacı Şirketin hizmet alımı yaptığı dava dışı şirketlerin kendi işçilerine ödeme yapıp yapmadıkları hususu ile ilgili olarak davalının zarardan sorumlu tutulamayacağı, dosya kapsamı dikkate alındığında; davalının görev gereklerine aykırı davrandığı, gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmediği ve haksız menfaat temin ettiğine ilişkin iddiaların iaspatlanamadığı, davacı vekilinin bu hususlardaki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ancak İlk Derece Mahkemesince davacı aleyhine hükmedilen harcın hatalı olduğu ve davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde olduğu, davalı lehine hüküm altına alınan vekâlet ücretinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle benzer hususları tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının görevini gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı, davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve ispat hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7 nci maddesi.

3. 6100 sayılı Kanun'un 316, 318, 320, 322, 140 ve 135 inci maddeleri.

4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 51, 114, 396 ve 400 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.