"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3212 E., 2023/2734 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Emet Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2020/91 E., 2021/188 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünde muvazaalı hizmet alımı yoluyla iş alan görünüşte alt işveren şirketler bünyesinde forklift operatörü olarak maden paketleme sevkiyat işinde, kurutma bölümünde çalıştığını, müvekkili tarafından yapılan işin davalı Kurumun asli ve sürekli işi olduğunu, eskiden işin tamamının kadrolu işçiler eliyle yapılmaktayken kadrolu personelin emeklilik gibi çeşitli nedenlerle azalması sonucu bu işçilerin yerine alt işveren şirketler vasıtasıyla işçi temini yoluna gidildiğini, personel eksikliğinin bu şekilde giderildiğini, davalı Kurum ile alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin başlangıçtan itibaren davalı Kurumun işçisi olduğunu ileri sürerek ilave tediye alacağı ile davalı Kurumun toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Kurumun işçisi olmayıp değişen yüklenici firmalarda çalıştığını, müvekkili ile arasında işçi ve işveren ilişkisi bulunmadığını, yönetim ... doğrudan alt işverenlere ait olup Kurumun alt işveren işçileri üzerinde yönetim ... bulunduğundan söz edilemeyeceğini, ilave tediyeden yararlanamayacağını, toplu iş sözleşmelerinin asıl işveren işçileri için imzalandığını ve yürütüldüğünü, alt işveren toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığına göre onun işçilerinin sözleşmeden yararlanmasının mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere davacının bir an için asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği kabul edilse dahi sendika üyeliği bulunmayan işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (6356 sayılı Kanun) gereği mümkün olmadığını, yine davacının çalışmış olduğu dönemlerde imzalanan tüm toplu iş sözleşmelerinde "bu sözleşmenin işçilere hak ve menfaat sağlayan hükümleri ise yalnız taraf sendikası üyesi işçilere uygulanır." ibaresinin yer aldığını, davacının talep etmiş olduğu tüm alacaklar hakkında zamanaşımı def'inde bulunduklarını, ayrıca davanın belirsiz alacak davası türünde açılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyerinde keşif icra edildiği ve keşif mahallinde tanıkların dinlendiği, keşif sonrası teknik bilirkişiler tarafından rapor hazırlandığı, denetlenebilir ve itibar edilebilir durumdaki bilirkişi raporunda belirtilen mevzuat çerçevesinde davacının çalışmasının muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; işyerinde davacı ile birlikte çalışan hizmet işçiler için muvazaalı olan hizmet alım sözleşmesinin müvekkil için geçerli kabul edilmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 5 inci maddesine aykırı olduğunu, rapora karşı itirazlarının İlk Derece Mahkemesi tarafından reddedildiğini, davacının sadece paketleme bölümü işçisi değil kurutma ve paketleme bölümü işçisi olduğunu, müvekkilinin yaptığı işin davalı kurumun asli işi olduğunu, alt işverenlerin işyerine teknolojik üstünlük sağlayan yeni bir teknoloji getirmediğini, bilirkişi heyetinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (6098 sayılı Kanun) hükümlerine göre değerlendirme yapmadığını, bor madenlerinin devlet eliyle işletildiğini, müvekkilinin başlangıçtan itibaren davalı Kurum işçisi olduğunu, müvekkil ile birlikte çalışan işçilere ilişkin bilirkişi heyet raporlarının dosya arasına alınmasını talep ettiklerini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin yüksek olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; torbalama, istifleme, yükleme faaliyetlerinin maden üretimi yapılan işyerinde üretimin bir parçası olmadığı, zira zaten madenin üretilmiş aşamada olduğu, yapılan işin asıl iş dışında kalan yardımcı işlerden olması ve davacının da bu kapsamda forklift operatörü olarak istihdam edilmesi değerlendirildiğinde bu yönlerden muvazaalı bir asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı yönündeki Mahkeme değerlendirilmesi yerinde olduğu, davacı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin itirazı yönünden ise, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti talebe konu tutarı aşamayacağı halde davalı taraf lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen vekâlet ücretine yönelik itiraz dışındaki istinaf nedenlerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, davacının davalı işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmelerinden yararlanıp yararlanamayacağı ve talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi ile 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi, 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c), (g) ve (ğ) bentleri ile 4 ve 11 inci maddeleri ve 12 nci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesine ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.