"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket bünyesinde 17.08.2010 -04.10.2018 tarihleri arasında aralıklı olarak farklı şubelerde en son mağaza müdürü olarak net 1.946,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin fazla çalışma yaptığını, hafta tatili kullanmadığını, yapılan bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini, sürekli cirosu düşük olan mağazalarda çalıştırıldığını, mağaza müdürlerinin katıldığı toplantılarda ve özel görüşmelerde davalı işverenin Bursa Şubesi yetkililerinin aşağılamalarına, bağırmalarına ve sürekli eleştirilerine maruz kaldığını, çalışma arkadaşlarına küçük düşürüldüğünü, müvekkiline kotayı tutturamadığı ayı takip eden ayda çalışmayanın izin ... denilerek sürekli bir şekilde hafta tatili yaptırılmayarak ve fazla çalışma yaptırılarak müvekkilinin yıldırılmaya çalışıldığını, bu şekilde eylemlere maruz kalan müvekkilinin davalı işveren yetkililerine bu duruma dayanamadığını, işten ayrılmak istediğini söylediğinde her seferinde istifa etmesi hâlinde işten ayrılabileceği bunun haricinde başka bir yolun olmadığının belirtildiğini, davalı işveren ile dava dışı ING Bank AŞ (ING Bank) arasında yapılmış olan anlaşma uyarınca yapılacak kredili satışlarda ödenmesi gereken primlerin müvekkiline ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve prim alacakları ile manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacının ödenmemiş alacağı bulunmadığını, davacının iddia ettiği gibi müvekkili işyerinde prim uygulamasının bulunmadığını, müvekkili Şirkete isnat edilen psikolojik taciz (mobbing) iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının psikolojik taciz iddiasıyla talep edilen manevi tazminat talebinin kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı bünyesinde 17.08.2010 - 10.12.2012, 03.06.2013 - 23.01.2014 tarihleri arasında ve 18.09.2014 - 07.10.2018 tarihleri arasında toplam 2552 gün çalıştığı, hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle tasfiye edilmeksizin kıdem tazminatına esas sürenin baz alınması gerektiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığının anlaşıldığı, fazla çalışma yaptığı ve hafta tatili kullanmadığına ilişkin iddialarının ispatlandığı, tüm dosya kapsamı ve beyanlarına başvurulan tanık anlatımlarına göre davacının iş tanımı dışında çalıştırıldığı, son çalışma döneminde görev yerinin değiştirildiği ve düşük cirolu mağazalarda çalıştırıldığı, düşük cirolu mağazalarda çalıştırılan davacının önüne yüksek satış kotalarının konulduğu, davacının çalışma şartlarının ağırlaştırıldığı ve görevini bırakmaya zorlandığı, buna göre davacının psikolojik tacize maruz kaldığına ilişkin iddiasının yerinde olduğu, dosya kapsamında davacının satış kotasının miktarına, ne kadar prime hak kazandığına ilişkin herhangi bir yazılı bilgi ya da belge bulunmadığı, dava dışı ING Bank'tan celp edilen yazıda davacıya ilişkin hesap hareketlerinin gönderilmediği aynı zamanda davacının iddia şekilde kredili satışlardan davalıya prim ödendiğine ilişkin bir bilgi ya da belgeye rastlanmadığı, buna göre davacının prim alacağına ilişkin talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; uygulanan indirim oranının hatalı olduğunu, fazla çalışma ücretinin eksik hesaplandığını, hükmedilen manevi tazminat tutarının düşük olduğunu, kredili satışı yapan davalı Şirket çalışanına dava dışı ING Bank tarafından satış tutarı üzerinden prim ödemesi yapıldığını, müvekkilinin de çalıştığı süre boyunca ING Bank kredi ile satışlar yapıldığını ancak ING Bank tarafından davalı işverene ödenen primler davalı tarafından ilk zamanlarda müvekkiline verilmişse de daha sonrasında verilmemeye başlandığını, prim alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının zorla istifa ettirildiğinden bahisle fasılalı çalışmalarının birleştirilerek kıdem tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının çalışma koşullarını ve iş sözleşmesini nasıl feshettiğine dair görgü ve bilgisi bulunmayan tanık anlatımlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, psikolojik taciz iddiasının asılsız olduğunu, davacının broşür dağıtmaya zorlanmadığını, dağıtma işini mağaza içerisinde yaptığını savunarak istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinin tespiti ile davacının fasılalı çalışma dönemlerinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiğine ilişkin kabulün yerinde olduğu, dava dilekçesinin içeriğinden hafta tatili çalışmasının sürekli olmadığı, kota tutturulamadığında ve personel eksikliği durumunda hafta tatili çalışması yapıldığının anlaşıldığı, tanık anlatımlarından hafta tatili çalışmasının ayda iki kez gerçekleştiği sonucuna ulaşıldığı, bu hâlde fazla çalışma ile hafta tatili ücreti hesaplamalarının Dairece bu doğrultuda yapıldığı, uygulanan indirim oranının yerinde olduğu, prim hesaplamasında hangi esasların göz önüne alınacağı hususunda yeterli verilerin bulunmaması nedeniyle prim alacağına ilişkin talebin reddinin yerinde olduğu, davacının sistematik olarak tutum ve davranışlara maruz kaldığı ve bu nedenle manevi zarara uğradığı kanıtlanamadığından somut uyuşmazlıkta psikolojik tacizin varlığından söz edilemeyeceği, davacı iddialarında yer alan satış kotalarının tutturulması yönünde baskı, görev yeri değişikliği, görev tanımı dışında işler verilmesi gibi uygulamaların psikolojik taciz düzeyine eriştiği, davacıya özgü ve sistematik olduğunun ortaya konulamadığının anlaşılmasına göre manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; kredili satışı yapan davalı Şirket çalışanına dava dışı ING Bank tarafından satış tutarı üzerinden prim ödemesi yapıldığını, müvekkilinin de çalıştığı süre boyunca ING Bank kredi ile satışlar yapıldığını ancak ING Bank tarafından davalı işverene ödenen primler davalı tarafından ilk zamanlarda müvekkiline verilmişse de daha sonrasında verilmemeye başlandığını, prim alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, müvekkilinin sürekli cirosu düşük olan mağazalarda çalıştırıldığını, mağaza müdürlerinin katıldığı toplantılarda ve özel görüşmelerde davalı işverenin Bursa Şubesi yetkililerinin aşağılamalarına, bağırmalarına ve sürekli eleştirilerine maruz kaldığını, çalışma arkadaşlarının küçük düşürüldüğünü, müvekkilinin kotayı tutturamadığı ayı takip eden ayda sürekli bir şekilde hafta tatili izni verilmeden ve fazla çalışma yaptırılarak yıldırılmaya çalışıldığını, iddialarının tanık anlatımları ile ispatlandığını, Bölge Adliye Mahkemesince manevi tazminat talebinin reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya psikolojik taciz uygulanıp uygulanmadığı ve buna göre davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, prim alacağının ispatı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58 ve 417 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.