Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3401 E. 2024/7437 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işten ayrılmasının istifa mı yoksa işverenin baskısı sonucu fesih mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının psikolojik tacize maruz kaldığına ve iradesinin fesada uğratıldığına dair iddialarının ispatlanamaması, tanık beyanlarının da bu iddiaları desteklememesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/666 E., 2023/2428 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2018/255 E., 2020/294 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Şubat 2014-10.11.2017 tarihleri arasında davalıya ait işyerinin muhasebe biriminde çalıştığını, müvekkiline işten ayrılması için baskı yapıldığını, özellikle son dönemde müdürü tarafından işten ayrılması konusunda müvekkiline psikolojik taciz (mobbing) uygulandığını, müvekkilinin akşam 18.00-23.00 saatleri arasında okula gitmekte olup hem okuyup hem de çalıştığını, işyerindeki baskıların artması üzerine müvekkilinin insan kaynakları müdürü ile konuştuğunu ve kendisine tazminatlarının ödeneceğinin söylendiğini, insan kaynakları müdürünün yönlendirmesi ve isteği ile müvekkilinin önüne konulan metni imzaladığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket bünyesinde 16.06.2014-10.11.2014 tarihleri arasında muhasebe elemanı olarak çalıştığını, davacının psikolojik taciz (mobbing) iddialarını ileri sürerek haksız bir kazanç elde etmeye çalıştığını, davacının kendi el yazılı istifası ile iş sözleşmesini feshettiğini, davacının 18.00-23.00 saatleri arasında okula gittiğini, bir diğer deyişle 18.00’den itibaren fazla çalışma yapmış olmasının mümkün olmadığını açıkça ikrar ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın iradesinin fesada uğratıldığı iddiasının tanık beyanı dâhil herhangi bir delille ispatlanamadığı, davacıya işten ayrılması hususunda baskı yapıldığı ve psikolojik taciz (mobbing) uygulandığına ilişkin iddianın ise aynı şekilde usulune uygun olarak kanıtlanamadığı, davalı tarafından ibraz edilen işyeri kayıtları ve ücret bordrolarına göre davacının fazla çalışma alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının işten ayrılmasını gerektirir bir durumu ve işten ayrılma iradesi olmamasına rağmen davacıya müdürü tarafından psikolojik taciz (mobbing) uygulandığını, davacıdan tazminatlarının ödeneceği vaadi ile istifa dilekçesi alındığını, bu durumun dosya kapsamında ispatlandığını, istifa dilekçesinin gerçek iradesini yansıtmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı işveren tarafından davacıya sistemli, kasıtlı ve sürekli olarak uygulanan aşağılayıcı, ... kırıcı ya da bezdirici davranışlarda bulunulduğu veya davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranışın somut olarak ortaya konulamadığı, davacı tanığı E.Ç'nin “davacının muhasebe müdürü tarafından sözlü olarak yüksek sesle defalarca uyarıldığına şahit olduğu" yönündeki beyanının davacıya yönelik sistematik psikolojik taciz (mobbing) olarak yorumlanamayacağı, davacının haklarının ödeneceğinin söylenerek iradesinin sakatlandığına ilişkin ise hiçbir somut delil, görgüye dayalı tanık beyanının da bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri (6100 sayılı Kanun) Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 58 ve 417 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.