Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4467 E. 2024/8249 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının yurt dışı şantiyedeki çalışmaları karşılığı ücretinin eksik ödendiği iddiasına ilişkin alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının bordroları ihtirazı kayıt koymadan imzalamasına rağmen, banka kayıtları ve diğer delillerle ücretinin eksik ödendiği anlaşıldığından, bordrolarda yazılı miktarların ödendiğini kabul eden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/788 E., 2024/31 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/243 E., 2023/10 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenliğin yurt dışı şantiyelerinde demir ustası olarak çalıştığını, ücretlerin her ay eksik ödendiğini, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının fazla çalışma yapmasına, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığında ödeme yapılmadığını, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin yapımını üstlendiği Kamerun Japoma Spor Kompleksi inşaatı işlerinde demirci ustası olarak çalıştığını, davacının yapmış olduğu demir işleri bittiğinden iş sözleşmesinin feshedildiğini, son ücretinin 1.150,00 USD olduğunu, ücretlerin eksiksiz olarak ödendiğini, çalışma haricinde yapılan fazla çalışma var ise ücret bordrolarında yansıtılarak davacıya ödendiğini, bordroların imzalı olması nedeniyle bordroda kayıtlı fazla çalışmadan daha fazla çalışma yapıldığının yazılı belge ile ispatlanması gerektiğini, yıllık ücretli izinlerini kullandığını, kullanmadığı izinler karşılığının ise ücret olarak ödendiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 29.05.2017-10.07.2020 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, hizmet süresinin 3 yıl 1 ay 12 gün olduğu, davacının tazminata esas ücretinin yemek ve barınma yardımı dâhil 2.255,26 USD olduğu, işverence ihbar öneline uyularak iş sözleşmesinin feshedildiği, iş sözleşmesinin haklı nedenle sonlandırıldığının işverence ispat edilemediği, bordroların tamamının ihtirazı kayıtsız imzalı olduğu dolayısıyla bordrolarda yazılı tutarın ödendiği, davacının ihbar tazminatı ve ücret alacaklarının bulunmadığı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazandığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının ücret alacağının reddinin hatalı olduğunu, Mahkemece bu konuda gerekçe yazılmadığını, ücret bordrolarında hile bulunduğunu ve davacının temel ücretinin düşürülerek tanzim edildiğini, bu nedenle bu bordrolara itibar edilmemesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; ücretin 1.300,00 USD olarak kabulü gerekmekte iken işçi ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanları ve davacı iddialarına göre ücret takdir edilmesinin hatalı olduğunu, davacının yaptığı bir fazla çalışma (fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili) var ise o aya ait bordrosuna tahakkuk ettirilerek kendisine ödendiğini, işçi ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacı dava tarihi itibarıyla ücretsiz izinde olduğundan kıdem tazminatına hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını ve davacının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunabileceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya fesih bildirimi tebliğ edilmiş olup iş sözleşmesinin askıda bulunmadığı, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, ücret bordrolarının aylık normal çalışma, fazla çalışma ve tatil çalışmalarını da içerir şekilde düzenlendiği, davacı işçiye esasen aylık olarak temel ücret ödendiği ancak fazla çalışma ile tatil ücretleri de gösterilmek suretiyle tahakkuka gidildiği, başka bir anlatımla, bordrolarda yer alan toplam ödeme tutarlarının sadece temel ücreti ilgilendirdiği, bu bağlamda davacının temel ücretinin 2.000,00 USD olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu, aynı gün istinaf incelemesine tâbi tutulan dava dosyalarında iş yerinde fazla çalışma yapıldığı ve tatil günlerinde çalışıldığının tespit edildiği, hükmedilen faiz tür ve başlangıç tarihlerinde isabetsizlik bulunmadığı, yıllık ücretli izin hakkının kullanıldığı hususunda ispat yükünün davalı işverende olduğu ve davalı tarafça, davacının bakiye 7 günlük yıllık ücretli izninin kullandırıldığının ya da fesihten sonra karşılığının ödendiğinin ispatlanamadığı, ücret alacağı isteğinin bordroların tamamının ihtirazı kayıtsız imzalı olması sebebiyle yerinde olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının ücret alacağının ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32 ve 37 nci maddeleri.

3. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

4. Dairemizin 25.01.2022 tarihli ve 2021/12852 Esas, 2022/1015 Karar sayılı kararında bordro hilesinin varlığı durumunda Dairenin ilkesi şu şekilde ifade edilmiştir:

"...

Davalı işyerinde bordro hilesi bulunduğu anlaşılmakla, bordro hilesinin söz konusu olduğu hallerde bordrodaki (fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti gibi) tahakkuklar aslında gerçekte bu çalışmaların karşılığı olan ücretler olmayıp, işçinin temel ücretinin bir parçası olduğundan, bu tahakkuk miktarları hiç dikkate alınmadan sonuca gidilmesi gerekmektedir.

..."

5. Dairemizin 20.09.2023 tarihli ve 2023/8693 Esas, 2023/12415 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 4857 sayılı Kanun'un 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan ücret hesap pusulası verilmesi zorunludur.

3. Uygulamada çoğunlukla ücret bordrosu adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.

4. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.

5. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili dava dilekçesinde, ücretin bir kısmının elden bir kısmının banka yolu ile ödendiğini; ancak 2019 yılı Ağustos ayı ile 2020 Temmuz ayı arasındaki dönem yönünden eksik ödeme yapıldığını ileri sürmüştür. Davalı ise cevap dilekçesi ile; personel ücret zarflarından anlaşılacağı üzere davacıya ödemelerin eksiksiz yapıldığını, ücret alacağı olmadığını, ödemelerin bir kısmının davacının şantiyedeki ihtiyaçlarını karşılaması için iş yapılan Ülkenin yerel para birimi (XAF) olarak, bir kısmının ise USD olarak ödendiğini ve makbuz tanzim edildiğini, kalan kısımlarının ise davacının ... Bankasındaki hesabına ödendiğini savunmuştur. Dinlenen davacı ve davalı tanıkları da ücretin çok düşük bir miktarının elden, kalan kısmının ise banka yolu ile ödendiğini beyan etmişlerdir. Dosyada mevcut davacıya ait personel ücret zarflarında banka kodu ve hesap numarası yer aldığı, söz konusu banka hesap numarasına ilişkin kayıtlar incelendiğinde ise talep konusu dönem yönünden sadece Ağustos 2019 dönemi ödemesinin Mayıs ve Temmuz 2020 aylarında, Eylül 2019 ödemesinin ise Temmuz 2020 ve Şubat 2021 aylarında ödendiği anlaşılmaktadır.

6. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler, davacı tarafın iddiası, davalı savunması ve tanık anlatımları ile personel ücret zarfları birlikte değerlendirildiğinde; davacı işçinin ücretlerinin bankadan ödeneceğine güvenerek personel ücret zarflarını imzaladığı; ancak bankadan ödemelerin eksik yapıldığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca banka kaydı ve avans belgelerinde yazılı bulunan ödeme miktarları mahsup edilerek davacının ödenmeyen ücret alacağının belirlenmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.