"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/180 E., 2022/272 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece ikinci bozma kararına karşı direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararının; davalı Türkiye Taşkömürü (TTK) Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2022 tarihli ve 2020/(22)9-61 Esas, 2022/607
Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden taraf sıfatı yokluğundan reddine, davalı ... Mad. Nak. Mot. ve İş Mak. San. Tic. Ltd. Şti. (Of-Ton Ltd. Şti.) yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının maddi hataya dayalı olduğu ileri sürülerek kararın düzeltilmesinin talep edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.02.2024 tarihli ve 2023/(22)9-1049 Esas, 2024/106 Karar sayılı kararı ile talebin reddine karar verilerek Mahkemece kurulan yeni hükme yönelik temyiz incelemesi yapılması için dava dosyası Dairemize gönderilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalılardan TTK Genel Müdürlüğü asıl işveren, diğer davalı ... Ltd. Şti.nin alt işveren olarak faaliyette bulunduğu işyerinde 03.11.2004-27.04.2010 tarihleri arasında en son 850,00 TL ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve ihbar önellerine uyulmadan feshedildiğini, ihtarnameye rağmen alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili; diğer davalı ile müvekkili Kurum arasında 23.12.2004 tarihinde “Üzülmez 5 nolu Kömür Sahasının Rödövans Karşılığı İşlettirilmesine” dair noter onaylı rödövans sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince yer teslimi yapılarak Şirketin ocaktaki çalışmalarına başladığını, işin gerektirdiği işçileri de Şirketin kendisinin temin ettiğini ve davalı Şirketin işçilerin ücret dâhil olmak üzere tüm haklarından da sorumlu olduğunu, davalı Şirketin bağımsız işyeri olup her türlü sorumluluğun davalı Şirkete ait olduğunu, sözleşme hükümlerinden de görüleceği üzere rödövans işletmecilerine ait işyerlerinin müvekkili Kurumdan tamamen ayrı olarak madencilik faaliyeti sürdüren müstakil işyerleri olduğunu, madencilik faaliyetlerinin her türlü sorumluluğu, alınması gereken izinler, çalışanlarla ilgili yükümlülüklerin rödövans sözleşmesi imzalayan Şirkete ait olduğunu, ayrı işyeri olan rödövanslı sahalarda rödövans usulü işletmecilik yapan Şirketlerle Kurum arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, Yargıtay kararları dikkate alındığında söz konusu rödövans sözleşmesine hasılat kirasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, ilgili hükümlere bakıldığında da kiralayanın kiracının işçilerine karşı sorumlu olduğu yönünde hüküm bulunmadığını, ruhsat sahibinin rödövansçı Şirketin işçilerine karşı işçilik alacaklarından dolayı sorumlu olduğuna dair herhangi hüküm bulunmadığını, sözleşme içeriğine göre işin tamamı davalı Şirkete verildiğinden müvekkilinin asıl işveren olarak sorumluluğunun da olmadığını, müvekkili Kurumun davada taraf sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Ltd. Şti. vekili; davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, işyerinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 12.06.2015 tarihli ve 2013/414 Esas, 2015/471 Karar sayılı kararı ile; davacının çalıştığı dönem 3213 sayılı Maden Kanunu'nda (3213 sayılı Kanun) yapılan 24.06.2010 tarihli değişiklikten önce olduğundan davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, gerçek irade ile görünürdeki irade arasında bir fark bulunmayıp rödövans sözleşmesi yapılmasına Kanun ile izin verildiği, muvazaa olmadığı, dava konusu alacaklardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.06.2018 tarihli ve 2017/12995 Esas, 2018/15724 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak sonuçlandırıldığı belirtilmişse de davanın kısmi dava olarak sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.11.2018 tarihli ve 2018/344 Esas, 2018/762 Karar sayılı kararı ile; davalı Şirket vekili tarafından talep artırım dilekçesine karşı zamanaşımı def'inde bulunulduğu, sözleşmenin fesih tarihi olan 27.04.2010 tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu uyarınca yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, bu nedenle yıllık ücretli izin alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.05.2019 tarihli ve 2019/4118 Esas, 2019/11756 Karar sayılı kararı ile; geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda 24.06.2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın ruhsat sahibinin, rödövansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumluluğunun bulunmayacağı, bu nedenle davalı ... Müdürlüğünün dava konusu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmadığı gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozma Üzerine Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 08.10.2019 tarihli ve 2019/304 Esas, 2019/522 Karar sayılı kararı ile; geçerli rödövans sözleşmesi ilişkisine göre ruhsat sahibi TTK Genel Müdürlüğünün asıl işveren sıfatıyla işçi alacağından sorumlu olduğunun Yargıtay uygulaması ile kabul edildiği, 3213 sayılı Kanun'un Ek 7 nci maddesi ile 24.06.2010 tarihinde bu sorumluluğun kalktığı ancak bu hükmün değişiklikten önceki iş ilişkisine uygulanamayacağı, davalı ... Müdürlüğünün rödövans sözleşmesindeki hükümler gereği kontrol yetkisi olduğu, asıl işveren olarak sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
E. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2022 tarihli ve 2020/(22)9-61 Esas, 2022/607 Karar sayılı kararı ile; geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24.06.2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın, ruhsat sahibi olan davalı ... Müdürlüğünün rödövansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı ve hakkında açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... Müdürlüğünün davacının rödövansçı Şirketteki çalışmalarından sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı Şirket yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalılar arasında yapılan sözleşme ile davalı Şirkete devredilen ve davalı Şirketin faaliyette bulunduğu üretim alanının gerçekte Maden İşleri Genel Müdürlüğünde Kurum adına ruhsat düzenlenmiş ayrı bir maden sahası olmadığını, yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, TTK Genel Müdürlüğünün maden sahasını terk etmediğini işten el çekmediğini, davalı Şirketin TTK Genel Müdürlüğünden bağımsız işletmecilik yapmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Kurum ve davalı Şirket arasında geçerli bir rödövans sözleşmesi bulunması durumunda davalı Kurumun işçilik alacaklarından sorumluluğuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi, 3213 sayılı Kanun'un "Hakların bölünmezliği, devir ve intikali" başlıklı 5 inci maddesi, ek 1 ve ek 7 nci maddeleri, 06.11.2010 tarihli Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Tanımlar ve Kısaltmalar" başlıklı 4 üncü maddesinin "Rödövans Sözleşmesi" başlıklı (rr) bendi ile "Rödövans işlemleri" başlıklı 100 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Ürün Kirası" bölümünün "Tanımı" başlıklı 357 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.