Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4819 E. 2024/5695 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren tarafından çalıştırıldığı davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmesinden davalının sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazının kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının yargılama gideri hesabındaki hatanın 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/39 E., 2023/535 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikasının (Tes-İş Sendikası) üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulunun 06.11.2018 tarihli ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararı ile 01.04.2018 - 31.03.2020 tarihleri arasında yürürlüğü bulunan toplu iş sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığını; ancak belirtilen toplu iş sözleşmesi hükümlerinden davacının yararlandırılmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım alacakları ile fark ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın iş bölümü, tahkim, yetki, derdestlik, görev, kesin hüküm, husumet ve süre yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, davacı ile aralarında iş ilişkisi bulunmadığını, davacının üyeliğinin işverene bildirilmediğini buna göre toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli kararı ile; davacının, dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı tarafından hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiği, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre asıl işverenin kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, davacının talep ettiği döneme ilişkin zamanaşımına uğrayan bir alacağının bulunmadığı, davacının sendika üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma ... bulunduğu, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre toplu iş sözleşmesi uygulanan işyerlerinde işverenin değişmesinin toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına bir etkisinin bulunmadığı, davacının ibraz edilen belirli süreli iş sözleşmelerinde açıkça brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı, iş sözleşmesine uygun şekilde tespit edilen ücretlere toplu iş sözleşmesinde belirlenen tarihlerde ve belirlenen oranda ücret zamları uygulanarak fark alacakların hesaplandığı, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 15.09.2022 tarihli kararı ile; davacının, davalı ...'a ait trafo merkezinde dava dışı alt işverenler yanında çalışmaya devam ettiği, davacının Tes İş Sendikasına üye olduğu, Yüksek Hakem Kurulunun 06.11.2018 tarihli ve 2018/1066 Esas, 2018/1825 Karar sayılı kararı ile 01.04.2018 - 31.03.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin işyerinde uygulanmaya başlandığı, toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zamları yapılmadığından davacının fark alacakları bulunduğu, davalı ile dava dışı Şirket arasında 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu nedenle davalının davacıya ödenmesi gereken işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, işyerinin yeni ihale ile devrinde, devralınan işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçların toplu iş sözleşmesi hükmü olarak uygulanacağı, işkolu değişikliği söz konusu olduğunda ise sendika üyeliği sona ermekle birlikte toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya devam edeceğine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, hesaplamalarda hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.04.2023 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 03.03.2020 son tutanak tarihi ile hesaplama yapılan 31.03.2020 tarihi arasında kalan dönem için arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği dikkate alındığında; bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davalı Kurumun ihale makamı konumunda bulunduğunu, davacının çalışmaları sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiğini, aynı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki fiyat farkından kaynaklı ödemelerin bu madde kapsamındaki işlere ilişkin olduğunu, kendilerinin ihale ettiği işlerin ise 62 nci madde kapsamında yer almadığını, davalı Kuruma toplu iş sözleşmesinden kaynaklı müteselsil sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, talep edilen alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı ve yargılama gideri noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Kanun'un 37 ve 39 uncu maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 3 ve 62 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince davalı tarafın yaptığı yargılama giderinin dava konusu alacağın kabul ve ret oranına göre davacı taraftan alınarak davalıya verilmesi gerekli iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak yerine "(7) Davalı tarafından yapılan toplam 18,00 TL yargılama giderlerinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan 0,42 TL'nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.