Logo

9. Hukuk Dairesi2024/4879 E. 2024/6370 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücret alacağının hesaplanması ve ispatı ile ilgili uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında hüküm altına alınan ve davacı tarafından temyiz edilmeyen, davacının yıllık 270 saate kadar olan fazla mesaisinin ücrete dahil olduğu ve davalı tarafından ödenen 1.992,80 TL'nin mahsup edilmesi gerektiği hususları, usuli kazanılmış hak oluşturması nedeniyle bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olup, mahkemenin bozma sonrası bu hususları dikkate almaksızın karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/251 E., 2023/676 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Şirketin farklı şubelerinde çalıştığını, söz konusu çalışma süresince işveren tarafından yaptırılan fazla çalışmaların ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle davalı Bankanın temerrüde düşürüldüğünü ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacağının temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının fazla çalışma ücretine hak kazanabilmesi için bir görevlendirme yazısının bulunması gerektiğini, davacıya fazla çalışma yapması için bir bildirimde bulunulmadığını, ayrıca davacının bu durumu kanıtlar bir belge sunmadığını, diğer yandan davacının tâbi olduğu İnsan Kaynakları Yönergesi uyarınca davacının aldığı ücretin yılık 270 saat fazla çalışmayı kapsadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.12.2015 tarihli ve 2014/672 Esas, 2015/775 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.03.2019 tarihli ve 2017/20861 Esas, 2019/5292 Karar sayılı kararı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık anlatımlarından hareketle fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmış ise de işverene karşı davası bulunan tanık anlatımlarının başkaca deliller ile desteklenmedikçe hükme esas alınamayacağı, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (LOG kayıtları) ve davacının cumartesi-pazar çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan cumartesi çalışmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri gibi işyeri kayıtları temin edilerek hesaplama yapılması mümkün kayıtların varlığı hâlinde kayıtlara göre, aksi hâlde tanıkların dava dosyalarında varılan sonuçlar da değerlendirilerek ve davacı ile birlikte aynı şubede çalıştıkları süre ile sınırlı olarak fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 01.07.1992-30.01.2014 tarihleri arasında çalıştığı, bozmadan sonra aldırılan 15.09.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı tarafça sunulan 28.01.2011-25.06.2013 tarihleri arasındaki döneme ilişkin kayıtlar doğrultusunda davacının haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı ve fazla çalışma ücret alacağına hak kazandığı, hesaplama kayıtlara göre yapıldığından indirim yapılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; bozmadan sonra LOG kayıtlarının CD olarak dosyaya sunulduğunu, ancak alarm kayıtlarının sunulmadığını, davalının bunları sunmaktan kaçınmasının iyiniyetle bağdaşmadığını, bilirkişi raporunun yalnızca LOG kayıtlarına göre hazırlandığını, oysa LOG kayıtlarının yalnızca müvekkilinin işte kullandığı bilgisayarın açık kaldığı süreyi gösteren bir kayıttan ibaret olduğunu, işin doğası gereği ve tanıkların da doğruladıkları üzere müvekkilinin işinin yalnızca bilgisayar üzerinden değil bilgisayarı kapattıktan sonra da müşteri görüşmeleri ve yöneticilerle toplantı gibi çalışmaları da kapsadığını, alarm kayıtları ve güvenlik defterleri gibi bu hususu yazılı olarak ispatlayacak delilleri sunma imkânı davalı tarafından engellendiği için tanık beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, 4 sene süren yargılama boyunca bozmada belirtilen belgelerin toplanamadığını ve hüküm kurmaya yeterli deliller elde edilemediğini, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; iş sözleşmesi ve işyeri yönergeleri uyarınca bankanın tüm çalışanları için 270 saate kadar çalışmanın aylık ücrete dâhil olduğunu, yıllık 270 saatin üzerinde yapılan fazla çalışmaların ise ödendiğini, hafta sonları, dinî ve millî bayramlar ve resmî tatillerde yapılan çalışmaların ise 270 saat kriterinden hariç olup doğrudan ödendiğini, LOG kayıtları ile sabit olduğu üzere davacının yıllık 270 saati aşan çalışmasının bulunmadığını, LOG kayıtlarının sadece 28.11.2011-25.06.2013 tarihlerine ait olduğunu, bu dönem dışında kalan süreler için işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, ayrıca davacıya yapılan 1.992,80 TL fazla çalışma ödemesinin dikkate alınmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti alacağının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.

3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı kararında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan ... ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar)...."

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemenin 29.12.2015 tarihli kararı ile; davacının yılda 270 saate kadar olan fazla çalışmasının ücrete dâhil olduğu ve davalı işverence ödenen brüt 1.992,80 TL'nin de fazla çalışma alacağından mahsup edilmesi gerektiği kabul edilmiş olup sözü edilen karar davacı tarafından temyiz edilmemiş ve Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 07.03.2019 tarihli karar ile davalı temyizi üzerine bozulmuştur. Bu durumda ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında da açıklanan usuli kazanılmış hak ilkesi gereği, davacının yılda 270 saate kadar olan fazla çalışmasının ücrete dâhil olduğunun kabul edilmesi ve davalı işverence ödenen brüt 1.992,80 TL'nin de fazla çalışma alacağından mahsup edilmesi gerekir. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.