"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/758 E., 2024/22 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/251 E., 2022/91 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 03.04.2012 tarihinden beri davalı işyerinde çalıştığını, ... Sendikası üyesi olduğunu, işveren ile sendika arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, davacının ilk işe başladığı tarihten itibaren aylık net ücret üzerinden anlaşma yapıldığını ve vergi matrahında değişme olmasına rağmen Temmuz 2012 tarihinden sonra işverence toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği gerekçesiyle aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak ücretlerin eksik ödendiğini, söz konusu durumun sendika üyesi olan işçiler ile sendika üyesi olmayan işçiler arasında eşitsizlik yarattığını, davanın kabulü yönünde emsal kararlar bulunduğunu, vergi kesintisi nedeniyle yapılan eksik ödemenin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını davacının ücret ve ödemelerinin toplu iş sözleşmesi kapsamında olduğunu, işyerinde toplu iş sözleşmesinin üçüncü maddesine göre kapsam dışı tutulan personel hariç sendikasız işçi bulunmadığını, davacının sendika üyesi olduğunu ve bu kapsamda ücretlendirilmeyi kabul ettiğini, davacının üyesi olduğu sendika ile yapılan protokole binaen belirlemelerin yapıldığını, emsal kararlar bulunduğunu, davanın dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı işveren ile ilgili sendikanın aralarındaki anlaşma gereğince bir kısım işçileri kapsam dışı bırakmasının işyerinde eşitsizlik yaratmayacağı, bunun toplu iş sözleşmesinde geçen hüküm gereğince uygulanmakta olduğu, toplu iş sözleşmesi kapsamındaki ve sendikalı işçiler için ise ücret belirlemesinde toplu iş sözleşmesindeki temel ücrete ilaveten sosyal yardımlar aracılığıyla yapılmakta olduğu, aylar itibarıyla yapılan kontrollerde davacının net ücretinde düşüş olmadığı, aksine net ücretinde yapılan sosyal yardımlar gereğince alması gereken net ücretten yüksek olduğu, bu nedenle toplu iş sözleşmesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının yine fark ücretinin oluşmadığı, yapılan hesaplama yönteminin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarih ve 2017/22-887 Esas-2017/885 Karar sayılı içtihadına ve Yargıtay Hukuk Dairelerinin birleşmesi sonucu oluşturulan, "Mahkemece bir karşılaştırma yapılması gerektiğine; toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret ve ekleri ile sosyal hakların işçi lehine olması hâlinde, işçinin kök ücretinin toplu iş sözleşmesi ile azalmasında kanuna aykırılık olmayacağına" dair ilke kararına uygun olduğu gerekçesiyle ücret talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince davanın toplu yarar ilkesi doğrultusunda reddine karar verildiği açıklanmış ise de eldeki uyuşmazlıkta toplu yarar ilkesinin uygulanma alanının bulunmadığını hiçbir toplu iş sözleşmesinde davaya konu işyeri uygulamasının değiştirildiğine dair bir düzenlemenin söz konusu olmadığını, Yargıtay kararlarındaki yararlılık ilkesinin mevcut uyuşmazlığa uygulanamayacağı, 2012 yılı öncesindeki işyerinde çalışan işçilerin ücretlerinin net ya da brüt kararlaştırılması fark etmeksizin yıl içerisinde değişen gelir vergisi dilimi nedeniyle ücrette meydana gelen azalmanın işverence karşılanarak işçilere kararlaştırılan ücret net de olsa brüt de olsa bütün bir yıl aynı net ücretin ödenmeye devam edildiği ve bunun işyeri uygulaması hâline geldiği, yapılan toplu iş sözleşmesinde bu yönde bir değişiklik olmadığı işverenin 2012 yılı sonrasında mevcut uygulamasını değiştirerek yıl içinde değişen gelir vergisi kesintilerini sendika üyesi işçilere yansıtmaya başlattığını, benzer şekilde açılan bir dosyada Karşıyaka 2. İş Mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2017/22770 Esas, 2017/11197 Karar sayılı ilâmı ile onandığını belirterek emsal nitelikli karar da göz önünde bulundurularak ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, bilirkişi raporunun dosya kapsamı ve sunulan deliller ile uyumlu içerikte olması, mahkemenin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; işverence 2012 yılı sonrasında kapsam dışı işçilere vergi kesintisi uygulanmaksızın vergi dilimi nedeniyle ücrette meydana gelen azalmanın işverence karşılanmasına rağmen, sendika üyesi işçilerin vergi diliminde gerçekleşen değişimin işveren tarafından karşılanmayarak eşitlik ilkesine aykırı işlemler yapılıp yapılmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri.
3. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36 ve 39 uncu maddeleri.
4. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 96, 103 ve 104 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının işe başlama onay formunda ücretinin brüt olarak belirlenmiş olmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.