Logo

9. Hukuk Dairesi2024/5152 E. 2024/9703 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Rusya'da çalışan bir işçinin, iş sözleşmesinin feshi nedeniyle işverene karşı açtığı alacak davasında, uygulanacak hukuk, zamanaşımı, hizmet süresi, ücret miktarı ve işçilik alacaklarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre feshe bağlı olmayan alacaklar yönünden zamanaşımı def'inin değerlendirilmemesi ve kısmi dava açılması durumunda ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'inin dikkate alınmaması hatalı görülerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2287 E., 2024/54 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 42. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/540 E., 2023/286 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan ilk yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, somut uyuşmazlıkta reddedilen ve davacı tarafından temyize konu edilen toplam miktar Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuruna göre 291.987,15 TL olup belirtilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 22.06.2008-01.10.2019 tarihleri arasında davalı Şirketin Rusya'da bulunan işyerinde ustabaşı olarak belirsiz süreli iş sözleşmesi ile aylık net 2.500,00 USD ücret karşılığında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak işveren tarafından feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, yurt dışında çalışması geçen işçilerin çalıştıkları ülkenin koruyucu hükümlerinden faydalanarak çalışıp daha sonra Türk hukukunun olanaklarını da tüketmek için Türkiye’de dava açmalarına ve Türk hukukuna göre alacak takibi yapmalarına müsaade edilmemesi gerektiğini, yabancı hukuk ile yetki itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan uyuşmazlık hakkında Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, davacının iş sözleşmesi kapsamında davalının Rusya'da bulunan işyerinde 22.06.2008-01.10.2019 tarihleri arasında soğuk demir ustabaşı olarak en son net 1.575,00 USD ücretle çalıştığı, tespit edilen hizmet süresine yapılan itirazların haksız olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunduğu, davacının iş sözleşmesinin 01.10.2019 tarihinde feshedildiği, davanın 06.12.2019 tarihinde açıldığı, fesih tarihi ile dava tarihi arasında 3 aylık süre geçmediğinden feshe bağlı alacaklar yönünden zamanaşımın dolmadığı, diğer alacak kalemleri yönünden zamanaşımının kesin olarak öngörülmediği, davacının fesihten sonra arabuluculuğa hemen başvurmuş olması, davanın Türk mahkemelerinde açılmış olması, iş sözleşmesinin devam ettiği nazara alınarak feshe bağlı olmayan alacaklar yönünden sürelerin geçerli bir nedenle kaçırıldığı ve bu alacak kalemlerinin zamanaşımına uğramadığı kanaatine varıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu kapsamında dava konusu alacakların belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; hizmet süresinin ve ücret miktarının hatalı tespit edildiğini, ücret bordrolarının gerçeğe aykırı düzenlendiğini, talep konusu alacakların eksik hesaplandığını, alacaklardan indirim yapılmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; husumet itirazında bulunarak davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, Rusya iş hukukuna göre davanın tamamen zamanaşımına uğradığını, ücret miktarı ve hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yerleşik içtihatlar gereği mutad işyeri hukukunun uyuşmazlığa uygulanmasının yerinde olduğu, davacının ağırlıkla imzalı ücret bordroları ile yurt dışı sözleşmesi uyarınca aylık net 1.575,00 USD ücretle çalıştığı, bakiye ücret alacağının banka kayıtları doğrultusunda ve taleple bağlı şekilde hesaplandığı, davacının fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre hesaplandığı, imzalı ücret bordolarında tahakkuk bulunan dönemlerin Yargıtay içtihatları gereği hesaplamadan dışlandığı, davalı işverenin dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu, davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekilinin temyiz istemi kesinlik sınırı nedeniyle reddedildiğinden temyiz nedenlerine yer verilmemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; Rusya Federasyonu İş Kanunu'na göre davanın süresinde açılıp açılmadığı, husumet, zamanaşımı, hizmet süresi ve aylık ücret miktarının tespiti, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 27, 40 ve 44 üncü maddeleri.

3. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 81, 91, 108, 111, 112, 152, 153, 178 ve 180 nci maddeleri ile ilgili diğer hükümleri.

4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392 nci maddesi şu şekildedir:

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.”

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Kanun'un 2 ve 8 inci maddelerinin bir gereğidir.

3. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (4) numaralı paragrafında yer verilen Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392 nci maddesinde sözü edilen süreler, zamanaşımı süresi niteliğindedir. Söz konusu Kanun'un 392 nci maddesinin son fıkrasında, maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda mahkeme tarafından tekrar başlatılabileceği düzenlenmiştir. Kanun'un mahkemeler tarafından uygulanmasına ilişkin olarak Rusya Federasyonu Yüksek Mahkemesinin verdiği 29.05.2018 tarihli ve 15 sayılı kararda; Kanun'un 392 nci maddesinde belirtilen sürelerin işçi tarafından kaçırılması ve geçerli nedenlerin beyan edilmesi durumunda mahkemece sürelerin yeniden verilebileceği, geçerli nedenlerin ise işçinin hastalığı, mücbir sebepler nedeniyle mahkemeye gidememesi, ağır hasta aile bireylerinin bakım ihtiyacı gibi bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma süresini objektif olarak engelleyen koşullar olabileceği açıklanmıştır. Bu objektif koşulların işçi bakımından mevcut olup olmadığı her somut olay açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

4. Somut uyuşmazlıkta, davacının Rusya hukukuna tâbi çalışma döneminin 01.10.2019 tarihinde sona erdiği, davanın 06.12.2019 tarihinde açıldığı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarih itibarıyla uyuşmazlıkta 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği ve davacı açısından mahkemeye başvurma süresini objektif olarak engelleyen koşulların (geçerli nedenlerin) dosya kapsamında ispatlanmadığı anlaşılmaktadır.

O hâlde, davalı tarafın cevap dilekçesinde usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunduğu dikkate alındığında feshe bağlı olmayan alacaklar bakımından (ücret, fazla çalışma ve hafta tatili ücretleri) zamanaşımı def'ine değer verilerek alacaklar hesaplatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

5. Dava ve ıslah dilekçesi içeriği dikkate alındığında kıdem tazminatı ve ücret alacağı yönünden kısmi dava türünde açıldığı anlaşılan işbu davada; davacı vekili, 25.08.2021 tarihli dilekçesi ile söz konusu alacak taleplerini ıslah etmiş olup davalı vekili ise 01.09.2021 havale tarihli dilekçesi ile yasal süresi içerisinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Buna göre dava dilekçesinde talep edilen miktarlar da gözetildiğinde, davalı tarafın ıslaha karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def'i dikkate alınmaksızın karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

B. Davalı Temyizi Yönünden

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.