"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/109 E., 2024/93 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/295 E., 2022/516 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2022 tarihli kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde petrol arama, çıkartma, depolama ve nakli işinde çalıştığını, müvekkilinin sürekli çok güçlü radyasyon kaynaklarında çalıştığı için radyasyon görevlisi olduğunu, bu nedenle davacının geriye doğru son 5 yıllık sürede günde 7,5 saati geçen bütün çalışmalarının saptanarak toplu iş sözleşmesinde düzenlenen fazla çalışma ücretine ek olarak çalıştırılma yasağına rağmen yaptırılan fazla çalışma nedeniyle ek ücret ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini ileri sürerek fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının radyasyon kaynaklarına maruziyetinin oldukça düşük olduğunu ve iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yapılan dozimetre ölçümlerinde tespit edilen radyasyon miktarının normal bir insanın günlük hayatta maruz kalabileceği radyasyon miktarının altında kaldığını, davacının gözetim ve denetim altında bulunan yerlerde ve kapalı alanlarda radyoaktif kaynakla temas içinde bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler kapsamında çalıştığına ilişkin açmış olduğu davanın kabul edilerek Yargıtay tarafından onandığı, toplu iş sözleşmesinin 23 üncü maddesi gereği normal çalışma süresinin haftada 5 gün ve 8 saat olarak tespit edildiği, davacının 7,5 saati aşan 8 saate kadarki günlük 0,5 saat üzerinden fazla çalışma alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, İlk Derece Mahkemesince davacının radyasyon görevlisi sayılacağı dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs süreleri vb. fiilen çalışılmayan süreler tespit edilerek bu sürelerin toplam çalışılan günlerden düşülmesinden sonra hesaplama yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacının Adıyaman İş Mahkemesinde davalı işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı açtığı davacının radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler kapsamında çalışıp çalışmadığının tespiti talepli davada verilen kabul kararının, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, davalı vekili her ne kadar davacının yıllık izinde, sıhhi izinde, hafta tatilinde, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim gibi fiilen çalışmadığı süreler tespit edilerek fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiğini ileri sürmüşse de hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından sunulan ve davacının radyasyonlu kuyularda fiilen görev yaptığı tarih ve süreleri gösteren çizelgeler ile toplu iş sözleşmesi doğrultusunda haftada 5 gün ve 8 saat normal çalışma süresinden, günlük 0,5 saatlik fazla çalışma alacağı bulunduğunun tespitiyle hesap yapıldığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik) kapsamında çalışıp çalışmadığı ve buna göre fazla çalışma alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın hesap yöntemi ile zamanaşımı def'inin dikkate alınıp alınmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri,
3. 16.07.2013 tarihli ve 28709 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmelik.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.