"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece dördüncü kez Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların Turban Turizm AŞ'de görev yaptıkları dönemde 1994-1995 yıllarında çeşitli mal ve hizmet alımlarının fiilen yapılmadığı hâlde yapılmış gibi gösterilip mevcut veya hayali firmalardan naylon veya yanıltıcı nitelikte faturalar kullanmak suretiyle ödeme yapılmışcasına paraların zimmete geçirildiğinin tespit edildiğini, sahte faturalardan dolayı Turban Turizm AŞ'ye vergi, Katma Değer Vergisi ve kaçakçılık cezası, gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini ileri sürerek Kurum zararının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.12.2010 tarihli kararı ile; davalıların haksız bir menfaat elde ettiklerinin ve zimmetlerine geçirdikleri bir miktar bulunduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 02.12.2013 tarihli kararı ile; davalı ... Bilgin'in Yönetim Kurulu başkanlığına seçildiği, Şirket adına Genel müdür ve Yönetim Kurulu başkanı olarak 1 inci derecede imza yetkisi verildiğinden bu davalıya karşı açılan davanın mutlak ticari davalardan olması nedeniyle tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 07.07.2014 tarihli kararı ile; ... Bilgin hakkında açılan davanın tefrikine karar verildiği, diğer davalılar hakkında verilen kararın ise bozma dışı kalarak kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.02.2016 tarihli kararı ile; kararın ... Bilgin hakkında açılan davada görevli olunmadığına ilişkin olduğu, sair temyiz itirazlarının incelenmediğinin ifade edildiği bu nedenle diğer davalılar bakımından kesinleşen bir hüküm olmadığı ve bu davalılar hakkında dosyadaki bilgi ve belgeler bir değerlendirmeye tâbi tutularak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.05.2016 tarihli kararı ile; davalılar hakkında açılan ceza davalarının zamanaşımı veya beraat nedeniyle ortadan kaldırıldığı, davalıların mahkum olduğu herhangi bir ceza kararının bulunmadığı, yöneticilik yaptıkları işletmelerde, Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan incelemelerde de faturalara konu, harcamaların yapıldığı, davalıların haksız bir menfaat temin ettikleri ve zimmetine para geçirdiklerine ilişkin davacının iddiasının dışında karar vermeye yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, Teftiş Kurulu raporundan sonra yapılan incelemelerde bu raporu doğrulayacak sonuca ulaşılmadığı, Mahkemece alınan heyet bilirkişi raporunda da yaptırılan işlerdeki yüklenici firmaların taahhüdünü yerine getirmediği ya da taahhütte ayıp veya noksan olduğuna dair davacı tarafça iddiada bulunulmadığı, buna göre harcamaların doğru olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.02.2017 tarihli kararı ile; davalılar hakkındaki ceza yargılamasının Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmekte olduğu ve kesinleşen bir karar olmadığı, davalıların eylemlerinin davacı Kurumu zarara uğratıp uğratmadığı ve fiillerinin zimmet oluşturup oluşturmadığı ceza davasının sonucunda anlaşılacağından ceza yargılamasının sonucu beklenip karar kesinleştikten sonra bir karar verilmesi gerekirken davayı doğrudan doğruya etkileyecek olan ceza davasının sonucunun beklenmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 02.10.2019 tarihli kararı ile; davalıların her birinin ceza davası neticesinde 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ancak kararın bozulduğu ve zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildiği, sözü edilen kararın kesinleştiği, bozma kararı gereğince sonucu beklenen Ağır Ceza Mahkemesinde mahkumiyete dair bir hüküm verilmediği, davanın açıldığı günden bu güne kadar davacıya davalılar tarafından verilmiş bir zarar bulunup bulunmadığı hususunun tespit edilemediği, 08.04.2010 tarihinde alınan bilirkişi heyet raporunda; sahteliği ileri sürülen faturalardaki malzemenin kullanıldığı Bodrum Marina İşletmesinde iş yapan şahıs ve firmaların hayali olmadığı, fatura içeriğinde taahhütlerin yerinde ifa edilmiş olduğu, yüklenicilerin taahhüdünü yerine getirdiği, bu taahhütlerde meydana gelen bir noksanlık ve ayıp tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
G. Dördüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.06.2020 tarihli kararı ile; ceza davasında zamanaşımı nedeni ile düşme kararı verildiğinden kararın niteliği gereği hukuk hakimi için bir bağlayıcılığı bulunmadığı, Mahkemece her ne kadar davalıların davacıyı zarara uğrattıklarının tespit edilemediği ve 08.04.2010 tarihinde alınan bilirkişi raporu gerekçe göstermiş ise de; ceza davasında İlk Derece Mahkemesince davalılar için mahkumiyet hükmü kurulurken bir takım gerekçeler ortaya konulduğu ve bu gerekçelerin eldeki dava dosyasında tartışılıp değerlendirilmediği, bu nedenle mahkemece ceza dosyası getirtilerek davalılar hakkındaki bilgi ve belgeleri incelemek ve gerekirse yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle davalıların davacıyı zarara uğratıp uğratmadığının somut bir biçimde belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
H. Mahkemece Dördüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dışı Turgay Cam firması yönünden; davalılardan ...'un dekont tarihinde İstanbul Bölge Müdürlüğünde görevli olmadığı, ...'nin ilgili tarihlerde imza yetkisi bulunmadığı, ...'in ilgili tarihlerde imza yetkisi bulunmadığı, buna göre davalıların sorumluluklarının bulunmadığı, dava dışı Nuva Madencilik firması yönünden; 15.09.1994 olan sözleşme tarihinde ...'nin imza yetkisinin bulunmadığı, ...'in Abant'ta görevli olmadığı, 07.11.1994 tarihli dekont tarihinde ...'un İstanbul Bölge Müdürlüğünde görevli olmadığı, ... ve Şakir Özsürekçiğil'in imza yetkilerinin bulunmadığı, 02.01.1995-10.03.1995 tarihleri arasında nakit olarak ödendiğini iddia edilen bedel yönünden davalılar ... ve ...'in o dönemde sorumluluklarının bulunduğu belirtilmiş ise de belge dosya kapsamında bulunmadığından sorumluluk tutarı hesaplanamadığı, davacı tarafa belgenin sunulması için kesin süre verildiği ancak belgenin sunulmadığı, dava dışı Mahmut Çomoğlu firması yönünden; firmaya yapılan ödemenin İstanbul Bölge Müdürlüğü dekontu ile ilişkilendirildiğine ilişkin tespit bulunmadığından ...'un sorumluluğu bulunmadığı, ...'in firma ile ilgili belgelerde imzası bulunduğuna dair ceza dosyasında bir tespit bulunmadığı, ...'nin ceza dosyasında imzalı belgelerinin bulunması nedeniyle sorumluluğunun bulunduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği ancak davalılar tarafından verildiği iddia edilen zararın davacı tarafça usulünce ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davalıların nitelikli zimmet suçu işlediklerinin sabit olduğunu, zamanaşımından düşme kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararda Kurum zararının 13.093,69 TL olduğunun tespit edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davaya konu ettiği zararının ispatı ile varsa bu zarardan davalıların sorumluluğuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 396 ve 400 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında özellikle temyiz sebeplerine göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.