Logo

9. Hukuk Dairesi2024/547 E. 2024/6943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı bankanın, davalı eski çalışanları nedeniyle uğradığı zararın ispatı ve davalıların sorumluluk oranları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların bankaya verdiği zararın tespiti ve sorumluluklarının belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2664 E., 2023/2499 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalılar ... ve ... vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/318 E., 2021/317 K.

Taraflar arasındaki banka zararının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı ... ile davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.04.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... , davalı asıl ... ile vekili Avukat ... geldiler. Davalı ... adına kimse gelmedi.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların, müvekkili Banka bünyesinde görev yaparken Bankayı zarara uğrattıklarını, dava dışı M.Ü'nün müvekkili Banka aleyhine açmış olduğu alacak davası sonucunda İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/242 Esas, 2015/484 Karar sayılı kararı ile dava konusu yapılan 112.559,00 Alman markının dava tarihindeki karşılığı olan 57.550,50 Euro kadar bölümünün 13.05.2002 dava tarihinden itibaren, 37.501,28 Euro kadar bölümünün ise 12.07.2005 ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte Bankadan tahsiline karar verildiğini, söz konusu kararın onanarak kesinleştiğini, müvekkili Bankanın Teftiş Kurulu Başkanlığının hazırlamış olduğu soruşturma raporu ile davalılardan ... ile ...'ın, dava dışı M.Ü. adına açılan hesaba ilişkin mevduat hesabı cüzdanını sahte olarak düzenlemek suretiyle, müvekkili Banka zararına sebebiyet verdiklerinin tespit edildiğini, davalılar aleyhine açılan İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/51 Esas, 2010/22 Karar sayılı ve İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/57 Esas, 2008/76 Karar sayılı dosyaları ile davalıların sorumluluklarının sabit olduğunu, tüm bunların yanı sıra davalılar ... ve ...’in ikrarlarının bulunduğunu belirterek davacı Banka zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin, banka cüzdanının düzenlendiği tarihte işyerinde çalışmadığının sabit olduğunu, hesap cüzdanındaki bazı yazıların müvekkiline ait olduğu ortaya çıksa dahi, Bankada yetkili konumda olmadığını ve sırf Banka yönetiminin emirlerini uygulayan müvekkilinin davada husumeti bulunmadığını, dava konusu hesabın açıldığı tarihin 24.02.1997 tarihi olması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçtiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava konusu hesaba ilişkin ceza yargılamasında müvekkilinin suçsuz olmasına rağmen zamanaşımı nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığını, müvekkilinin hesap sahibinden para almadığını, hesap sahibinin müvekkiline para teslim etmediğini ve Bankanın parasını zimmete geçirmediğini, tüm dosya içeriğinden hesap cüzdanına konu paranın Bankaya teslim edilmediğinin sabit olduğunu, muhtemelen hesap sahibi ile Banka personeli ...'ün gerçekte olmayan parayı varmış gibi göstererek hesap açmış olduğunu ve Bankayı zarara uğratmış olabileceğini, Bankaya teslim edilmeyen bir para iddiası nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı bankanın diğer davalılar ... ve ...'ın işleminden dolayı mudi M.Ü'ye ödediği tazminat dolayısıyla uğradığı zararın tazmini için açtığı rücu davasında, ...'in dava dışı M.Ü’nün mevduat hesapları üzerinde herhangi bir haksız ... ve işlemde bulunmadığının dosyada mevcut bilgi ve belgelerle tespit edilmiş olduğunu, buna göre işbu rücu davasına dâhil edilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/242 Esas, 2015/484 Karar sayılı dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, ...'in hiçbir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığının açıkça belirtildiğini, davacı Bankanın 30.03.2016 tarihli ve (3) numaralı İnceleme Raporunda da davalı ...'in sorumluluğunun açık ve net bir şekilde tespit edilemediğinin belirtildiğini, ayrıca ...’in davalı ... Üstün'ün müşteri hesapları üzerinde gerçekleştirdiği usulsüz işlem ve eylemlere iştirak etmediğinin hakkında açılan ceza soruşturması neticesinde de sübut bulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Banka tarafından davalılar ... ve ... hakkında talep edilen tazminat miktarları bakımından, ilgili davalıların zarardan sorumlu olduklarına ilişkin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2008/242 Esas, 2015/484 Karar sayılı kesinleşmiş kararının bulunduğu, bu itibarla kusursuz sorumlu tutulan ve dava dışı müşteriye tazminat ödeyen davacı Bankanın ödediği tazminat tutarını faiziyle birlikte sorumlulukları oranında davalılar ... Çatık ve ...'dan talep edebileceği, haksız fiilden kaynaklanan alacaklar bakımından davacı Banka tarafından yapılan ödeme tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan faiz alacaklarının yasal faiz üzerinden hesaplanması gerektiği, her ne kadar davalı ... vekili imza ve yazı inceleme talebinde bulunmuşsa da, bu yönlerden kesinleşen mahkeme dosyasında gerekli imza ve yazı incelemelerinin yapıldığını, davacı Banka tarafından davalı ...'in gerçekleşen işlemlerden sorumlu olduğu hususunun usulüne uygun olarak ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... ile davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacı Bankanın harçtan muaf olduğunu, davalı ... yönünden davanın reddi kararının kanuna ve usule aykırı olduğunu, bu davalı açısından davanın ispatlanamadığına ilişkin gerekçenin hakkaniyete ve kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplama hatalarının bulunduğunu, hükmedilen faiz oranının ve davalı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili; cevap dilekçesindeki yazılı deliller toplanmadan karar verildiğini, itirazlarının değerlendirilmediğini, kusurlu ve sorumlu olmadıklarını, döviz hesap cüzdanında davalının imzasının bulunmadığını, buna rağmen sorumlu tutulduğunu, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/242 Esas, 2015/484 Karar sayılı davasının müvekkiline ihbar edilmediğini, davalı ... yönünden karar gerekçesinin yeterli olmadığını, adli yardım talebinde bulunulduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı ... vekili; davalıya usulüne uygun tebligat yapılmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, söz konusu evrak asıllarının dosyaya sunulması ve imza incelemesi yapılması gerektiğini, karar gerekçesinin eksik olduğunu, dosyadaki eylemlerle davalının hiçbir menfaatinin bulunmadığını, sorumluluk oranlarının yanlış tespit edildiğini, davalının ücretinin belirli bir oranında sorumluluğa gidilebileceğini, adli yardım talep ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Ticaret Mahkemesi kararında bankanın istihdam ettiği personeli ... ile ...'ın eylemlerinden dolayı hesap sahibine verilmiş olan zarardan sorumlu olduğunun belirtildiğini, bu durumda davalılar ... ile ...'ın davacı Bankanın zararından sorumlu olduklarının kesinleşmiş mahkeme kararı ile belirlendiği, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında açıklandığı gibi davalı ...'in davacı Bankanın bu zararından sorumlu olduğuna yönelik bir tespit bulunmadığından bu davalıya karşı açılan davanın reddinde bir hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ile davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafça uğranıldığı iddia olunan zararın ispatı ve varsa davacı Banka zararından davalılar ... ve ...'ın sorumluluğu noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 51, 114 ve 400 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... ile davalı ... vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı ...'a yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.