"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2773 E., 2024/141 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı ... ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/438 E., 2023/773 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 05.11.2020 tarihli kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli kararı ile; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı ... ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi; davalı ... ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı ... ... vekili ve katılma yolu ile davalı ... İnş. San. ve Tic. AŞ (... Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı ... ... vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait Umman'daki işyerinde 05.09.2014-05.01.2017 tarihleri arasında kaya kamyon şoförü olarak 1.750,00 USD ücretle çalıştığını, işyerinde iki vardiya hâlinde çalıştığını, vardiyaların 06.30-17.30, 18.30-05.30 saatleri arasında gerçekleştiğini ancak davacının gündüz vardiyasında iken 19.30-20.00'ye, gece vardiyasında iken ise 07.30-08.00'e kadar çalıştığını, bir ayda üç hafta tatilinde çalıştığını bir hafta tatilinde dinlendiğini, müvekkilinin ücretlerinin geç ödenmesi, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ise hiç ödenmemesi nedeni ile işten ayrıldığını, işten çıkış esnasında müvekkiline birçok belge imzalatıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirket ile diğer davalı arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığını, müvekkilinin merkezinin İtalya'da olduğunu, Ankara şube aracılığıyla Umman'da herhangi bir faaliyette bulunmadığını, davacının da kendi bünyesinde çalışmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, ayrıca davacının iddia ettiği çalışma koşullarının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkilinin ...-... Joint Venture ortağı olarak faaliyet gösterdiği Umman'daki işyerinde çalıştığını, davacı ile Umman'daki Ortak Girişime ait işyeri için anlaşma yapıldığını ve mutad işyerinin Umman'da olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca Umman hukukunun geçerli olduğunu ve sözü edilen Ülke mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacının istifa ederek iş sözleşmesini sona erdirdiğini, davacı tarafından iş sözleşmesinin feshi üzerine davacının tüm alacaklarına istinaden 1.445.613 OMR (Umman riyali) ücret, 860,746 OMR yıllık ücretli izin, 791,547 OMR kıdem tazminatı olmak üzere toplam 3.097,906 OMR ödeme yapıldığını, 1.750,00 USD ücretin 1.258,00 USD'lik kısmının temel aylık ücret, kalan 492,00 USD'nin ise pazar, pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri günde 1 saat ve cumartesi günü için ayrıca 10 saatlik fazla çalışmayı kapsadığını, bu 10 saatin dışında bir fazla çalışma yapılması hâlinde ise puantajlarda belirtilerek davacıya gerekli ödemelerin yapıldığını, Umman'ın yazın çok sıcak olması nedeniyle Mayıs-Ekim ayları arasında 12.00-15.00 saatleri arasında tatil yapıldığını, ayrıca Ramazan aylarında günlük 6 saat çalışma yapıldığını, sözleşmeye uygun olarak hafta tatillerinin kullandırıldığını, çalıştığı hafta tatillerinin de ödendiğini, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmayıp izin kullandığını ve dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararı doğrultusunda somut uyuşmazlığa mutad işyeri hukuku olan Umman hukukunun uygulanması gerektiği, buna göre Umman İş Kanunu'nun 7 nci maddesinde kararlaştırılan 1 yıllık zamanaşımı süresi ve dava tarihi dikkate alındığında, zamanaşımı def'inde bulunan ... Şirketi bakımından dava tarihi olan 22.12.2017 tarihinden bir yıl öncesindeki ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı zamanaşımına uğrayacağından davacının söz konusu alacak talebinin davalı ... Şirketi bakımından reddi gerektiği; davacının ücretinin 1.750,00 USD olduğu, ücretin 1.258,00 USD'lik kısmının sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde haftalık 45 saati kapsadığı, kalan 492,00 USD'nin ise kararlaştırıldığı şekilde 15 saatlik fazla çalışmanın karşılığı olduğu, imzalı puantaj kayıtlarına göre davacının 45 saat +15 saat toplam 60 saati aşan çalışması bulunmadığından davacının fazla çalışma ücretine hak kazanamadığı, benzer şekilde puantaj kayıtlarına göre davacının ücretin içinde yer alan hafta tatili çalışmasının dışında hafta tatil çalışmasına rastlanmadığı belirtildiğinden davacının hafta tatili alacağına da hak kazanamadığı, Umman İş Kanunu'nun 39 uncu maddesi gereği Sosyal Sigorta Kanunu'ndan yararlanamayan işçilerin iş sözleşmelerinin sonra ermesi hâlinde asgari 1 yıllık çalışmak kaydıyla ilk 3 yılın her yılı için 15 günlük ücreti, sonraki yıllar için 1 aylık ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalı vekilinin sunduğu “Staff Final Settlement” başlıklı tamamı İngilizce düzenlenen belgede davacıya 791,547 OMR yani 2.058,02 USD kıdem tazminatı ödendiği, davacının davalı işyerinde geçen hizmet süresinin 2 yıl 4 ay 1 gün olduğu dikkate alındığında ödenmeyen kıdem tazminatı alacağının bulunmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının her iki davalı yönünden reddine; ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ise davalı Şirketi yönünden reddine; diğer davalı ... ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini, yabancı dilde hazırlanan ödeme belgelerinin ve sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, ücrete fazla çalışmanın dâhil edilmesinin hatalı olduğunu, Umman İş Kanunu'nun 70 inci maddesinde düzenlenen işler bakımından sabit fazla ödeme kararlaştırılabileceğini, davacının ilgili maddede belirtilen işlerde çalışmadığını, bu sebeple ücret miktarının da hatalı değerlendirildiğini, hafta tatili ücreti alacağına ilişkin hükmün de hatalı olduğunu, zamanaşımı süresinin hatalı değerlendirildiğini, Türkiye İş Kurumuna ibraz edilen sözleşmede hangi hususlarda yabancı hukukun uygulanması gerektiğinin sınırlı şekilde kararlaştırıldığını, zamanaşımı ve diğer hususlarda çalışılan ülke mevzuatının uygulanacağının düzenlenmediğini, bu sebeple kıdem tazminatı bakımından 10 yıllık, diğer işçilik alacakları bakımından 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması gerektiğini, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun uyuşmazlıkların çözülmesi bakımından düzenlemeler içermesi hâlinde ilgili ülkenin Borçlar Kanunu ve diğer kanunları ile yönetmelik metinleri dâhil tüm bilgi ve belgelerin kapsama alınarak Umman hukukunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... ... vekili; davanın müvekkili Şirket açısından pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacının taleplerinin Umman İş Kanunu'na göre zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğunu, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması bulunmadığını, çalışma yapılması hâlinde de ödemelerin yapıldığını belirterek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yönünden yapılan istinaf incelemesi neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı ... ... yönünden yapılan istinaf incelemesi neticesinde ise davacının davalılar ... ... ile ... Şirketi iş ortaklığı nezdinde çalıştığı ve davalıların talep edilen işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları sebebiyle davalı ... Şirketinin zamanaşımı savunmasının davalı ... ...'ya da sirayet edeceği gerekçesiyle ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ilgili Şirket bakımından da reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı ... ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... Şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayaranak ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... ... vekili; müvekkili Şirket lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... Şirketi vekili katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinde; müvekkili Şirket lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesine hangi ülke hukukunun uygulanması ve buna göre alacakların nasıl hesaplanması gerektiği, zamanaşımı, yabancı ödeme belgelerinin geçerliliği, davalılar lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.
..."
3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7 nci maddesi şöyledir:
"Çalışanın işbu kanunda öngörülen haklardan herhangi birine ilişkin talepte bulunma hakkı, söz konusu hakkı kazandığı tarihten itibaren bir sene sonra zaman aşımına uğrayacaktır. İşbu kanunun uygulanmasından önce ortaya çıkan diğer hak talepleri ile ilgili olarak, bu bir yıllık süre işbu Kanunun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hesaplanacaktır."
6. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 37 nci maddesi şöyledir:
"Eğer sözleşmenin süresi belirsiz ise ve daha uzun bir süre için anlaşılmamış ise, sürenin sona ermesinden aylık ücret alanlar otuz gün, diğerleri on beş gün önce taraflardan biri diğerine yazılı olarak bildirimde bulunmak suretiyle sözleşmeyi sona erdirebilir.
Sözleşme bu süre dikkate alınmaksızın sona erdirilmiş ise sona erdirenin diğer tarafa ihbar süresinin tamamına veya kalan kısmına eşit tam bir brüt ücret tutarında tazminat ödemesi gerekir."
7. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 39 uncu maddesi şöyledir:
"Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerinden yararlanmayan işçilerin iş ilişkilerinin sona erdirilmesinde işverenin hizmetine göre işçiye, ilk üç yıllık hizmetin her bir yılı için on beş günlük, takip eden yıllarda her bir yıl için aylık ücret tutarında ikramiye ödemesi gerekir. İşçi senenin küsuratı için hizmeti oranında ikramiyeyi hak eder. İşçiye verilecek ikramiyenin hesaplanmasında son temel ücret esas alınır. Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce başlayan ve halen devam eden hizmet süresi de ikramiye kapsamında hesap edilir. Bir yıldan daha az hizmeti olan bu ikramiyeyi hak edemez."
8. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 53 üncü maddesi şöyledir:
"İşveren işçinin ücretlerini onaylanmış yerel bankalardan birindeki hesabına transfer etmedikçe işçinin ücretleri konusunda ibra edilmiş sayılmaz. Ücretlerinin işçinin hesabına transferine ilişkin istisnai haller Bakan kararı ile belirlenir."
9. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 65 inci maddesi şöyledir:
"İşçinin bayram tatilleri ile Bakanın çıkaracağı bir kararla belirlenen törenler süresince tam ücrete hakkı vardır. Resmi tatil günleri kararlaştırılan haftalık dinlenme günlerine rastlarsa, başka bir günde telafi edilir. Resmi tatil yıllık izin günlerine rastlarsa herhangi bir telafi olmaz. İşin koşullarının gerektirmesi halinde resmi tatil gününde işçi çalıştırılabilir. Bu durumda işçiye bugün için tam ücreti en az % 25 fazlasıyla ödenir veya yerine başka bir gün izin verilir.
"
10. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 71 inci maddesi şöyledir:
"İşveren aralıksız 5 gün çalışan işçiye takip eden en az iki gün haftalık tatil verir. Bakanın kararı ile belirlenen yerlerde ve işlerde işveren ve işçinin yazılı olarak anlaşması halinde, işçinin hak ettiği haftalık tatiller 8 haftayı aşmayacak şekilde birleştirilebilir. Her durumda haftalık tatillerin ücreti ödenecektir."
11. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 73 üncü maddesi şöyledir:
"İşveren 72. Maddede belirtilen durumlarda işçiye asıl ücret üzerinden hesaplanan ve gündüz çalışmaları için en az % 25, gece çalışmaları için en az % 50 ilave edilen oranda fazla ücret verir. İş haftalık tatil veya resmi izin gününde yapılırsa ve işçiyle anlaşarak onun yerine bir gün izin verilmemişse, bu gün için bir kat fazla ücreti hak eder."
12. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.06.2020 tarihli ve 2017/22-3059 Esas, 2020/428 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalıların tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davalı ... ... vekili tarafından, süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesinde zamanaşımı def'inde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. İlk Derece Mahkemesince bu husus dikkate alınarak davalı Şirket bakımından davacı tarafından hak kazanıldığı ispat edilen ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince davacının davalılar ... ... ile ... Şirketi iş ortaklığı nezdinde çalıştığı ve davalıların talep edilen işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları sebebiyle davalı ... Şirketinin zamanaşımı savunmasının davalı ... ...'ya da sirayet edeceği gerekçesiyle ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ilgili Şirket bakımından da reddine karar verilmiştir. Davacının bünyesinde istihdam edildiği iş ortaklığını oluşturan işverenlerden birinin ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin diğerine de sirayet etmesi söz konusu olmayıp davalı ... ... bakımından ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Diğer yandan Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin sunduğu “Staff Final Settlement” başlıklı tamamı İngilizce düzenlenen belgede davacıya 791,547 OMR yani 2.058,02 USD tutarında kıdem tazminatı ödendiği, davacının hizmet süresi ve ilâmın İlgili Hukuk kısmının (7) numaralı paragrafında belirtilen 39 uncu maddesindeki düzenleme uyarınca davacının hak kazandığı kıdem tazminatı miktarının 1.258,00 USD olduğu anlaşıldığından davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı alacağının reddine karar verilmiştir.
4. Dosya kapsamında yer alan 08.08.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda; ... ... vekilince keşide edilen lehdarı H.T. olan muhatap bankanın Omman Arab Bank olduğu 03.01.2017 keşide tarihli 3.097,906 OMR tutarında çek düzenlendiği, ibranamede belirtilen kıdem tazminatının 791,547 OMR tutarının davacıya çek verilmek suretiyle ödendiği değerlendirilmesine yer verilmiştir. Ancak dosya içerisinde bahsi geçen çek aslı bulunmadığı gibi kıdem tazminatının banka aracılığıyla ödenip ödenmediği hususu da denetlenememektedir. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (8) numaralı paragrafında yer alan Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 53 üncü maddesindeki düzenleme de dikkate alınmak suretiyle davacının kıdem tazminatı alacağının ödenip ödenmediği hususunun yeniden değerlendirilmesi gerekir.
5. Ayrıca Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2022 tarihli kararı öncesi İlk Derece Mahkemesince aldırılan kök bilirkişi raporunda, davacı işçinin tüm hafta tatillerini Cuma günü kullandığı anlaşıldığından hafta tatili alacağının bulunmadığı değerlendirilmesine yer verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin Umman iş hukukunun uygulanması gerektiğine ilişkin 06.10.2022 tarihli kararı sonrasında kapsama alınan 30.11.2022 havale tarihli bilirkişi raporunda ise; ilâmın İlgili Hukuk kısmında yer verilen (10) ve (11) numaralı paragraflardaki düzenlemeler ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacının ücretine ilişkin hükmü dikkate alınarak konunun değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Şöyle ki hükme esas alınan 30.11.2022 havale tarihli raporunda; iş sözleşmesinde davacının ücretinin 1.750,00 USD olduğu, ücretin 1.258,00 USD'lik kısmının sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde haftanın 5 günü olmak üzere günde 9 saatten haftalık 45 saati kapsadığı, kalan 492,00 USD'nin ise hafta içi 1'er saat ve cumartesi günü 10 saat olmak üzere 15 saatlik çalışmanın karşılığı olarak kararlaştırıldığı, puantaj kayıtlarına göre davacının ücretin içinde yer alan hafta tatili çalışmasının dışında hafta tatili çalışmasına rastlanmadığı ifade edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince de puantaj kayıtlarına göre davacının, ücretin içinde yer alan hafta tatili çalışmasının dışında hafta tatili çalışmasına rastlanmadığı gerekçesiyle hafta tatili ücreti alacağının reddine karar verilmiştir.
6. Ne var ki puantaj kayıtlarında, davacının 6 gün çalışıp 1 gün çalışmadığı dönemler olduğu görülmektedir. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (11) numaralı paragrafında yer alan Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 73 üncü maddesinde; hafta tatilinde çalışılması hâlinde işçiyle anlaşarak çalışma karşılığı için izin verilmemesi durumunda, çalışılan gün için bir kat fazla ücret ödeneceği ifade edilmiştir. Buna göre söz konusu zamlı ücrete ilişkin yasal düzenleme ve davacının çalışma düzeni yeniden değerlendirilerek, hafta tatili alacağına hak kazanılıp kazanılmadığının belirlenmesi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.