"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2651 E., 2024/21 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/276 E., 2020/536 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20.06.2018 tarihli dava dilekçesinde davacının davalının yurt dışı projelerinde 03.11.2009-23.07.2017 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, baskı altında davacıya bir takım evrak ve belgeler imzalatılarak ve Türkiye’ye dönüş uçak bileti alınmayacağı ve henüz ödenmemiş ücret alacaklarının ödenmeyeceği tehdidi de yapılarak iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, davacının en son aylık ücretinin net 1.250,00 USD olduğunu, davacının davalı işyerinde 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir gün hafta tatili kullandırıldığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığını, ancak karşılığının ödenmediğini, davacının davalı işveren bünyesinde çalıştığı dönem içerisinde her türlü yol, 3 öğün yemek, barınma gibi sair ücret dışı yardımlarının davalı işveren tarafından karşılandığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının müvekkiline ait Rusya'daki şantiyelerde 02.11.2009-16.06.2017 tarihlerindeki çalışmalarının davacının kendi isteği ile istifa etmesi sonucu sona erdiğini, 16.06.2017 tarihinde istifa dilekçesinin sunulmuş olduğunu, davacının ücretinin dosyaya sunulan imzalı ücret bordrolarında göründüğü kadar olduğunu, çalışmaların ve ücretlerin eksik bildirilmesi ya da hiç bildirilmemesinin, ücretin bir kısmının elden verilip bir kısmının bankadan yatırılmasının söz konusu olmadığını, davalı Şirkette fazla çalışma uygulamasının olmadığını, davalı Şirkette resmî ve dinî bayram günlerinde çalışma uygulamasının bulunmadığını, her işçiye mevzuata uygun olarak hafta tatili izninin de verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işverenin iş sözleşmesinin davacının istifası ile sona erdiğini ispatlayamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dinlenen tanık anlatımlarından davacının haftalık 16,5 saat fazla çalışma yaptığı, iki haftada bir gün hafta tatili kullandığı, dinî bayramlarda ve resmî tatillerde çalıştığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının kabul edilen aylık ücret miktarının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda tanık ile davacının birlikte çalışmadıkları dönemler için de hesaplamalar yapıldığını, tanık beyanlarının sadece birlikte çalıştıkları süreler için geçerli olduğunu, ıslah karşı zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda işçilik alacaklarından yasal kesintilerin de mahsup edilmediğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı vekilinin tüm istinaf sebeplerini karşılar mahiyetteki karar ve gerekçesinin dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar etmiş ve resen dikkate alınacak diğer nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fesih, aylık ücret miktarı ile davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanması ile zamanaşımı konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 24 ve 27 nci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile ek 3 üncü maddesi ve geçici 8 inci maddesi, aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147 nci maddesi.
3. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesi.
4. 5510 sayılı Kanun'un "Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar" kenar başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi şu şekildedir:
"(Ek: 17/4/2008-5754/3 md.) Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.(Ek cümle: 13/2/2011-6111/24 md.) Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır."
5. 5510 sayılı Kanun'un "Prim oranları ve Devlet katkısı'" kenar başlıklı 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (c) ve (f) bentleri sırasıyla şöyledir:
"a) Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %20'sidir.Bunun % 9'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir
c) (Değişik: 10/1/2013-6385/9 md.) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının %2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5 oranına düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
f) (Değişik: 17/4/2008-5754/48 md.) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın %12,5’idir. Bu primin %5’i sigortalı, %7,5’i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici 13 üncü maddesinde belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %12’sidir. (Ek cümle: 23/2/2017-6824/15 md.) Ancak, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendine tabi olanlar için genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %3’ü olup, bu oranı %12’ye kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacının net ücretinin brüt ücrete çevrilmesi hususu uyuşmazlık konusudur. Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce, yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de ikamet şartı aranmamaktadır. İlâmın İlgili Hukuk kısmının (4) numaralı paragrafında yer verilen 5510 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda işçinin net ücretine, yurt içinde çalışan işçiler gibi %14 oranında Sosyal Güvenlik Kurumu primi ve %1 oranında işsizlik primi eklenerek brüt ücret hesaplaması yapılamaz.
3. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının aylık çıplak net ücreti 1.250,00 USD olarak belirlenmiş olup bu tespit dosya kapsamına uygundur. Ancak davacının Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan bir ülkede çalıştığı dikkate alınarak ücreti brütleştirilirken dosya kapsamından tespit edilen net ücretine 5510 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi gereğince yalnızca %5 oranında genel sağlık primi eklenmek sureti ile sonuca gidilmesi gerekmektedir. Belirtilen husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.