Logo

9. Hukuk Dairesi2024/6200 E. 2024/7895 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Norm kadro sisteminde çalışan davacının, aynı işyerinde 6 ay geçici işçi, 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmasının hukuka uygunluğu ve alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep edebilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde, asıl işveren ile sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı ve bu süreye ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/473 E., 2023/105 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı bünyesinde huzurevinde aşçı olarak 19.12.2006 - 14.04.2017 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davacının emekliliği nedeniyle sona erdiğini, davacının yılın 6 ayında davalı Belediyenin kadrolu işçisi olarak, yılın 6 ayında ise davalı Belediyeden ihale ile hizmet satın alan dava dışı yüklenici şirketlerin işçisi olarak çalıştığını, ... Sendikası üyesi olan davacının davalı ... bünyesinde geçen çalışma döneminde toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ancak aynı işyerinde çalıştığı ve hep aynı işi yaptığı hâlde davalı Belediyeden ihale ile hizmet satın alan dava dışı yüklenici şirketlerin işçisi olarak çalıştığı dönemde toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamadığını beyanla kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı, sendikal ikramiye alacağı, ilave tediye alacağı, ücret farkı alacağı, fazla mesai alacağı, genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, giysi yardımı alacağı, aile yardımı alacağı, çocuk yardımı alacağı, yakacak yardımı alacağı, yemek yardımı alacağı, ek gıda yardımı alacağı, yol yardımı alacağı, eğitim yardımı alacağı, asgari geçim indirimi alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının İdareleri bünyesinde geçici işçi olarak altı aylık dönemlerde çalıştığını, bu dönem dışında alt işveren firma bünyesinde geçen çalışmalarının müvekkili bünyesinde çalışılmış olarak kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.10.2018 tarihli ve 2017/505 Esas, 2018/1041 Karar sayılı kararı ile; yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.03.2021 tarihli ve 2021/230 Esas, 2021/575 Karar sayılı ilâmı ile; davacının kayden davalı ... işçisi olarak çalıştığı altı aylık dönemde, davacının ilgili toplu iş sözleşmelerinden yararlandığı, ücretlerinin toplu iş sözleşmesine göre eksiksiz olarak belirlendiği, gerek toplu iş sözleşmesinden gerekse 4857 sayılı İş Kanunu'ndan (4857 sayılı Kanun) kaynaklanan hak ve alacaklarının eksiksiz olarak ödendiği, davacının dava dışı yüklenici firmaların işçisi olarak çalıştığı altı aylık dönemde ise ücretinin (geniş anlamda ücretinin) eksik ödendiği, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmediğinin saptandığı, davacının gerek davalı Belediyenin kadrolu işçisi olarak çalıştığı yılın ilk altı ayında gerekse yüklenici firmaların işçisi olarak çalıştığı yılın kalan altı ayında hep aynı işyerinde çalıştığı ve hep aynı işi yaptığı, davacının çalışmasının kesintisiz/fasılasız olduğu, davacının dava dışı yüklenici firmaların işçisi olarak çalıştığı altı aylık dönemde ücretlerinin (geniş anlamda ücretlerinin) eksik ödenmesinin, toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmamasının, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmemesinin 4857 sayılı Kanun'a aykırı olduğu, anılan dönemde de davacının ücretlerinin, davalı Belediyenin kadrolu işçisi olarak çalıştığı dönemdeki gibi ödenmesi gerektiği, toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hizmet süresinin, tazminata ve alacakların hesaplanmasına esas ücret miktarlarının isabetli bir şekilde saptandığı, talep edilen ve hüküm altına alınan alacakların bilimsel esaslara ve yerleşik içtihatlara uygun olarak hesaplandığının anlaşıldığı, buna göre İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 21.06.2021 tarihli ve 2021/5685 Esas, 2021/10520 Karar sayılı ilâmı ile, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, 5620 sayılı Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (5620 sayılı Kanun) hükümlerine göre her yıl 6 aydan az çalıştırılması gereken işçilerin, yılın kalan zamanında alt işveren işçisi olarak çalıştırılmaya devam edilmeleri hâlinde bu süre için asıl işveren işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmayacağı, geçici iş sözleşmesi ile çalışan işçinin yılın tamamında çalıştırılmasının 5620 sayılı Kanun gereği yasak olduğundan, bu durumun işverenin kötüniyetli davranışı olarak değerlendirilemeyeceği, aksine, işçiye yılın kalan döneminde alt işveren nezdinde istihdam sağlanmış olduğu, işçinin 5620 sayılı Kanun gereği geçici işçi olarak çalışması ve sonrasında alt işveren işçisi olarak çalışması birbirinden farklı statüde ve farklı işverenler nezdinde geçen iş ilişkileri olmakla her bir ilişki kurallarına göre işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta davacının yılın 6 ayında davalı ... bünyesinde geçici işçi olarak, yılın 6 ayında ise davalı Belediyeden ihale ile hizmet satın alan dava dışı yüklenici şirketlerin işçisi olarak çalıştığının sabit olduğu, davacının davalı Belediyeden ihale ile hizmet satın alan dava dışı yüklenici şirketlerin işçisi olarak çalıştığı dönemde davalı ... ile ilgili Sendika arasında bağıtlanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile alt işveren nezdinde geçen çalışmaların asıl işveren nezdinde geçmiş gibi kabul edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Belediyenin hizmet alım sözleşmesi kapsamında ihale ile hizmet satın aldığı şirkette bağlı olarak çalıştığı, 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince davalının asıl işveren, hizmet satın alınan şirketlerin de alt işveren olduğu, davalı Kurumun asıl işveren olarak alt işveren işçilerine karşı iş sözleşmesinden ve 4857 sayılı Kanun'dan doğan yükümlülüklerinden alt işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davacının yılın 6 ayında davalı ... bünyesinde geçici işçi olarak, yılın 6 ayında ise davalı Belediyeden ihale ile hizmet satın alan dava dışı yüklenici şirketlerin işçisi olarak çalıştığı, 5620 sayılı Kanun hükümleri kapsamında davacının davalı Belediyeden ihale ile hizmet satın alan dava dışı yüklenici şirketlerin işçisi olarak çalıştığı dönemde davalı ... ile ilgili Sendika arasında bağıtlanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağının anlaşıldığı, dosyaya celp edilen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından davacının en son davalı Belediyede çalıştığı, alt işveren şirketlerden sadece dava dışı Tekten Grup Tah. AŞ ile yapılan 01.04.2016-30.09.2018 tarih aralığını kapsayan toplu iş sözleşmesinin sunulduğu, davacının çalışma dönemi dikkate alınarak 15.07.2016-14.01.2017 tarihleri için alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesi uyarınca hesaplama yapılması gerektiği, buna göre bozma sonrası alınan 31.03.2022 tarihli bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediyede aynı işi kesintisiz olarak yapmaya devam etmiş olmasına karşın yılın 6 ayı davalı ... işçisi kalan 6 ayında ise şirket işçisi gösterilmek suretiyle ücret ve tüm haklarının düşürüldüğünü, kesintisiz olarak aynı iş yerinde aynı işi yapmaya devam eden işçinin ücretinin 6 aylık periyotlarla düşürülmesinin eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı olduğunu, davalı Belediyenin asıl amacının ucuz iş gücü temin etmek olduğunu, buna göre davalı ... ile taşeron şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların hatalı ve eksik olduğunu, bu nedenle hükme esas alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili, müvekkili Belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, davacının sendika üyeliğine ilişkin müvekkili İdareye veya alt işveren şirkete bildirim yapılmadığını, davacının müvekkili İdarenin olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanamayacağını, müvekkili İdare ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; norm kadro sistemiyle çalışma yapılan davalı Kurumda 6 ay geçici işçi ve 6 ay alt işveren işçisi olarak çalıştırılmanın hukuka aykırı olup olmadığı ile davacının alt işverende geçen 6 aylık çalışma süreleri yönünden toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacak taleplerinin yerinde olup olmadığı noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi.

3. 22.02.2005 tarihli ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu'nun 36 ncı maddesine göre hazırlanan İl Özel İdareleri Norm Kadro Standartlarına Dair Yönetmelik'in kadroların tespitine yönelik 9 uncu maddesinde; "(1) Bu Yönetmeliğe ekli cetvellerde alt gruplar için unvan ve sayı itibaryla tespit edilenler dışında kadro kullanılamaz. Ayrıca bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-2 ve Ek-3 'te sayı ve unvan itibarıyla kendi alt grupları için belirlenen memur ve sürekli işçi kadro toplamı aşılamaz. ..." şeklinde düzenleme mevcuttur.

4. 5620 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"(1) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 inci madde kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlarda geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılamaz.

(2) Ancak mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde bir malî yılda 6 aydan az olmak üzere vize edilecek geçici iş pozisyonlarında işçi çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılacak işçiler için her malî yılda;

...

c) Belediyeler ile bunların müessese ve işletmelerinde (Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan şirketler hariç) ve mahallî idare birliklerinde, Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmeliğin 24 üncü maddesi çerçevesinde yetkili meclislerinden,

geçici iş pozisyon vizesi alınması zorunludur. söz konusu vize işlemi yapılmaksızın geçici işçi çalıştırılamaz ve herhangi bir ödeme yapılamaz. ..."

5. 22.02.2007 tarihli ve 26442 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik'in "Geçici işçiler " kenar başlıklı 24 üncü maddesinde yer alan " Belediyeler ve mahalli idare birliklerinde kullanılacak geçici iş pozisyonları bu kurum ve kuruluşlar için norm kadro standartları cetvellerinde belirlenen memur norm kadro standardı toplamının yüzde yirmisini geçmemek üzere bulunacak sayının yuvarlanması ve tam yıl esasına göre hesaplanması sonucu adam/ay sayısına göre meclis tarafından yıllık olarak belirlenir. Oranların hesaplanmasında sonucun tam sayı çıkmaması durumunda bulunan rakam kendinden büyük en yakın tam sayıya yuvarlanarak geçici iş pozisyonu sayısı tespit edilir. ..." şeklindeki hüküm ile geçici işçi alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği ve sıkı kurallara bağlandığı görülmektedir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.